Söylediğine göre translate French
1,381 parallel translation
Söylediğine göre ilginiz yokmuş. - Temize çıktınız.
Il m'a informé que vous n'étiez pas impliquée.
Söylediğine göre etkisi neredeydi bu?
Un affect... comment déjà? "Réduit" selon elle.
genç adam, doktorun söylediğine göre..
Jeune homme, le docteur dit que tu as...
Jack'in söylediğine göre, giderek deliriyormuş.
Il s'est fait interner, se pensant fou.
Büyük bir sözlük yazmış, hizmetlilerin söylediğine göre
On dit qu'il rédige un grand dictionnaire.
Söylediğine göre, genç bir çocukken, Loch Ness canavarını görmüş.
Il s'est installé dans le marais. Il aurait vu le monstre du Loch Ness étant gosse.
Söylediğine göre, rüyaların bambaşka anlamları olabilirmiş.
Il disait qu'un rêve voulait dire autre chose.
Söylediğine göre aynalı maskeyi bulmuş.
Elle dit avoir trouvé le MasqueMiroir.
Evet, söylediğine göre bileşenlerimiz yanlışmış.
Oui. D'après lui, nos ingrédients n'étaient pas les bons.
Bana söylediğine göre bu konuda çok tutucu.
Il y met un point d'honneur, oui.
Ve aşağı kasabada bana insan kafatası satan bir çocuk var, fakat söylediğine göre tek yapmam gereken ona bir çek göndermek.
et y a un mec qui veut bien me vendre un crâne d'humain. mais il n'accepte que les chèques
Terapistimin söylediğine göre karmaşık duygularımı bastırıyormuşum, beni daha az risk almaya itiyorlarmuş.
Mon thérapeute m'a dit alors que je refoulais des émotions complexes, qui font que je cherche à courir moins de risques.
Ah, söylediğine göre sanata inanıyor ama yaptığı tek şey bir bezin üzerine kanını damlatmak ve bir sopa ile onu yaymak!
Il croit en l'art. Mais je ne l'ai vu que faire couler son sang sur une toile et l'étaler!
Charles'ın söylediğine göre, o haydut ilk anda üstüne saldırmış.
D'après ce que m'a dit Charles, cette brute a tout de suite pris le dessus.
İşte, detayları bilmiyorum, ama Lena'yı iyi tanıyorum ve böyle söylediğine göre bu gerçek olmalı.
Je ne connais pas les détails, mais je connais Lena, et pour qu'elle dise ça, ça veut dire que... Que ce doit être vrai.
Bu yüzden büyükbabam çok kederlendi ve ayrıca, söylediğine göre, kör oldu.
En réaction à cela, grand-père est devenu très mélancolique et, dit-il, aveugle.
Maaşı iyiymiş, söylediğine göre.
Bon salaire, il me dit.
Matt'in söylediğine göre dün gece cümbüş varmış burada.
Matt m'a dit que la nuit dernière avait été plutôt agitée.
Ve söylediğine göre 20 Ocak'ta onunla otel odana çıkmışsın Onu hatırlıyor olman lazım.
Et d'après le souvenir qu'elle a de ce que vous avez fait dans ta chambre d'hôtel le 19 janvier, tu ne devrais pas l'avoir oubliée.
Clémence, Ludo ona suşi götürmüş ve öyle tanışmışlardı. Söylediğine göre kapıyı yarı çıplak vaziyette açıp, önünde diz çökmüş.
- Clémence, une fille rencontrée en livrant des sushis, qui, soi-disant, avait ouvert en déshabillé, et qui, soi-disant, s'était mise à genoux...
"Söylediğine göre" dedim çünkü sonra Clémence'in yakın arkadaşı... Charlotte'un versiyonunu dinledim. - İyi akşamlar.
- J'ai eu la version de Charlotte, meilleure amie de Clémence.
Lawrence'ın bana söylediğine göre, bu en önemli konunuz.
D'après ce que Lawrence m'en dit, ces objectifs sont primordiaux.
Kavga ederken söylediğine göre, dünyadaki en acımasız erkek olmalıydım.
De la manière dont tu le dis, je dois être l'homme le plus radin au monde.
Gazetelerin söylediğine göre Profesör Omori deliydi.
Les journaux ont tous dit qu'il était fou.
Söylediğine göre nişanlısı varmış, yine de beni rahatsız etti.
Et il m'a dit que... lui aussi en avait une et que ce n'était pas une raison.
