English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sevgili bayan

Sevgili bayan translate French

473 parallel translation
Sevgili bayan dünkü koşuşturmam sırasında...
Chère mademoiselle... Hier... à la place de mon chapeau... j'ai pris... ce vêtement.
Bakın sevgili bayan Lola, ben...
Chère Mlle Lola, je...
Bakın sevgili bayan Lola, ben size küçük bir şey daha getirdim.
Mlle Lola, j'ai encore quelque chose pour vous.
Sevgili bayan, çok eğlendim ama gitmem lazım.
Ma chère, cette soirée est délicieuse, mais il me faut partir.
Çünkü, sevgili Bayan Brock burnunun dibinde Abner'i aldatıyor.
Parce que la chère Mlle Brock trompe Abner sous son nez.
Gerçekten mükemmel olmuş sevgili bayan.
Excellent, ma bonne dame.
Adımı bilmediğiniz için sevgili bayan diyorsanız, söyleyeyim, adım Judson.
Ne m'appelez pas ma bonne dame : je m'appelle Judson.
" Sevgili Bayan Held, herhangi bir sözleşme imzalamadan önce beni görmeniz, geleceğiniz için çok önemli.
Mais je n'y comprends rien. Lis-moi, veux-tu.
Oh, sevgili Bayan Elizabeth! ama, teşekkür ederek reddetmek zorundayım!
- Oh, chère Miss Elizabeth.
Anlıyorum sevgili Bayan Elizabeth, hayır derken aslında evet'i kastetmek... düşünceli ve güzel bayanların adetidir zaten.
- Mais je refuse. Je sais que les jeunes femmes préfèrent dire non plutôt que oui.
Ama, sevgili Bayan Elizabeth, ne kadar güzel ve sevimli olursanız olun... teorik olarak meteliksiz... olduğunuzu unutmayın.
Mais vous devriez considérer que malgré votre charme et vos talents vous êtes pauvre.
Oh, sevgili Bayan Bennet, hislerimi anlayacağınıza eminim.
Mme Bennet, vous devez me comprendre.
Evvela, sevgili bayan, Rendleshire Alayında Yüzbaşıyım. - Etkilendin mi?
Mon régiment est le Rendleshire Fusiliers.
Sevgili bayan Totten babanızın, insanlığın aydınlanması için yaptığı bu harika jeste son veremezsiniz.
Ma chère Mlle Totten... vous ne compromettriez pas le geste de votre père en faveur de l'instruction.
"Sevgili Bayan Dubrovna, Benimle bir çay içer misiniz?"
"Chère Miss Doubrovna, " voulez-vous prendre le thé avec moi? "
Sevgili Bayan Moore, Bayan Reed'e dediğim gibi, bu hikayenin onun korkusunun, haddinden fazla çalışan hayal gücünün bir mahsulü olduğuna inanıyorum.
Je crois, comme je l'ai d'ailleurs dit à Mme Reed... que c'est là un produit de sa propre imagination.
Sevgili Bayan Tura, sizin gibi büyüleyici birini herhangi bir tehlikeye maruz bırakmayı hayatta düşünmeyiz.
Chère madame, nous ne mettrions pas votre vie en danger.
Sevgili Bayan Novotny, Sizi bugün akşam 5 de, evinizde görüşmeye çağırma cesaretinde bulunabilir miyim?
Bien à vous, Karel Vanek C'est ridicule!
Sevgili Bayan, benden beklememi rica edebilirsiniz fakat Britanya imparatorluğundan edemezsiniz.
- L'Empire n'attend pas, ma bonne dame.
Siz de çok büyüleyicisiniz, sevgili bayan.
Vous êtes fascinante.
" Sevgili Bayan Alquist, yalvarırım, bir kez daha beni kabul edin.
" Chère Miss Alquist, acceptez de me voir.
" Sevgili Bayan Alquist, benimle görüşmeniz için yalvarıyorum.
" Chère Miss Alquist, acceptez de me voir.
Sevgili Bayan Mizushima, görüşmeyeli nasılsınız?
" Chère Mme Mizushima, comment allez-vous?
Sevgili Bayan, kötülüklere ilişkin deneyimlerime göre, Tanrı cezalandırma işini biz ölümlülere bırakmıştır.
Ma chère, si j'en crois mon expérience, la Providence se charge de nous punir, pauvres mortels.
Ve seni de, sevgili bayan?
- Pas plus que vous, Madame?
- Sevgili bayan.
Madame.
- Sevgili Bayan Havisham. - Günaydın.
Chère Mademoiselle Havisham, bonjour!
Sevgili Bayan Hamilton, buraya sizden...
Mme Hamilton, je viens vous dire...
Sevgili bayan, benim adım Dean.
Chère madame, Mon nom est Dean.
