Planın ne translate French
2,545 parallel translation
- Planın ne peki?
Quel est votre plan?
Weiner : "İkimiz için planın ne?"
"Qu'est-ce que tu prévois?"
Planın ne, Colleen?
Quel est ton plan Colleen?
Grayson'lara karşı planın ne alemde? Programlandı.
Comment se passe ton plan contre les Grayson?
Peki Cam, planın ne?
Alors, c'est quoi, ton plan?
- Yardakçısı pek bir şey bilmiyordu. Tek bildiği ; Dent her ne plânlıyorsa yarın gece yapacağı.
- San sous-fifre ne savait rien sauf que Dent mettra son plan à exécution demain soir.
Ne olduğunu bilmemi istemediğin bir plan yapacaksın.
Tu as monté un plan et tu ne veux pas que je sois au courant.
Peki buna ne dersin? Tabii Hodges ve Anne Hodges ile bir planın yoksa.
A moins que toi et Hodges et Mme Hodges ayez des projets.
Abu Nazir'in planının ne olduğunu bulmakta bize yardım edeceksin.
Tu nous aides à découvrir le plan de Nazir.
Farkında olmadığım bu plan, bu manevra için hiçbir sorumluluk taşımıyorum.
Je ne suis pas responsable, je n'ai pas été mis au courant de ce plan, cette manoeuvre.
Elena'nın, Henderson mevkisindeki planına ne oldu?
qu'en est-il du tracé d'Elena sur le site des Henderson?
Çünkü Argent'ın planı bozmayacağından emin olmalıydım.
Car je dois veiller à ce que l'agent ne gâche pas complétement le plan.
Adada takılı kalmış, bu şehri kurtarmak adına büyük plânını tasarlarken yaptığın şeylerin, hayatındaki insanlar üzerindeki etkisini şöyle bir oturup düşünmedin bence...
Lorsque tu étais un naufragé de cette ile préparant ton grand plan pour sauver la ville, je ne pense pas que tu aies pensé aux conséquences que cela pourrait avoir sur les personnes qui sont importantes à tes yeux.
İflasını ilan edip kimseye para ödememe planını öğrenmiş olabilirler.
Je pense qu'ils ont pu comprendre votre petit plan pour déclarer la faillite et ne plus payer personne.
Bizi buradan çıkartacak bir planın olduğunu söyle ne olursun.
S'il te plait, dis moi que t'as un plan pour nous sortir de là.
Bu enerji kaynağı olmadan planın son aşamasını uygulayamayız.
Sans cette source d'énergie, nous ne pourrons réaliser la phase finale de notre plan.
Deli evinden kaçırdın beni, plan ne şimdi?
Ok, donc tu m'as sortie de cette maison de fous. Quel est le plan?
Bu arada, önceki planımızın sihir yapmak olduğunu söylemediğin için teşekkürler.
En passant, merci de ne pas m'avoir dit que notre plan était magique.
Bay Durham vahşi doğa araştırma ve kurtarma gönüllüsüydü. Ne zaman kamp yapmaya gitse seyahat planlarını bekçi ofisinde yazardı.
Durham était volontaire avec une grande connaissance en recherche et secours qui enregistrait toujours son plan de voyage avec le bureau des rangers chaque fois qu'il campait.
Tatlı çocuk. Gerçekten tatlı ve beni Keri Lawrence'ın ailesi için yapılan yardıma götürecek. Talihsiz bir olaydı gerçekten.
Il est mignon il est tres mignon et il va m'emmener à la bienfaisance pour la famille de keri lawrence oh c'était une chose regrettable mais nous avions un plan ouais je ne pense pas que vous compreniez les gars
İçeride ne olursa olsun, sakın plandan sapma.
Donc, peu importe ce qui arrive là-dedans, vous ne déviez pas du plan.
Mozzie'ye mesaj atarız. Plandan saptığınız zaman çok sinirleniyor.
Il déteste quand tu ne t'en tiens pas au plan
Eğer yeni sağlık planı olmazsa insanların uzun etekler alamayacağına dair bir şey mi anlatmak istiyorsun?
Est-ce que tu vas faire une déclaration que sans système de santé national, les gens ne pourront pas s'offrir de jupes longues.
Belki eğer planının ne olduğunu anlatırsan- -
Peut-être que si tu leur disais quel est le plan, ça..
Bugün ne planın varsa, iptal et.
Peu importe ce que tu avais de prévu, annule.
Bunu söylediğime inanamıyorum ama planın işe yarıyor.
Je ne peux pas croire que je suis en train de dire ça, mais ton plan fonctionne vraiment.
Birkaç atom altı parçacığı atlamış olmalısın çünkü olaylar o zamandan beri planına göre gelişmedi değil mi?
