English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Onu seveceksin

Onu seveceksin translate French

194 parallel translation
Hadi! Onu seveceksin.
Tu vas l'aimer.
Bir meslek öğrenecek ve onu seveceksin.
On te la donnera, l'envie.
Elinden her şey gelir. İnanılmaz bir kadındır. Onu seveceksin.
Une femme étonnante, vous l'aimerez.
- Galiba onu seveceksin.
- Il devrait te plaire.
Onu seveceksin. Harry'yi de.
Elle et Harry te plairont.
Onu seveceksin.
Vous l'adorerez.
Soytarıyı görünceye kadar bekle. onu seveceksin.
Attendez Scaramouche, vous adorerez.
Onu seveceksin, Sidney.
Vous l'aimerez, Sidney.
- Onu seveceksin. iyi biridir.
Il va te plaire, il est sympa.
Ama yakında onu seveceksin.
Mais dès qu'il est né, je l'ai aimé de plus en plus.
Davey ile tanış. Harika biridir. Onu seveceksin.
Tu vas voir, il va te plaire.
Onu seveceksin.
Vous allez l'aimer.
Onu seveceksin!
Vous allez vous entendre!
Eminim onu seveceksin.
Je suis sûre qu'il va te plaire.
- Onu seveceksin.
- Tu vas l'adorer.
Onu seveceksin.
Il te plaira.
Sonny Tannen, boğa kadar güçlü. Onu seveceksin.
Sonny, fort comme un boeuf, tout à fait ton genre.
Onu seveceksin.
Il va te plaire.
İyi bir genç, anne. Ondan hoşlanacaksın. Gerçekten onu seveceksin, anne.
Il est gentil, maman, il te plaira!
Onu seveceksin, seveceksin!
Tu vas adorer! Crois-moi!
Onu seveceksin.
Elle te bottera.
Bence, sen de onu seveceksin.
Elle vous plaira
" Onu seveceksin.
" Ce mec va te plaire.
onu seveceksin, o gerçekten iyi bir adamdır.
Je suis sûr qu'il te plaira, il est génial, tu verras!
Bence onu seveceksin.
Je crois qu'il te plaira.
Onu seveceksin, yaşamını fare yakalamakla geçiriyor.
Il te plaira, il tue des rats pour gagner sa vie.
- Bence onu seveceksin.
- ll te plaira.
Onu seveceksin.
Tu vas l'adorer.
Ve eminim ki eğer ona bir şans verirsen, onu seveceksin.
Si tu lui donnais une chance, tu l'aimerais.
Onu seveceksin.
Tu l'aimeras!
Onu seveceksin.
Elle te plaira.
Onu seveceksin ve her şey harika olacak.
Tu vas l'aimer... et tout sera merveilleux.
- Taş bebek gibidir. onu seveceksin.
- Elle est adorable, tu verras.
Onu seveceksin.
Elle est sympa.
Anne sevgisiyle. Elbette sen onu seveceksin. Ama baba sevgisi de gerek.
L'amour de la mère... il est clair qu'il l'aura... mais l'amour du père... et du grand-père... et de l'arrière-arrière-grand-mère...
Onu seveceksin.
Il te plaira vraiment...
Onu seveceksin, muhteşem biridir.
Oh, tu vas l'aimer, elle est brillante!
Ona karşı nazik ol baba, zamanla seveceksin onu.
Sois gentil avec elle. Tu apprendras à l'apprécier.
- Onu çok seveceksin Katie. - Sahi mi?
Tu vas l'adorer.
Onu daha mı az seveceksin?
Tu vas penser un peu moins à elle?
Benim sevdiğim gibi sen de seveceksin onu.
Vous l'aimerez autant que moi.
Onu sen de seveceksin.
Tu dois être très gentille avec lui.
Ama kalbinin derinliklerinde onu hep seveceksin.
On sait au plus profond, qu'on les aime.
Onu çok seveceksin Al.
- Tu vas l'adorer, Al.
Bu Gillion da az değilmiş. Çok seveceksin onu!
C'est un phénomène, ce Gillon.
Bence onu gerçekten seveceksin Bart. Adı Jimbo.
Je suis sûre qu'il va te plaire, Bart. Il s'appelle Jimbo.
Hadi, Onu seveceksin
Allons.
Onu çok seveceksin.
Tu l'aimeras beaucoup.
Her iki ihtimalde de, onu tahmin ettiğinden daha çok seveceksin.
De toute façon, tu vas l'aimer. Plus que tu ne peux l'imaginer.
Sanırım onu seveceksin.
Je pense qu'il vous plaira.
Onu çok seveceksin.
- Oui. Tu l'adorerais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]