Polis misiniz translate French
282 parallel translation
Siz polis misiniz?
Vous êtes de la police?
Polis misiniz?
Vous êtes de la police?
Siz polis misiniz?
Vous êtes la police?
Polis misiniz?
Êtes-vous policier?
Geldiğinde kendisine sorarsınız. Siz polis misiniz?
Elle sera là incessamment et pourra répondre à vos questions.
Polis misiniz?
- Police? - Police judiciaire.
Siz polis misiniz?
Vous êtes officier de police?
- Polis misiniz?
- Vous êtes de la police?
- Polis misiniz?
- La police?
- Hadi ya, polis misiniz?
- Vous êtes policier?
- Polis misiniz, Efendim?
- Vous êtes policier?
- Polis misiniz?
- Vous êtes policier?
Evet, Yerel polis misiniz?
Oui. Vous êtes le policier local?
- Polis misiniz? - Evet, efendim.
- Vous êtes policier?
- Polis misiniz?
- Ni un policier?
Polis misiniz?
- Êtes-vous de la police?
- Polis misiniz? - Değilim.
- Êtes-vous un policier?
- Gerçekten polis misiniz, bay Hunter?
- Vous êtes un vrai policier, M. Hunter?
Siz polis misiniz?
Vous êtes policiers?
Polis misiniz?
Vous êtes flic?
Polis misiniz? Hayır, hayır, değiliz.
- Vous êtes de la police?
- Gerçekten polis misiniz? - Ben, evet.
- Vous êtes vraiment flics?
- Polis misiniz? - Şey...
Vous êtes de la police?
- Siz polis misiniz?
Êtes-vous policier?
- Siz polis misiniz yoksa?
Vous êtes flic ou quoi?
Siz polis misiniz? Hayır.
Vous êtes flic?
Polis misiniz?
C'est les flics?
- Siz, polis misiniz?
- Vous êtes flics?
Polis misiniz?
Votre mari.
Aynı polis olmadığından emin misiniz?
Pensez-vous qu'il s'agissait du même policier?
- Polis merkezine gelecek misiniz? - Ne?
C'est seulement l'affaire de quelques minutes.
Polis kimyagerinin, kamyonu incelediğinde, belirli bir şey bulamadığından emin misiniz?
Le labo n'a vraiment rien trouvé en examinant le coffre?
Polis misiniz? - Yok, Polis değil.
Êtes-vous un policier?
Polis misiniz?
- Oui.
Polis olmanın nasıl bir şey olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
Il a dit que vous étiez... flic. C'est juste.
Captain, siz polis değil misiniz?
Capitaine, vous êtes policier?
Siz polis misiniz?
Elle rentre tard parfois. Très tard, à vrai dire...
- Müfettiş Clouseau siz misiniz? - Evet. Polis şefi Braithwaite sizi almam için gönderdi.
Le commissaire divisionnaire Braithwaite m, a envoyé vous chercher.
Şimdi buradan gidecek misiniz? Yoksa polis çağırmam mı gerekecek?
Alors vous partez ou dois-je appeler la police?
Daha sonra, polis için ölüm tebligatını doldurup bana verebilir misiniz.?
Serez-vous là plus tard pour l'avis de décès?
Polis olduğunuza emin misiniz?
Vous êtes bien des flics?
Polis geldiğinde onlara bu resimleri gösterir misiniz?
Pourrez-vous montrer ces photos à la police?
- Siz polis şefi misiniz?
- Vous êtes le chef de la police?
Hey, polis misiniz?
Vous êtes flics?
Siz Hong Konç'lu "süper polis" misiniz?
Vous êtes le Super Cop envoyé par Hong Kong.
Polis, bombanın patladığı gece Guildford'da olduğunuzu iddia ediyor. Bize nerede olduğunuzu söyler misiniz?
La nuit de l'attentat, dites-nous où vous étiez.
Rupert adlı kişinin polis olduğundan emin misiniz?
Vous êtes sûre? Ce soi-disant Rupert a dit qu'il était flic?
Polis İç İşleri Birimi'nin bir üyesi misiniz?
Vous êtes bien membre de la police des polices?
Polis sizi yakalayıp deliğe tıkmadan önce sundurmanın parmaklıklarını tamir edebilir misiniz? Bir aydır kırık.
Avant qu'ils vous jettent en taule, pouvez-vous réparer la rambarde du porche cassée depuis un mois?
Ama acaba mümkünse polis çağırabilir misiniz?
Ce que j'aimerais savoir : Pensez vous que vous pourriez, euh, appeler la police, monsieur?
Oh evet, santral, bana polisi bağlayabilir misiniz, polis mi?
Je veux joindre la police. Policia?
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis mi 254
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis mi 254