Neler yaptın translate French
2,005 parallel translation
Peki, bugün neler yaptın bakalım?
Qu'est-ce que tu as fait, aujourd'hui?
Seni manyak. Neler yaptın böyle? Oh.
T'es pas mieux que ton vieux, toi.
Siz, siz ucubeler yeğenimle avarelik dışında neler yaptınız?
Vous! Quels sont vos exploits? À part vous coltiner ma nièce?
Neler yaptın peki?
Bon sang!
Neler yaptınız bakalım?
Comment ça va?
Ee, neler yaptın bakalım?
- Et, qu'est-ce que tu fais dans la vie?
Bugün neler yaptınız?
Qu'avez-vous fait les gars aujourd'hui?
Sen neler yaptın?
Qu'est-ce qui t'est arrivé?
Sen neler yaptın, Kamisama?
Dieu? Comment tu t'en sors?
Neler yaptın?
Qu'est-ce que vous faites?
Uyuşturucuların müşterilerime neler yaptı gör.
Ta drogue fait ça à mes clients!
Neler yaptın?
Ça va.
Bunu kazanmak için neler yaptığımı tahmin edemezsin..
Vous n'avez pas idée de...
Sen neler yaptığını bana ne kadar anlattıysan o da o kadar anlatıyor.
Elle nous parle aussi peu d'elle que tu me parles de toi.
Ama aynı adam kardeşleriyle çektiği videolarda neler yaptığını ve neler yapacağını anlatıyor.
Mais ce même homme se fait filmer avec ses frères en train de dire ce qu'il a fait et fera.
Savaş sırasında neler yaptığını biliyor musun?
Savez vous ce qu'il a fait pendant la guerre?
Bu yarışın ailemize neler yaptığını biliyordun.
Tu sais ce qu'on a enduré avec ce rallye.
Tinker Bell, neler yaptığının farkında değil misin?
Clochette, tu te rends compte de ce que tu fais?
Neler yaptığını ve bana neler yaptırdığını bilmiyorsunuz.
Vous ignorez ce qu'on a fait, ce qu'il m'a forcé à faire.
- Neler oluyor? - Ne yaptınız siz?
- C'est quoi, ça?
Bir tane de virüs gönderdim, böylece monitöründe neler yaptığını görebileceğiz.
J'ai envoyé un virus inverse pour voir ce qu'il en fait.
Bu fikrin dünyaya neler yaptığını görüyorsunuz.
Voyez ce que cette idée a fait au monde.
Sağ kolunla neler yaptığını gördüm. Teşekkürler, almayayım.
Vu l'usage de ta main droite, merci.
Neler yaptın?
- T'as fait quoi?
Tanımıyoruz etmiyoruz. Neler yaptığını bilmiyoruz.
On sait pas qui c'est, ce qu'il a fait.
Bize neler yaptığınızı gösteriyor.
- Concernant ce que vous nous faites.
Onun ne yaptığı, neler yaşadığını ya da niyetinin ne olduğunu bilmiyorsun.
Tu ignores ce qu'il a fait, ce qu'il a affronté, ce qu'étaient ses intentions.
Doktorlara başka neler yaptığını göster.
Montre aux medecins ce que tu as fait d'autre.
Diğer çocukları, neler yaptıklarını görüyorum.
Je vois ce que font les autres enfants.
Eskiden Red Lobster'da çalışırdım, dolayısıyla mutfakta balıklara neler yaptıklarını biliyorum.
J'ai déjà travaillé chez Red Lobster, alors je sais ce qu'ils font au poisson dans la cuisine.
Bu adamın ne olduğunu, Roger'a neler yaptığını biliyorsun.
Tu sais qui est cet homme, ce qu'il a fait à Roger.
Neler yaptığını görmek için buraya kadar izledim.
Je l'ai suivie ici pour voir ce qu'elle faisait.
Üç gündür neler yaptığını gösteriyor.
C'est ce qu'elle a fait ces 3 derniers jours.
