Sağol dostum translate French
356 parallel translation
Hayır, sağol dostum. Bugün ayık kalmaya kararlıyım.
Non merci, je dois garder l'esprit clair.
Sağol dostum.
Merci, vieux.
Sağol dostum. Çok teşekkürler.
Merci.
Hayır, sağol dostum. Siz gidin.
Non, merci, vieille branche.
Sağol dostum.
Merci, mon ami.
- Sağol dostum.
- Merci.
Şimdi kendi başına bir tur at. - Sağol dostum.
Essayez seul, Lackery.
Roger, hemen Maida Vale karakoluna gelebilir misin? - Hemen geliyorum. - Sağol dostum.
Pourriez-vous venir au commissariat de Maida Vale?
Sağol dostum.
Ouais... Merci, mon petit gars.
Hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim. Sağol dostum.
Merci de m'avoir sauvé la vie.
Sağol dostum. Bu ucubeden kurtulun.
On devrait virer ce plouc.
Tabi. Sağol dostum.
Merci Buddy.
Sağol dostum.
Merci mon pote.
Sağol dostum.
Merci vieux.
- Sağol dostum.
- Merci vieux.
Sağol dostum.
C'est à toi vieux.
Sağol dostum Guillaume!
Aaah... Merci mon chtit Guillaume!
Ekstra 100'lük için sağol dostum.
Merci pour les 100 $ de bonus!
Sağol dostum.
Merci l'ami.
Sağol dostum. Ama...
Merci, vieux.
Tamam, sağol dostum.
L'émission est finie, abruti.
Uğradığın için sağol dostum.
Merci d'être venu.
- Al - Sağol dostum
mon ami.
Şey, sağol dostum.
Merci, mon pote.
Sağol dostum.
Merci mon vieux.
Sağol dostum.
- Merci, vieux. - Tiens!
Yaşıyor! Sağol dostum.
Il est vivant!
Çok sağol dostum.
J'apprecie, mon pote.
Sağol dostum.
Merci.
Bunca yolu geldiğin için sağol dostum.
Merci d'être venu si loin.
- Bakarız icabına. - Sağol dostum.
C'est bon, garde ton calme.
Sağol dostum.
Merci, mon pote.
Tanrı biliyor ya, şu anda iyi bir babaya ihtiyaçları var. - Sağol dostum.
Et Dieu sait s'ils ont besoin d'un père en ce moment.
Sağol dostum. Kutsal bir yolculuğa çıkmak üzeresin.
Tu vas entreprendre un voyage sacré.
- Hoşçakal. Çok sağol, dostum.
Merci, mon ami.
- Sağol, eski dostum.
- Merci, vieux.
Sağol, dostum.
Merci, mon ami.
Sağol, dostum.
Merci, mon vieux.
Sağol, dostum. Çok sağol.
Merci beaucoup, mon vieux!
- Sağol, dostum.
- Merci.
Çok sağol, dostum.
Merci, vieux.
Çok sağol, dostum.
Et si tu prenais ma place pendant que je vais aux toilettes?
Sağol, dostum.
Merci, mon pote.
Çok sağol dostum.
Merci, mec.
Yok sağol dostum, domuz gibi tıkınmıştım zaten.
Non merci, mec, je viens juste de me goinfrer.
- Sağol be dostum.
- Merci, mon pote.
Bugünün kotasını tamamlıyoruz, dostum, hayır sağol ama biz hallettik.
Nous avons fait le quota d'aujourd'hui. Et pas grace à toi, mais nous avons réussi.
Hayır, sağol dostum. Ben hayatla kafa buluyorum.
Non merci.
Bu arada bana dostum dediğin için çok sağol.
Et je vous remercie de m'avoir appelé "mon ami".
Sağol, dostum. Bir telefon görüşmesi yapabilir miyim? Gardiyan!
Je peux téléphoner?
- Evet, sağol dostum, sağol
Son numéro?
dostum 6912
dostum benim 16
dostumuz 17
sağol 3875
sagol 40
sağolun 1398
sağol canım 28
sağolasın 52
sağol tatlım 18
sağol baba 51
dostum benim 16
dostumuz 17
sağol 3875
sagol 40
sağolun 1398
sağol canım 28
sağolasın 52
sağol tatlım 18
sağol baba 51