English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Onu sevmiyorum

Onu sevmiyorum translate French

293 parallel translation
Ranger'ı getirme. Onu sevmiyorum.
Pas Ranger, je ne l'aime pas
Bir kızla dolaşıyorum ve artık onu sevmiyorum... Başımdan atarsam memnun olurum.
Si je fréquente une fille et que je ne l'aime plus, je suis content de m'en débarrasser.
Tanıştım ama hala onu sevmiyorum.
J'ai trouvé une raison.
Onu sevmiyorum.
Je ne l'aime absolument pas.
Onu sevmiyorum.
Je ne l'aimais pas.
Kendi öz oğlum ve ben onu sevmiyorum.
Il est mon fils et je le deteste.
- Çünkü onu sevmiyorum.
- Parce que je ne l'aime pas.
Ve sen onu sevmiyorum diyorsun!
Et tu me dis que tu n'es pas amoureuse!
Onu sevmiyorum.
Je ne l'aime pas.
- Onu sevmiyorum.
- Je ne l'aime pas.
Ona söyleme, ama ben onu sevmiyorum.
Ne lui dis pas maintenant, mais je l'aime pas non plus.
Kıskanmana lüzum yok. Onu sevmiyorum zaten.
Ne sois pas jalouse, je ne l'aime pas.
Onu sevmiyorum, hiç sevmedim.
Je ne l'ai jamais aimé. C'était sa musique.
Onu sevmiyorum.
Mais je ne l'aime pas! Je ne l'ai jamais aimé.
İyi bir adam, biliyorum, biliyorum, ama onu sevmiyorum, tamam mı?
C'est un brave type, je sais. Mais je l'aime pas, tu saisis?
Artık onu sevmiyorum.
Je ne l'aime plus désormais.
- Onu sevmiyorum.
- Je ne l'aime plus.
Onu sevmiyorum.
- Elle ne me plaît pas.
- Sana dedim, onu sevmiyorum.
- Je t'ai dit : ceIui-Ia, je ne l'aime pas.
Ben onu sevmiyorum bile.
Et je ne l'aime même pas.
Çünkü onu sevmiyorum ve onun da beni sevmediği çok açık.
Parce que je l'aime pas. Et qu'il ne m'aime pas non plus
Sanırım onu sevmiyorum artık.
Je ne suis probablement plus amoureuse de lui.
Onu sevmiyorum. Kadınların sevgi dediği şeyden anlamam.
Les filles et l'amour, ça me dépasse!
"Onu sevmiyorum, ama saygım var," diyor.
"Je l'aime pas, mais je l'estime."
Ben de onu sevmiyorum.
Moi aussi, je lui en veux.
Tabii ki artık onu sevmiyorum.
Certainement.
Ne söylemişim? Onu sevmiyorum.
Je ne supporte pas ce genre de type.
- Onu sevmiyorum.
- Et ça ne me plaît pas.
Bu yüzden onu sevmiyorum.
Voilà, pourquoi.
Her şeyden önce, onu sevmiyorum.
D'abord, je ne l'aime pas.
Ariel'a asla aşık olmadım. Ve onu sevmiyorum.
Je n'ai jamais aimé Ariel et je ne l'aime toujours pas.
- Onu sevmiyorum!
- Je ne l'aime pas!
Onu sevmiyorum.
J'aime pas.
Onu sevmiyorum.
Elle m'a donné un coup de pied au visage.
- Tamam.Pekala.Onu sevmiyorum henüz.
D'accord. Je ne l'aime pas encore.
Artık onu sevmiyorum.
Je ne l'aime plus.
Artık onu sevmiyorum.
- Ça me dégoûterait, je ne l'aimerais plus.
Onu sevmiyorum. Acayip biri.
Je l'aime pas.
- Şey, yani, iyi bir boksör ve iyi bir adam, ama onu sevmiyorum.
C'est un grand boxeur et tout, mais je ne l'aime pas.
Onu doğurmamış olmam onu sevmiyorum anlamına gelmez.
Juste parce que je n'ai pas accouché ça ne signifie pas que je ne... que je ne l'aimais pas.
Onu hiç sevmiyorum yada çok az.
Tu ne l'aimes pas du tout ou quand même un peu?
Demek onu sevmiyorum.
Tu crois que je le déteste?
Onu hiç sevmiyorum.
Il est privé d'amour.
- Hayır, onu gerçekten sevmiyorum.
- Non, voyez-vous je ne l'aime vraiment pas.
Aslında öyle biri değil, neyse onu savunacak kadar sevmiyorum.
- Non, c'est pas tout à fait ça.
Onu pek sevmiyorum.
Je ne l'aime pas tellement.
Çektiği sıkıntılar yüzünden onu daha çok sevmem gerekir, ama sevmiyorum.
Je devrais l'aimer davantage à cause de ses disgrâces, mais ce n'est pas le cas.
Annenin onu bize tercih etmesini sevmiyorum.
Je n'aime pas que maman le préfère à nous.
Baba, onu sevmiyorum bile.
- Mais je la déteste.
Fakat onu sevmiyorum, madam.
Mais sans m'arrêter de faire ce qu'il voulait que je fasse. Mais je ne l'aime pas, madame.
Aynı zamanda bir de telsiz telefonum var ama onu o kadar sevmiyorum.
J'ai aussi un téléphone sans fil, mais je l'aime moins.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]