Neler olduğunu biliyorum ve bunu kimin yaptığını biliyorum.
Il aura lieu! Et j'en connais l'auteur.
Tüm gün arkadaşlarınla neler yaptığının farkında olmadığımı mı sanıyorsun?
Crois-tu que j'ignore ce que tu fais toute la journée?
Birileri kitabını okuyacak ve neler yaptığını fark edecek.
Quelqu'un va le lire et se rendre compte de ton travail.
Yaptıklarını düzeltmek istiyorsan Ellen'a doğruyu söyleyip, bize neler yaptığını itiraf ederek başla.
Tu veux te racheter, commence par dire la vérité et avoue à Ellen ce que tu nous as fait.
Sonunda fark ettim ki, hayatında neler yaptığın, denklemin sadece yarısı.
Je me suis rendu compte que ce qu'on fait de sa vie, ce n'est qu'une moitié de l'équation.
Nerelerde bulunduğunuzu ya da neler yaptığınızı umursamaz.
Peut importe où vous étiez. Peut importe ce que vous avez fait.
Sana sormak bile istemedim çünkü diğerleri için neler yaptığını biliyorum. Ancak Julie'nin düğününe üç hafta kaldı ve yardım edebileceğin bir konu var.
Je voulais pas t'en parler, c'est pas ton genre d'aider les autres, mais il reste que 3 semaines avant le mariage de Julie et on a besoin de toi.
Ne yaptığın, ne söylediğin ya da aklından neler geçtiği hiç önemli değil çünkü asla aramızda herhangi bir şey olmayacak, asla.
Peu importe ce que vous faites ou ce qui se passe dans votre cervelle, parce qu'il n'y aura jamais rien entre nous, jamais.
Uzaklaşmasaydım, beni tutuklatacak ve kim bilir başka neler yaptıracaktın.
Tu m'aurais fait arrêter, et plus encore si je n'avais pas fui.
Rahl'ın adamlarının insanlara neler yaptıklarını gördüm.
J'ai vu de quoi l'armée de Rahl est capable.
Burada neler olduğuna dair yaptığın açıklamaları abarttığını umuyordum, Amca ama o kadın- -
J'espérais que tu exagérais, mon oncle. - Mais cette femme...
Neler yaptığını biliyoruz.
On sait ce que vous avez fait.
Tamam Yoda senin neler yaptığını görelim.
D'accord, Yoda.
Reagan'ın son yılları esnasında ülkede neler olduğuna dair ilk filmimi yaptım ve doğup büyüdüğüm yer olan Michigan, Flint'in General Motors'un doğduğu yer olduğu açıktı.
À la fin des années Reagan, mon premier film racontait la situation de notre pays et surtout de ma ville natale, Flint, Michigan. Berceau de General Motors.
Yarattığım alanın neler yaptığını bilmiyordum.
J'ignorais ce que mon champ faisait.
Saatlerdir burada kilitliyiz neredeyiz, neler olacak hiçbir fikrim yok ve hâlâ bu programa alınmak için ne yaptığını bilmiyorum.
{ \ pos ( 192,230 ) } On est enfermés depuis des heures, on sait pas ce qui va nous arriver, { \ pos ( 192,230 ) } et je sais toujours pas ce que t'as fait pour entrer dans le programme.
Sadece neler olduğunu anlamak istiyorum. Siz ikinizin neleri doğru yaptığınızı anlamak istiyorum.
Je veux juste comprendre comment vous avez réussi.
William'ın son 24 saatte neler yaptığını söyleyebilir misiniz?
Pouvez-vous nous dire où il se trouvait ces dernières 24 h.
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
neler 106
neler oluyor 5299
neler yapıyorsun 91
neler oldu 307
neler var 29
neler oluyor burada 429
neleri 21
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
neler 106
neler oluyor 5299
neler yapıyorsun 91
neler oldu 307
neler var 29
neler oluyor burada 429
neleri 21