Nın annesi translate French
4,038 parallel translation
" Oğlanın annesi yardım parası alıyordur...
" La mère du garçon vit des allocs.
Ölü bir oğlanın annesi insanlara yön mü göstersin?
Pour que la mère qui a perdu son enfant donne les infos?
Öyleydi ama babanın kız arkadaşının annesi öldü.
Oh, on était supposé le faire, mais la mère de sa petite-amie est décédée.
Özür dilerim, onun çocuklarının annesi mi olacaksın?
Attends, tu as été une mère pour ses enfants?
Ama Andrej Bacera'nın annesi geçenlerde meseleye bir çözüm getirdi.
Cependant, la mère d'Andrej Bacera... a récemment trouvé un compromis à cette situation.
Şarkıcının annesi uzun süredir uyuşturucu bağımlısı olan Jolene Barnes'ın aşırı doz uyuşturucu ile intihar etmeden önce ayık danışmanı Dante Rivas'ı vurarak öldürdüğü sanılıyor.
La mère de la chanteuse longtemps utilisatrice de drogue Jolene Barnes est suspectée d'avoir tiré et tué son parrain d'addiction Dante Rivas, avant de faire une overdose, ce qui semble être un meurtre-suicide.
Carmen Electra, gerçekten Ryan'ın biyolojik annesi olma olasılığınız var mı?
Carmen Electra, il y a une chance - que vous soyez la mère de Ryan?
Kendisi gibi çocuk sahibi olmalarını engellemek için annesi gibi bekar kadınları öldürüyormuş.
Je veux dire, il tuait des femmes célibataires comme sa mère pour les empêcher d'avoir un enfant comme lui.
Damien Walters Sosyal Merkezi adı verilen Damien'ın annesi Bayan Walters tarafından başarılı bir şekilde idare ediliyor.
Je préfère commencer par la bonne nouvelle. Le centre, rebaptisé centre communautaire Damien Walters, prospère
Ama bir süre de Fransa'da yaşadığını bilmiyordum. Annesi oralıymış.
Mais je savais qu'elle avait vécu en France et que sa mère était française.
Olivia Berman'ın annesi de kütüphanede nadir eserler bölümünde çalışıyor.
Et la maman d'Olivia Berman's travaille dans le rayon des livres rares à la bibliothèque.
Kusura bakma, bu Megan'ın annesi Marie.
Désolée, c'est la mère de Megan, Marie.
Çocuk esirgemedekiler yıllarca böyle yaptığını söylemişlerdi... -... hatta annesi ile beraberken bile. - Affedersiniz.
Les assistants sociaux ont dit qu'il faisait ça depuis des années même quand il vivait avec sa mère.
Annesi yapabilirsin dedi diye bir plastik cerrahının servisimi nasıl yöneteceğimi söylemesine izin vermem.
Collègue plasticien me dire comment gérer mon service car sa maman a dit qu'il pouvait.
Stevie'nin annesi. Bana küçük Stevie'nin fotoğraflarını gösterseniz.
Maman de Stevie c'est si vous me montriez des photos du petits Stevie
O Adrian'ın üvey annesi.
C'est la mère d'acceuil d'Adrian.
Ben evde olmadığım için o dolaptaydı. Annesi her gece onu o aptal plastik yıldızlarla baş başa bırakıyordu.
Il était dans ce placard parce que je n'étais jamais là, sa mère le laissait regarder ces foutues étoiles en plastiques nuit après nuit.
Jen'in annesi bile antika olduğu hâlde hamile ama o bile, senden daha genç.
La mère de Jen n'est plus toute jeune et elle est enceinte, et elle est à des années lumière plus jeune que toi.
"Bayan Latimer" deyince kendimi Mark'ın annesi gibi hissediyorum.
Madame Latimer me donne l'impression d'être la mère de Mark.
Sanırım, annesi de babasının Derek'le konuşmasına pek izin vermemiş.
'J'ai l'impression que sa mère n'a pas aidée à maintenir le lien,...
Yani Cliff'in annesi, Barnes Global'ın kurucusu.
C'est la mère de Cliff, la fondatrice de Barnes Global.
Christopher'ın annesi ölmüş.
La mère de Christopher est morte.
Annesi ve üvey babası, kızı aç bırakıp öldürene kadar dövdüğünde hiçbir şey yapmamış.
Il était là et n'a rien fait pendant que la mère et le beau-père l'affamaient et la battaient à mort.
Maw Maw'ın büyüdüğü evin birkaç fotoğrafını çekip annesi hakkında bir şeyler hatırlayacak mı diye bakacağız.
Je vais prendre des photos de la maison où Maw Maw a grandi, pour voir si ça lui rappelle sa mère.
Maw Maw'ın annesi hayatta.
La mère de Maw Maw est vivante.
Maw Maw'ın annesi makarna sosuna kesin çok şarap koyuyordu.
La mère de Maw Maw avait la main lourde sur le vin dans sa sauce tomate.
Sabrina onun annesi olacak ve ben de tuvaletten bağıran yaşlı deli kadın olacağım.
