English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Pardon bayım

Pardon bayım translate French

555 parallel translation
Pardon bayım, sanırım içkinizde bir şey var.
"Pardon, monsieur. Il y a quelque chose dans votre verre."
Pardon bayım, perde arkasına nasıl geçeceğiz?
Padon meuzieu.. Où zon les coulizes?
- Siz, bayım, kaç tane istersiniz? - Pardon bayım, ilk sırada ben vardım.
- Pardon, j'etais l ˆ en premier.
- Af edersiniz Bay Zanfield.
- Pardon, M. Zanfield.
- Afedersiniz Bay Zanfield.
- Pardon, M. Zanfield.
İzninizle Bay Zanfield.
Pardon, M. Zanfield.
İzin verirseniz, Herr Baron Bay Henry'nin büyük büyükannesinin şarabından içebileceğini düşündük.
Pardon, Herr Baron, le vin de son arrière-grand-mère ferait du bien à M. Henry.
Af buyurun ama sizi daha fazla eğlendirmeyeceğim, Bayım.
Pardon de ne pas pouvoir contribuer à votre plaisir.
Bağışlayın efendim. Portsmouth'da fıçıyı siz açtınız. Bay Maggs peynirleri çıkarttırdı.
Je vous demande pardon... à Portsmouth, on a ouvert ce fût sur votre ordre... et M. Maggs a descendu des fromages.
Pardon bay Bradley paranızı hep burnunuzda mı taşırsınız?
Au fait, M. Bradley, avez-vous toujours de l'argent dans le nez?
- Neden siyah bira denemiyorsunuz Bay Dodsworth?
- Prenez une bière brune, M. Dodsworth? - Je vous demande pardon?
Bay Allenbury, pardon efendim. Bagajınızla ilgili bir karışıklık olmuş.
M. Allenbury, excusez-moi, monsieur, il y a eu un souci avec vos bagages.
Pardon, Bay Allenbury, saat 7.30 oldu.
Excusez-moi, M. Allenbury. Il est 19 h 30.
Özür dilerim Bay Maple.
Pardon, M. Maple.
Bay Leeson'a, yani Daniel'e ne kadar zarar ettiğimizi anlattım, o bu işi bizden iyi becereceğini düşündü.
Je disais à M. Leeson... pardon... à Daniel... qu'il l'exploiterait peut-être mieux que nous.
- Nasılsınız Bay Applegate?
Oh, pardon. Enchanté, M. Applegate.
Affedersiniz, ama Bay La Fontaine aradı... bütün ayarlamalar tamamlanmış.
Pardon. M. La Fontaine, l'organisateur du concert, a appelé pour dire que tout est prêt.
Affedersin, seni Bay Baxter sanmıştım.
Pardon, je t'avais prise pour M. Baxter.
Bayım...
Monsieur. Pardon, monsieur.
Affedersiniz bayım?
Pardon monsieur?
- Affedersiniz, Bay Norton.
Pardon, M. Norton.
- Özür dilerim Bay Colpeper.
Pardon, M. Colpeper.
Pardon, bay Norton, bu kadar resmi olacağımızı bilmiyordum.
Je croyais que c'était sans cérémonie.
Affedersiniz, Bay Lasler.
Pardon, M. Lasler.
Afedersiniz bay Marlowe. Saatiniz var mı?
Pardon, vous avez l'heure?
Müsaadenizle Bay Talbot.
Pardon, M. Talbot.
- Af edersiniz elinizde Bay Parkson adına bir kayıt var mı?
- Pardon, avez-vous un M. Parkson, ici?
Affedersiniz, bayılmışım.
Pardon! M'évanouir...
" Affedersiniz, bayılmışım.
Pardon! M'évanouir.
Sizi yeniden rahatsız ediyorum, özür dilerim ama Bay Gillis'le konuşmalıyım.
Pardon de vous déranger encore mais je dois parler á M. Gillis.
- Özür dilerim Bay DeMille.
- Pardon, M. De Mille.
- Anlayamadım Bay Birnley?
Pardon?
- Bir şey mi dediniz, bayım?
Pardon?
Bay Moinet, burada ne yapıyorsun?
Pardon... M. Moynet, que faites-vous là?
Affederseniz bayım.
Pardon, monsieur.
Affederseniz, sizi tebrik ederim, bayım.
Pardon. Je vous félicite, monsieur.
Afedersiniz, Bay Moseley`ye bakmıştım..
Pardon, je cherche M. Moseley.
Pardon Bay Stanford.
Oh, désolé M. Stanford.
Affedersiniz Bay Turnbill.
Pardon, M. Turnbill.
Afedersin, bayım.
Pardon, señor.
- Affedersiniz bayım.
- Pardon, monsieur.
Affınıza sığınıyorum bayım ama vakit çok geç oldu.
Pardon, mais il se fait tard.
Pardon, Bay Miller'i arıyorum.
Excusez-moi, je cherche M. Miller.
Affedersiniz, bayım, beni St. Margaret Manastırı'na yönlendirebilir misiniz?
Pardon, pourriez-vous me dire où se trouve l'Institution Sainte-Marguerite?
Hah, Bay Stringer geldi.
Voilà M.Stringer. Pardon.
Pardon, Bay Jones'un kavgasına şahit olan beyefendiler siz misiniz?
Excusez-moi. Etes-vous les deux gentilshommes qui ont vu la bagarre avec M. Jones?
Mülkünüze zarar verdiysek bizi bağışlayın, bayım.
Pardon d'avoir fait mal à votre terrain
Affedersiniz, bayım.
- Pardon, monsieur.
Bayım bana biraz su verirmisiniz.
Pardon... De l'eau, s'il vous plaît.
- Buradaki amacımız şu... - Affedersiniz bayım. Pardon.
Maintenant, voici ce dont il s'agit.
- Bayım?
- Pardon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]