Okuman yok mu translate French
51 parallel translation
Sevgili Blore, okuman yok mu?
Mon cher Blore, vous ne savez pas lire?
Okuman yok mu?
- Alors, on ne sait pas lire?
Okuman yok mu?
- Vous ne savez pas lire?
Yani hiç okuman yok mu?
Vous ne savez pas lire?
Okuman yok mu?
Vous ne savez pas lire?
Viktor, okuman yok mu?
Victor, vous ne savez pas lire?
- Okuman yok mu?
Tu sais pas lire?
Bir çeyrek. Okuman yok mu?
- 25 cents, c'est marqué.
- Okuman yok mu? T-Bird yazıyor.
Personne n'y touche, compris?
Okuman yok mu?
Nous avons trois exigences :
Okuman yok mu gerizekalı?
Tu sais lire, crétin?
Okuman yok mu? Bu solaryum makinesi değil.
- Vous savez pas lire?
Okuman yok mu?
Tu sais pas lire? Je le mets dans ma poche
Okuman yok mu, lan?
Tu sais pas lire, abruti?
Okuman yok mu dangalak?
Vous ne savez pas lire, connard?
Okuman yok mu?
! Vous savez pas lire?
Okuman yok mu?
T'as pas vu la pancarte?
Dangalak herif, okuman yok mu?
Crétin, tu sais pas lire?
- Okuman yok mu?
- Vous savez lire?
- Okuman yok mu?
Tu ne sais pas lire?
Okuman yok mu oğlum ya tabelada "kapalı" yazıyor.
Tu ne sais pas lire, mon vieux? Il est écrit, "fermé".
Okuman yazman yok mu, dostum?
Vous savez pas lire?
Okuman yazman yok mu?
Vous ne savez pas lire?
Okumanız yok mu? Levhada kapalı yazıyor!
Nous n'avons plus d'essence et nous sommes attendus en ville.
- Okuman yok mu?
- Vous savez pas lire?
Okuman yok mu?
Vous savez pas lire?
Okumanız yok mu?
Vous ne savez pas lire?
- Millet, okumanız yok mu?
Vous ne savez pas lire?
Evet. Okumanız yok mu? "Park Yasak".
Vous savez pas lire? "Interdit de stationner".
Okuman yok mu?
Tu sais pas lire?
Okuman yazman yok mu?
Tu sais pas lire?
Okuman yazman yok mu senin evlat?
Vous avez pas lu le journal?
Yoksa okuman yazman yok mu? Anlaşılan gözü de görmüyor.
Avoue juste que tu sais pas lire.
Evet, okumanız yok mu sizin?
Ouais, vous ne savez pas lire?
- Senin okuman gereken dosyalar yok mu?
- Vous n'avez rien à lire?
Hey! Okumanız yok mu?
Todo el mundo a trabajar.
Sizin okumanız yok mu?
Savez pas lire?
Bir Polis Kulübesi, okuman yazman yok mu?
C'est une cabine de police, vous ne savez pas lire?
Okumanız yok mu?
Vous savez pas lire?
Okumanız yok mu?
C'est écrit là.