Sonsuza dek translate French
7,662 parallel translation
Benden sonsuza dek nefret etse de umurumda değil. Sevdiğim kadının kan emici bir vampire dönüşmesine izin vermeyeceğim.
Je m'en fiche si elle me déteste à vie, je ne laisserais pas la femme que j'aime se faire changer en suceur de sang de vampire.
Arkadaşlar gelip gider, ama hayranlar sonsuza dek kalır.
Les amis, ça va, ça vient. Les fans, c'est pour la vie.
"İnfaz" yazıp Babylon'u sonsuza dek kapatabilirsin.
Appuyez sur "exécuter" et vous fermez Babylon pour de bon.
Ve sonsuza dek Mezunlar Kurulu'nun başkanı olacağım.
Et je serai toujours votre président du comité des anciens.
Sonsuza dek gitmşim gibi.
J'ai l'impression d'être parti une éternité
Sonsuza dek kalmaz.
Elle est fugace.
Adam, kızın kalbini kırıp onu sonsuza dek terk ediyor.
L'homme brise le c ur de la fille et s'en va à jamais.
Hayatımı sonsuza dek değiştirecek olan adam.
L'homme qui allait changer ma vie à jamais.
Fakat şüphesiz sonsuza dek Medellin olarak değişecek.
Et pourtant, elle allait révolutionner Medellín.
"Çocuklar bir daha bir araya gelmedi, ve Sheesh Mahal sonsuza dek kapatıldı!"
Les enfants ont arrêté de se voir... et le Sheesh Mahal ferma ses portes à jamais!
Ayartılmamıza izin verme, bizi kötü olandan kurtar, çünkü egemenlik, kuvvet... yücelik... sonsuza dek senindir.
Et ne nous soumets pas à la tentation... mais délivre-nous du mal... Car c'est à toi qu'appartiennent... le règne, la puissance... et la gloire... dans tous les siècles.
Sonsuza dek kimse benimle baloya gitmeyecek, değil mi?
Je n'aurai jamais de cavalière pour le bal, hein?
- Sonsuza dek yaşar. - 60 Dakika'da görmüştüm.
C'est indestructible, j'ai vu ça à la télé.
Hanımım, meyhaneyi yönetirken bana davranış şeklinizden ötürü size sonsuza dek borçluyum. Ancak lütfen daha fazla kurcalamamı istemeyin.
Madame, je vous serai éternellement redevable de la façon dont vous me traitiez quand vous dirigiez l'auberge, mais s'il vous plaît, ne me demandez pas de creuser encore plus.
Geçmişini sonsuza dek unutamazsın Kung.
Tu ne peux pas fuir le passé à jamais, Kung.
Geçmişini sonsuza dek unutamazsın Kung.
Tu ne peux pas fuir le passé, Kung.
Bacaklarım olursa sizinle el ele verip bu kasabayı Böcek Klanı'ndan sonsuza dek temizleyebilirim.
Avec des jambes, je me tiendrai à vos côtés pour nous débarrasser du clan des Scarabées une fois pour toutes.
Sana sonsuza dek minnettarım Demirci.
Je vous en serai éternellement reconnaissant, forgeron.
Ve bu toprakları sonsuza dek fethedeceğim.
Et je conquerrai ces terres une fois pour toutes.
Sonsuza dek kapanacağım.
Je m'éteins... pour de bon.
Sonsuza dek sizlere minnettar kalacağım.
Je vous en serais éternellement redevable.
Sonsuza dek özleyeceğim bir gerginlik.
Tension que je regretterai à jamais.
Bu rekabeti kazanarak sonsuza dek çekip gitmek için yeterli parayı elde edeceğiz.
On va gagner cette compétition et te payer assez pour que tu partes.
Paris'i kurtarırsanız, sonsuza dek size borçlu kalacağım.
Si vous sauvez Paris, je vous serai à jamais reconnaissante.
Polis çağırıyorum, sen de ne yaptığını onlara anlatmalısın. Willie ve Derek'i nasıl öldürdüğünü, onlar da seni sonsuza dek hapse atacaklar.
J'appelle les flics, tu leur raconteras comment t'as tué Willie et Derek, ils te coffreront pour un bail.
Bu benim sonsuza dek mutlu yaşamım.
C'est ma fin heureuse!
Sonsuza dek.
Pour toujours.
Sanırım şu "ve sonsuza dek mutlu yaşadılar" lafını söylememiz gereken anlarda biri.
Je pense que c'est l'un de ces moments où nous disons "Et ils vécurent heureux pour toujours,"
Sonsuza dek kalacak gibi görünüyor.
Tu garderas une cicatrice.
Gösteri dünyası hayatı sonsuza dek süremez.
La scène, ça ne dure qu'un temps.
O topu çemberde dolaştırmaları sonsuza dek sürüyor neredeyse.
Ça leur prend une éternité pour se passer cette boule.
Bundelkhand sana sonsuza dek borçlu...
Bundelkhand t'es à jamais redevable...
Sonsuza dek birbirimizin olacağız.
Nous ne serons qu'un pour l'éternité.
Kolombiya'yı sonsuza dek değiştirecek karar böyle verildi.
Une décision qui bouleverserait la Colombie.
" Ne zamana dek, ya Rab? Sonsuza dek mi gizleneceksin?
Te cacheras-tu sans cesse, ô l'Éternel?
Suçlular da sonsuza dek kaçamaz.
Et un criminel ne peut pas toujours fuir.
Sonsuza dek yalnız.
Seules pour toujours.
Şimdi ve sonsuza dek.
Maintenant, et à jamais.
Buradan çıkamayacaksın sonsuza dek.
Tu vas rester ici... pour toujours.
Yalnızca Aleister'ı Clay'in bedeninde sonsuza dek hapseder.
Ça bloquerait juste Aleister dans le corps de Clay pour toujours.
Seninle sonsuza dek beraber olabilecek miyiz?
Tu crois qu'on va rester ensemble pour toujours?
"Sonsuza dek" uzun bir zaman.
Pour toujours, c'est long.
"Sonsuza dek" uzun bir zaman mı?
Pour toujours, c'est long?
Sana söz veriyorum Sonsuza dek seveceğim seni.
Je te promets de t'aimer jusqu'à la fin.
Tanrı'dan sonsuza dek uzaklaşacak.
Elle sera éloignée de Dieu, pour toujours.
Dünya ızdırap içindeyken, sonsuza dek yaşamak.
Vivre éternellement pendant que le monde souffre.
Ve o gün, Tanrı'dan sonsuza dek uzaklaşacak.
Ce jour-là, elle aura quitté Dieu pour toujours.
"Böylece karanlık, hem dünyada hem de cennette hüküm sürecek. Sonsuza dek."
Et ainsi régneront les Ténèbres, sur Terre, au Paradis... à jamais. "
Sonsuza dek değişmeyecek.
Toujours immuable.
Kapıları kilitleyip sonsuza dek uzaklaşabiliriz.
Nous pouvons fermer les portes et nous éloigner pour toujours.
Sonsuza dek gülümseyecek değilim.
Je peux pas sourire pour toujours.
sonsuza dek mi 20
deke 51
deki 106
deki gibi 41
sonsuza kadar 186
sonsuz 19
sonsuzluk 16
sonsuza kadar mı 16
deke 51
deki 106
deki gibi 41
sonsuza kadar 186
sonsuz 19
sonsuzluk 16
sonsuza kadar mı 16