English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Peki ne düşünüyorsun

Peki ne düşünüyorsun translate French

624 parallel translation
Peki ne düşünüyorsun, Georgie?
Qu'en penses-tu? Que veux-tu dire?
- Peki ne düşünüyorsun?
Votre opinion?
Peki ne düşünüyorsun? Sence Bantu'yu nereye sakladı?
Alors, où crois-tu qu'il cache le Bantou?
- Peki ne düşünüyorsun?
- Qu'est-ce que ça te fait?
- Peki, ne düşünüyorsun? - Bir fikrim yok.
Pas la moindre idée
Belkide öyledir, peki ne yapmayı düşünüyorsun?
Je comprends. Tes plans?
? '? '[Drums] Peki bize ne yapacakları hakkında ne düşünüyorsun?
Mais qu'est-ce que tu penses qu'ils vont nous faire?
Peki ne yapmayı düşünüyorsun, seni silahlı boşboğaz?
Qu'est-ce que tu vas faire, espèce de sac à vent armé? .
Ya, peki yeni kocan hakkında ne düşünüyorsun?
Que pensez-vous de votre nouveau mari?
Peki ne yapmayı düşünüyorsun?
Que vas-tu faire?
- Sen ne düşünüyorsun peki?
.
Peki şimdi ne düşünüyorsun?
À rien, chérie.
- Peki sen ne düşünüyorsun?
- Pour qui vous prenez-vous?
Ama olan oldu, ne yapmayı düşünüyorsun peki?
- Non, je ne voudrais pas que ça arrive. - C'est arrivé.
Peki tam olarak ne yapmayı düşünüyorsun?
Et que comptez-vous faire?
Peki o zaman ne yapmayı düşünüyorsun?
Alors, tu te voyais faire quoi?
Dükkanı almak için onu çekmem gerekecek. Peki sen ne düşünüyorsun?
Je les retirerai pour acheter la boutique.
Şimdi bekarsın demek. Peki ne yapmayı düşünüyorsun?
Maintenant que tu es seul, que compte-tu faire?
Peki bu güzel hayal dünyasında tüm gün ne yapmayı düşünüyorsun?
Qu'est-ce que tu feras toute la journée?
Peki sen ne yapmayı düşünüyorsun?
Qu'allez-vous faire?
Peki, Onunla ne yapmayı düşünüyorsun?
Qu'est-ce que tu vas y faire?
Peki o ve ailesi, siyah bir aile ile ne hissederdi, sen ne düşünüyorsun?
Mais comment se sentirait-il avec une belle-mère noire?
Hey, Doktor, Sadece orada oturup saman çiğniyorsun. Peki sen, Sen ne düşünüyorsun?
Docteur, au lieu de mâchouiller votre paille, dites-nous votre avis.
Peki, şimdi elmam için ne düşünüyorsun? - Ona bayılıyorum.
- Que dis-tu de ma pomme, maintenant?
Peki ne yapmayı düşünüyorsun?
Que proposes-tu?
Peki ne yapmayı düşünüyorsun?
- Oui. Qu'est-ce que tu vas faire?
Peki, bunun hakkında ne düşünüyorsun?
Qu'est-ce que tu dis de ça?
Peki ya sen... Sen ne düşünüyorsun?
Et toi... qu'en penses-tu?
Ne yapmayı düşünüyorsun peki?
Et que penses-tu faire, bon Dieu?
- Evet ama sen ne düşünüyorsun peki?
- Oui, mais qu'en pensez-vous?
- Ne düşünüyorsun peki?
Et qu'en dis-tu alors?
Böylece evine gidip odanda oturuyorsun ve... söyle düsünüyorsun : " Peki ne zaman ve nasil...
Alors, tu rentres chez toi et tu te demandes :
Peki ya sen sen ne düşünüyorsun?
Et toi... qu'est-ce que tu en penses?
Peki sen ne düşünüyorsun? Sanırım zeka ile fiziğin, sporcu ile bilginin üstün bir birleşimiyim.
Je suis à la fois un athlète et un intellectuel.
- Peki, ne düşünüyorsun? - Ne hakkında?
- Qu'en penses-tu?
Peki... iyi dövüştüğünü düşünüyorsun ve kendini sınamak istiyorsun.
Le petit veau ne craint pas le tigre.
Peki, Chris, bütün bunlar hakkında ne düşünüyorsun?
Eh bien, Kris? Tes impressions?
- Ne düşünüyorsun peki?
- qu'est-ce que t'en penses?
Peki ya South American filmi hakkında ne düşünüyorsun?
Et le film sud-américain?
Peki, benim adımın ne olduğunu düşünüyorsun?
- À ton avis, je m'appelle comment? - Millie?
Peki, ne düşünüyorsun?
Alors, à quoi vous pensez?
şimdi ne düşünüyorsun peki haham?
J'essaierai de faire le moins de bruit possible!
Ne düşünüyorsun peki?
Qu'est-ce que tu en dis?
Peki sen ne düşünüyorsun?
Vous-même, qu'en pensez-vous?
Ne düşünüyorsun peki?
Qu'en dis-tu?
Peki Alex, onun için ne düşünüyorsun?
Quand vous avez emmené Alex, pensiez-vous à elle?
Ne düşünüyorsun peki?
Qu'est-ce que t'en penses?
Peki, büyük anne için ne düşünüyorsun?
- Et mamie?
Peki bu yeni tipler hakkında ne düşünüyorsun?
Mais que penses-tu des nouveaux?
Peki sen ne düşünüyorsun?
- Et qu'est-ce que t'en dis?
Peki ne düşünüyorsun?
Et qu'en conclus-tu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]