Neler hissettiğini biliyorum translate French
172 parallel translation
Neler hissettiğini biliyorum.
Je sais ce que tu ressens.
Oh, zavallı dostum, neler hissettiğini biliyorum.
Je vous comprends, mon petit vieux.
Neler hissettiğini biliyorum, Dumbo, ama dayanman gerek
Je sais ce que tu ressens, Dumbo, mais tu dois te ressaisir.
- Neler hissettiğini biliyorum.
- Je sais ce que vous ressentez.
Neler hissettiğini biliyorum.
Oh, pauvre petite chose bête.
Neler hissettiğini biliyorum ama O burada değil.
Elle n'est plus là.
Neler hissettiğini biliyorum, ama artık hepsi geride kaldı.
Je sais ce que tu ressens, mais tout est fini maintenant.
Jim neler hissettiğini biliyorum.
Je sais ce que tu ressens.
Neler hissettiğini biliyorum, Jerry.
Je comprends ce que tu ressens.
Neler hissettiğini biliyorum.
- Je sais ce que tu ressens.
Neler hissettiğini biliyorum, ama anlamaya çalış.
Je sais ce que tu en penses, mais essaie de comprendre.
Neler hissettiğini biliyorum.
Je sais ce que vous ressentez.
- Neler hissettiğini biliyorum evlat. - Altı aydan beri bana verdiğin sözleri dinledim.
Depuis six mois, Hockstader... vous me promettez monts et merveilles.
Neler hissettiğini biliyorum.
Mon cher Devigne, je vous comprends.
- Neler hissettiğini biliyorum.
- Je sais ce que tu ressens.
Evet, neler hissettiğini biliyorum.
Oui, toi aussi tu passes un sale moment.
Evet, neler hissettiğini biliyorum.
Je te comprends.
Neler hissettiğini biliyorum. Ben...
Je comprends ce que tu ressens.
Neler hissettiğini biliyorum.
Je vois ce que tu ressens, vieil homme.
Görülmeye değer bir şey. Neler hissettiğini biliyorum.
Un spectacle inoubliable.
Fred'in neler hissettiğini biliyorum, çünkü genellikle hislerimizi saklarız... ve bir kanun adamına ellerimizi uzatıp ona dokunurken... kendimizi alıkonulmuş, belki de mahcup hissederiz.
Fred se sent comme ça. On enferme nos sentiments, on se maîtrise, on est gênés d'approcher et de toucher un agent de police.
Neler hissettiğini biliyorum ödlek.
Je te comprends, mauviette.
Tamam ama sanırım neler hissettiğini biliyorum. Veya ben burada yalnız olsaydım, neler hissederdim.
Je sais, mais je devine ce que vous avez dû éprouvé ici, ou ce que j'éprouverais, moi, si j'étais toute seule.
Jack, Jefferson bölgesininde olanlardan sonra benim için neler hissettiğini biliyorum. O casus çocular yüzünden olanlar. Seni hiç suçlamıyorum.
Je sais ce que tu penses de moi depuis l'affaire avec ce gars et je te donne raison.
Neler hissettiğini biliyorum, çünkü oradaydım.
Je sais ce que tu ressens. Je suis passé par là.
Mun, Kit hakkında neler hissettiğini biliyorum.
Mun, je sais ce que tu resent pour Kit.
McClane, neler hissettiğini biliyorum.
Je sais ce que vous ressentez.
Michael'a karşı neler hissettiğini biliyorum ama onu kurtaramazsın.
Je sais ce que Michael est pour toi, mais tu ne peux pas le sauver.
Neler hissettiğini biliyorum ama, bu işi bize bırakmalısın.
Je comprends vos sentiments, mais laissez-nous faire.
Donna, neler hissettiğini biliyorum.
Je comprends tes sentiments.
James, neler hissettiğini biliyorum.
James, je sais ce que tu ressentais.
Neler hissettiğini biliyorum.
Je vous comprends.
Bak, benim için neler hissettiğini biliyorum.
- Je sais comment tu te sens.
- Neler hissettiğini biliyorum.
- Je sais, c'est dur...
Sana karşı neler hissettiğini biliyorum, benden yana sorun yok.
Je sais ce qu'elle ressent pour toi, et c'est cool.
- Neler hissettiğini biliyorum. Ama sokaklar yetenekli insanlarla dolu. Şöyle yapsaydım, böyle yapsaydım diye şarkı söylüyorlar.
Je sais ce que tu ressens, mais il y a des tas de musiciens des rues, talentueux, qui chantent leurs rêves déçus...
Evlat, neler hissettiğini biliyorum...
Fils, je sais ce que tu ressens.
Ama şu anda,... kızımın neler hissettiğini biliyorum.
Mais aujourd'hui, je comprends ce qui la touchait.
Üzgünüm Jim. Neler hissettiğini biliyorum.
Je comprends l'effet que ça te fait.
Bak, Susan. Neler hissettiğini biliyorum.
Je sais ce que vous ressentez, d'accord?
- İnan bana, onun neler hissettiğini biliyorum.
Je sais ce que c'est.
- Neler hissettiğini biliyorum.
- Je sais ce que tu ressens!
Neler hissettiğini biliyorum.
Je sais ce que tu éprouves.
Neler hissettigini biliyorum.
Je sais ce que vous ressentez.
Neler hissettiğini çok iyi biliyorum canım.
Je sais ce que vous ressentez.
Neler hissettiğini çok iyi biliyorum.
Je sais ce que vous ressentez.
Neler hissettiğini çok iyi biliyorum.
Je vous comprends très bien.
- Jim, bu sabah olanlar hakkında neler hissettiğini biliyorum.
À propos de ce matin.
Sparky hakkında neler hissettiğini biliyorum. Sevdiğin bir şeyi kaybetmenin kolay olmadığını biliyorum.
N'essaie rien de ca avec moi.
Evet, neler hissettiğini biliyorum.
- Je te comprends.
Lenara hakkında ne hissettiğini biliyorum ama bu işi kovalarsan neler olacağını düşünmeni istiyorum.
Je sais ce que vous ressentez. Mais réfléchissez à ce qui arrivera si vous vous obstinez.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
neler 106
neler oluyor 5299
neler yapıyorsun 91
neler oldu 307
neler var 29
neler oluyor burada 429
neleri 21
neler oluyor orada 64
biliyorum işte 83
neler 106
neler oluyor 5299
neler yapıyorsun 91
neler oldu 307
neler var 29
neler oluyor burada 429
neleri 21
neler oluyor orada 64