Ce sera Sabrina sa mère... Je serai juste la vieille folle qui crie dans les toilettes.
Annesi hasta olduğundan gizli tutulmasını istiyormuş ama zamanı gelince bizimle tanıştırmak istediğini söylüyor.
Elle en parle peu car sa mère est malade, mais elle espère le lui présenter en temps voulu.
Ve dünyanın en iyi annesi olacağına çok eminim.
Tu seras littéralement la meilleure maman du monde.
Sarah'nın harika annesi Shania'nın inatçı babasından daha büyük bir oy hakkına sahip.
La super maman de Sarah a plus de voix que son père inflexible.
Annesi 1991'den 1998'e kadar sadece süzme peynir yedi. Bunu herkes biliyordu ama kimse hiçbir sey demedi.
Maman s'est nourrie de gin et de fromage cottage de 1991 à 1998, et tout le monde était au courant de tout ça, mais personne n'en parlait jamais.
Öncelikle annesi Mary Hammond'ın ortadan kaybolmasının hemen ardından kayıp olduğunu bildirmiş.
Pour commencer, sa mère l'a porté disparu juste après que Mary Hammond ait disparu.
Annesi buraya gelmesini engelleyip duran bir kadın olduğu için mi?
Parce que sa mère est une sorcière qui lui interdit de venir.
Onların annesi ben değilim.
Je ne suis pas leur mère.
Milyonda bir rastlanan bir doğumla dünyaya gelen bu dört mükemmel bebeğin ameliyatının, iş arkadaşım ve sevgili dostum Dr. William Masters tarafından yapılması bebeklerin annesi ve hastanemiz için büyük bir şanstır.
Ce fut une grande chance pour leur mère et cet hôpital que nous ayons le chirurgien au million d'opérations pour mettre quatre bébés parfaits au monde, mon collègue et cher ami le Dr. William Masters.
Ve annesi hemen her şeye uyum sağlayan bir yapıya sahip ve attığı sıcak yakıcı asitle temas ettiği her şeyi yok edebilen tehlikeli bir ejderha.
Et sa mère est un dragon dangereux qui peut se fondre dans la masse n'importe où et cracher de l'acide brûlante et tout détruire sur son passage.
Beni tehdit edebilirsin, benimle dalga geçebilirsin, inanılmaz ejderha bilgimle alay edebilirsin fakat yapamayacağın şey bir bebek ejderhayla annesi arasına girmektir.
Tu peux me menacer, te moquer de moi, ridiculiser ma connaissance incroyable sur les dragons, mais ce que tu ne peux pas faire... C'est de te mettre entre un bébé et sa mère.
Korkunç kızın annesi bu.
La mère de la fille épouvantable.
Adını hiç öğrenememiştim, ama bence o Dedektif Chandler'ın annesi olabilir.
Je n'ai jamais connue son nom mais je pense qu'elle aurait pu être la mère du Détective Chandler.
Bence o Dedektif Chandler'ın annesi olabilir.
Je pense qu'elle pourrait être la mère du Détective Chandler.
Küçük kızın annesi ortada yok.
La mère de la petite a disparu.
Küçük kızın annesi.
La mère de la petite.
Yanınızda dünyanın en kötü annesi olmadan hayatınıza devam edebilirsiniz.
Je suis sûre que vous pouvez continuer à vivre sans la pire mère de tous les temps.
Ben Boden ve annesi olayını ona hâlâ anlatmadım.
Je lui ai toujours rien dit pour Boden et sa mère.
Boden ve annesi olayını ona hâlâ anlatmadım. Sanki bu şey kara bulut gibi üzerimize çöktü.
Je ne lui ai toujours rien dit au sujet de Boden et sa mère et c'est comme un gros nuage noir au-dessus de nous.
Bundan böyle annesi ile oğlu arasında, engeller olmayacak.
Il n'y aura aucune entrave, d'affection maternelle, à son fils.
Leydi Grantham'ın annesi Bayan Levinson ve oğluyla tanışmış mıydınız?
Connaissez-vous la mère de Lady Grantham, Mme Levinson, et son fils?
- Bayan Grantham'ın annesi ile kardeşi.
- La mère et le frère de Lady Grantham,
Ebeveynleri ölmüş ve annesi sizin arkadaşınızmış mesela. Bu yüzden alıyorsunuz.
Les parents sont morts et la mère était une amie à vous ou autre et que c'est pour cela que vous devez la prendre en charge.
Marvin Gaye'in annesi evrakları yollamamış.
La mère de Marvin Gaye n'a pas envoyé les papiers.
Junior annesi kadar deli çıkmış değil mi? Kapa çeneni!
Junior est en train de devenir aussi dingue que sa mère, n'est-ce pas?
nin annesi 42
nin annesiyim 16
annesi 120
annesini 19
annesi mi 18
annesi nerede 18
annesi öldü 18
nin arkadaşı 33
nın arkadaşı 19
nin arkadaşıyım 17
nin annesiyim 16
annesi 120
annesini 19
annesi mi 18
annesi nerede 18
annesi öldü 18
nin arkadaşı 33
nın arkadaşı 19
nin arkadaşıyım 17