Ouais, tu dois avoir manqué une particule subatomique ou deux, parce que les choses ne se sont pas vraiment déroulées selon le plan depuis, n'est-ce pas?
Bayan... Saçma planınız benim için acil bir durum teşkil etmiyor.
M'dame, M'dame, Votre manque d'organisation ne constitue pas une urgence pour moi.
Bugün için bir planın yoktu, değil mi?
Vous ne faisiez rien de spécial aujourd'hui, si?
Buradan çıkmayı başaramayacaksın.
Il y a des trous dans ton plan. Tu ne sortiras jamais d'ici.
Baştan beri planın buydu, değil mi?
C'était votre plan depuis le début. Vous ne vouliez pas m'aider.
Sağlam bir planın, amacı zora sokmadığı gibi.
Comme un plan bien ficelé ne masque pas ses objectifs.
- Peki Walter'ın planı ne olacak?
- Et le plan de Walter?
Walter'ın planıyla sıkıntım yok. Ama elimizde ne var?
Je ne mets pas son plan en doute, mais on a quoi?
Yelek lütfen. Planımın ne olduğunu bile bilmiyorsun. Ama seni tanıyorum.
- Tu connais pas mon plan. 220 ) } je peux finir blessé grièvement.
Hiç kimsenin sarsamayacağı kadar inanç sahibiydi. Tanrı'nın bir planı olduğunu düşünmek güzel olsa gerek. Plan yapması gerekenlerin bizler olduğumuzu sanıyordum.
il avait cette foi que rien ne pouvait ébranler ça doit etre bien de sentir que Dieu a un plan il m'arrive de penser qu'on est sensé faire notre propre plan
Dinle, böyle bir şey, gerçekten varsa uçağın ne zaman ve nereye ineceğini bilmeliyim.
Ecoute, si le plan s'écroule, Je dois savoir quand et ou l'avion atterri
Dinle, Planınız suya düştüğüne göre neden kutunun içinde ne olduğunu söylemiyorsun?
Puisque vos plans sont partis en fumée, pourquoi ne pas me dire ce qu'il y a dans cette boite?
Lemon, bak, biliyorum bu ideal bir plan değil, Ancak Ruby'ninde adil savaştığı söylenemez.
Lemon, écoute, je sais que ce n'est pas l'idéal, mais Ruby ne se bat pas vraiment à la loyale non plus.
Planın ne hem? Birden karşıma mı çıkacaksın?
Qu'est-ce que tu comptes faire, hein?
Adada takılı kalmış, bu şehri kurtarmak adına büyük plânını tasarlarken yaptığın şeylerin, hayatındaki insanlar üzerindeki etkisini şöyle bir oturup düşünmedin bence.
Lorsque tu étais bloqué sur cette île, élaborant ton plan pour sauver la ville, je ne pense pas que tu aies considéré l'effet que ça aurait sur les gens qui t'entourent.
Büyük bir planın bir parçası bu, değil mi?
Je dois prendre la photo du clodo qui gerbe sur Barbra Streisand. Mais souviens-toi, ne sois pas un connard...
Tam olarak ne yaptın ki?
Ça fait partie de ton plan?
Parçaların hepsi olmadan plan işe yaramaz.
Sans toutes les parties du plan, il ne sert à rien!
Plan zamanında işlemezse geri dönüşümü tamamlanır ve artık bu konudaki ısrarından vazgeçebilir.
Si le plan n'est pas terminé à temps, il pourrait complètement régresser et ne plus vouloir en passer par là.
Baban organizasyonun bir parçasını kaybedecek ama bu süreçte masumlara zarar vermeyeceğiz. - Nedir o?
Votre père perd une pièce de son organisation, mais aucun innocent ne sera blessé avec ce plan.
Benim üçlüm için gidip de ağlağın tekini bulmayalım da.
On fera en sorte de ne pas avoir un bébé qui pleure pour mon plan à trois.
Planı yok saydığınız zaman parayı kabul etmeyeceğini nereden biliyordunuz?
Comment pouvez-vous savoir qu'il n'aurait pas accepté l'argent, si vous ne vous en êtes pas tenus à ce qui était prévu?
Bir oyun planım yok çünkü çok fazla ne yaptığımı düşünürsem, çok kötü hissedeceğim.
Je n'ai pas vraiment de plan parce que si je pense trop durement à ce que nous allons faire Je me sentirai mal.
- Damon'un tünel fikri iyiydi ama benim planıma uyacağından emin olamazsam o tünellere girmem.
Damon avait une bonne idée avec les tunnels, mais je n'irais pas là haut si je ne peux pas compter sur lui pour faire ça à ma façon
Suçluların kraliçesi olmadan şeytani bir plan yapamazsınız.
Tu ne peux avoir un complot diabolique sans avoir la reine des arnaques.
planın nedir 41
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139