English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Peki buna ne dersin

Peki buna ne dersin translate French

188 parallel translation
Peki buna ne dersin?
Vous avez vu ça?
Peki buna ne dersin?
Quel charlatan.
Peki buna ne dersin bahriyeli?
Alors, matelot?
- Peki buna ne dersin?
- Si on l'échangeait pour ça?
Ve bir süre sonra, kan da pompalar. Peki buna ne dersin?
Et s'il pompe un peu de sang pour lui, qu'importe?
Peki buna ne dersin?
Ça te dirait?
- Peki buna ne dersin?
- Et comme ça?
Peki buna ne dersin?
J'ai mieux, si vous voulez.
Kafanın nasıl çalıştığını sanırım biliyoruz. Bart, peki buna ne dersin?
On a un marché à te proposer :
- Peki buna ne dersin?
T'es content?
Peki buna ne dersin? O adamın dediği saçmalıkların herhangi birine inanıyor musun?
Vous avez cru un mot de ce qu'iI disait?
Demek cehennemi kolay buldun. Peki buna ne dersin?
Puisque l'enfer semble vous régaler, que dites-vous de ça?
Doktor, peki buna ne dersin?
Et que penses-tu de ça :
Peki buna ne dersin?
Moi je dirais plutôt :
- Peki buna ne dersin?
- Et là? - Elégant.
Peki buna ne dersin?
C'est quoi ça?
Peki buna ne dersin?
Alors, qu'est-ce qu'on en pense?
Peki buna ne dersin?
Bon, et ce marché-là :
Peki buna ne dersin?
C'est ça!
Peki buna ne dersin?
Pourquoi pas ça?
Hiç de bile haklı değil! Peki buna ne dersin?
Non, elle n'a pas raison!
Peki buna ne dersin? Miles Roby, şiddet dolu bir hareket yapıyor.
Que je puisse avoir envie de partager mon bonheur avec toi?
Peki buna ne dersin?
Et là?
Peki buna ne dersin?
Et celle-ci?
Peki buna ne dersin?
Qu'est-ce que tu penses de ça pour tes cheveux? Ca fait très "That girl"!
- Peki buna ne dersin?
- Et bien quelle idée, n'est-ce pas?
- Buna ne dersin peki?
- Alors?
Peki, buna ne dersin?
Ben, ça alors!
Peki, buna ne dersin?
Ça par exemple!
Peki, buna ne dersin?
Alors?
Peki ya buna ne dersin?
Alors?
- Ben cevabımı aldım. - Buna ne dersin peki?
J'ai dit que j'étais votre domestique, Coco.
- Buna ne dersin peki?
Qu'est-ce que tu dis de ça?
Peki ya buna ne dersin?
Tiens, j'ai une idée!
Peki, buna ne dersin?
Et alors?
Peki, buna ne dersin? Varsayalım uzaylılar tarafından kaçırıldın.
Supposons que des extraterrestres t'enlèvent.
Peki ya buna ne dersin?
Celle-ci?
Peki, buna ne dersin :
Ecoute bien.
İçecek birşey yok. Peki ya buna ne dersin?
Mais on a rien à boire!
Peki, ya buna ne dersin?
Peut-être que comme ca, c'est mieux?
Peki o zaman buna ne dersin?
Alors qu'est-ce que cela?
Peki ya buna ne dersin?
Et celle-ci?
Peki ya buna ne dersin?
Combien pour ça?
Peki ya buna ne dersin?
Et qu'est-ce que tu dis de ça?
Tamam, buna ne dersin peki?
Très bien, que penses-tu de ça...
Evden alınan saç örneğiyle karşılaştırmam lazım. Peki, buna ne dersin? İngiliz anahtarının dişlerinin içi.
Je vais le comparer à ceux trouvés dans la maison.
Peki ya buna ne dersin? Bu öğleden sonra işi ekersen ve senden istediğim birkaç şeyi yapmaya söz verirsen karşılığında sana hiçbir yaşayan organizmanın tanık olmadığı bir şey göstereceğim.
Mais si tu ne vas pas travailler et si tu fais des petits trucs pour moi je te montre le truc le plus important jamais vu par quiconque.
Oh, evet? Buna ne dersin peki? Sizin evin önündeki rögarda bir ceset bulduk.
On a trouvé un cadavre dans l'égout devant votre maison.
Peki buna ne dersin?
Et ça?
Peki buna ne dersin?
Que penses-tu de ça?
Peki, buna ne dersin?
Hey, qu'en pensez-vous?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]