Sevgili bayan, bu senin evin değil.
Ce n'est pas votre maison.
- Çünkü sevgili bayan...
Parce que, chère Mademoiselle...
Sevgili Bayan Page, umarım bu akşam müsaitsinizdir.
J'ESPÈRE QUE VOUS ÊTES LIBRE CE SOIR.
Sevgili Bayan Atwater, parmağınız tetikte hazır bulunsun çünkü birini vurursanız, ilk sıradan birkaç koltuk sizin.
Ma chère Mme Atwater, visez bien et vous pouvez avoir deux sièges au premier rang.
Sevgili dostum, dün gece sana söylemeye niyetlendim ancak bayan Trowbridge vardı.
Mon cher ami, j'ai essayé de vous le faire comprendre hier soir Mais vous le savez, Miss Trowbridge
Sevgili genç bayan, bu ülkede suçlu olmadıkları sürece insanlar hapse girmez.
Ma jeune dame, dans ce pays, seuls les coupables vont en prison!
Sevgili genç bayan...
Ma chère demoiselle...
Sevgili genç bayan, bütün gün, nasıl derler uğursuzluktan başka bir şeyim peşinden koşmadım.
Je ne poursuis rien du tout. C'est plutôt la guigne qui me poursuit depuis ce matin.
Sevgili Louis'im, Bayan Sutton'a teşekkür et. Paris'teki rehberim O.
Louis, vous connaissez Maggie Sutton, mon guide à Paris?
Sevgili Bay Lincoln, Kız kardeşim Bayan Edwards ve dostlarının Cuma akşamı evde vereceği yemek ve dans davetine teşrifiniz bizleri onurlandıracaktır.
Cher M. Lincoln, ma soeur, Mme Edwards, et quelques-uns de ses amies donnent un souper dansant vendredi soir chez les Clinton.
" Sevgili Bayan Berent :
Chère Mme Berent :
Sevgili genç bayan, müsaade edin de bunun kararını ben vereyim.
J'ai mes raisons.
Sevgili genç bayan, sosyal inceliklerinizi kısa süreliğine kenara bırakıp çok arzuladığınız bir fırsatı yakalamak için küçük ve bencil ama doğal bir içgüdüye müsamaha gösterir misiniz?
Laissez donc vos bonnes manières... juste le temps de saisir une occasion. C'est seulement dans votre intérêt.
Şimdi de Apache Kalesi geleneğine uygun olarak komuta subayımız, Albay Owen Thursday başçavuşumuzun sevgili karısı Bayan O'Rourke'u dansa kaldıracak.
Comme le veut la coutume à Fort Apache, le commandant de place, le colonel Owen Thursday va offrir le bras à la charmante femme du sergent-major!
Şimdi de Başçavuş O'Rourke albayın sevgili kızı Bayan Philadelphia Thursday'i kaldıracak.
Le sergent-major va offrir le bras à la dame du colonel, en l'occurrence, sa charmante fille!
Sevgili Agneta, bence Bayan Holm'a son bir şans daha ver.
Agneta, donne-lui encore une chance avant de faire ton rapport.
" Değişen zamanımızla birlikte Bayan Donald Harvess... gözde köşe yazarımız, sevgili kocanız yedek kuvvetlerden... Amerikan ordusunda aktif göreve teşrif etmiş bulunmaktadır.
"Une époque qui change" par Mme Donald Jarvess, en remplacement de notre journaliste préféré actuellement sous les drapeaux.
Bu da sevgili dostum ve yardımcım Bayan Birdie Coonan.
Et voici ma fidèle assistante et amie, Mlle Birdie Coonan.
Krallıktaki her evlenmemiş genç kız, ayrım yapılmaksızın, bu camdan ayakkabıyı ayağına giymeyi denesin, ayağı bu ayakkabıya tam olarak uyanlardan biri bulunsun ve o genç bayan bu araştırmanın sonucu olarak ilan edilsin ve Majestelerinin, sevgili oğlumuzun ve tahtın varisi olan asil prensimizin gerçek aşkı olarak kabul edilsin.
toutes les jeunes filles de tout le royaume sans exception essaieront de passer cet escarpin de verre, et s'il en est trouvée une à qui cet escarpin va correctement au pied... cette jeune fille sera proclamée l'objet de cette quête et sera considérée comme le grand amour de Son Altesse Royale, notre héritier et fils bien-aimé, le noble prince.
Bu benim ablam Bayan Simmons, bu da çok sevgili dostum Yargıç Gaffney.
Voici ma sœur, Mme Simmons, et mon ami, le juge Gaffney.
Bayan Inwood ile Cooper'ın sevgili olduğunu sanıyorum.
Miss Inwood et Cooper étaient amants?
Sence Cooper ile Bayan Inwood sevgili mi?
Etaient-ils amants?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]