Fakat ana müdürlüğün söylediğine göre, hâsılat artsa da maliyet ve kesintilerle net gelir zarara geçildiğini gösteriyor.
Mais la direction craint que bien que les salaires aient augmenté.. .. après la déduction des coûts.. .. le bilan ne soit à la baisse.
Söylediğine göre en kötü durum senaryosu bize yaklaşık üç saat zaman tanıyor.
Vous dites que le pire scénario nous donne à peu près 3 heures.
Haru'nun annesinin söylediğine göre geceyarısında gelmişler.
D'après sa mère, ils l'ont enlevé à minuit.
Söylediğine göre bu kez devenin nalını çıkarmışsın.
Tu as fait des commentaires sur la vie sexuelle de Lori. Elle pense que tu as poussé le bouchon trop loin.
Yetkili servisitekilerin söylediğine göre son zamanlarda siz de bir tane almışsınız.ç
Grant du concessionnaire m'a dit que vous en aviez acheté une dernièrement.
Anne ve oğlu - Onlar anne ve oğlu değil. En azından genetik biliminin söylediğine göre.
Ils ne sont pas mère et fils du point de vue génétique.
Kelly'ni söylediğine göre Joel'i öldürmemiş.
Kelly a dit qu'il n'aurait pas tué Joel.
Senin hafızan nasıl? Jenny'nin oda arkadaşının söylediğine göre, Jenny sana çok benzeyen biriyle görüşüyormuş.
Selon la copine de Jenny, elle sortait avec un type qui vous ressemble beaucoup.
Söylediğine göre de Paul düşemeyecek kadar dikkatli ve iyiymiş.
Il dit que Paul est trop prudent et bon pour tomber comme ça.
Landeck'in söylediğine göre zirveye varınca hep kızını arayıp başardığını söylermiş.
Landeck m'a dit que quand Gizner atteint le sommet, il appelle sa fille pour lui dire qu'il a réussi.
Will'in söylediğine göre kirasını babası ödüyormuş.
Son père payait le loyer.
Kapıcının söylediğine göre, 2'den önce gelmişsiniz.
Vous êtes arrivée ici avant 14 h.
Baş nedimenin söylediğine göre dün gece içtikleri alkolün dışında bu sabah da şampanya içmişler. Hannah Bloom'um sağlığı gayet yerindeydi.
À part l'alcool qu'elles ont bu hier soir et le champagne de ce matin, elle était en bonne santé.
Fielding'in söylediğine göre gördüğü kişi küçükmüş.
Et tout 2 avait une porte pour le chien.
Sizin geçen hafta kabul ettiğiniz İİTF operasyonunu yöneteceğim. Ve Richard'ın söylediğine göre...
Je m'occupe de votre cas de STJJ et d'après Richard...
Kızının söylediğine göre, Bay Franklin çok içki içermiş.
Selon sa fille, Mr. Franklin est un gros buveur.
- Rifampin menenjit içindir. Az önce söylediğine göre- -
- C'est pour la méningite...
Seni de ısırdığını söylediğine göre, bunu rapor etmeliyim.
S'il vous a mordu, je vais devoir le notifier.
Doktorunun söylediğine göre çocukken işkence yapılmış, sonuç olarak gerçekle bağlantısı kopmuş.
Son médecin m'a dit qu'on avait abusé d'elle dans son enfance, et depuis ça, elle est dissociée.
Söylediğine göre son konuştuğunda, buradan gidiyormuş ve çok üzgünmüş.
La dernière fois qu'il lui a parlé, elle venait de partir d'ici. Et elle était dans tous ses états.
Karınızın söylediğine göre
Selon votre... femme,
Ve senin söylediğine göre bunu yapabilecek tek kişi sensin.
Et selon vous, vous êtes le seul qui puisse l'avoir tuée.
Annesinin söylediğine göre Emmy'yle Nora çok yakınmış.
Selon sa mère, Emmy était proche de Nora.
Uşağı Shamus'ın söylediğine göre şehir dışındaymış.
Eh bien, il a dit à Seamus, c'est son majordome, qu'il partait pour quelques jours.
Cesetleri Benedict Canyon malikanesinin orada dağınık vaziyetteydi polisin söylediğine göre ayinsel toplu cinayete benziyormuş.
La police pense à un rituel de meurtres collectifs.
Kaynakların söylediğine göre, bu suçu işleyenler Bunty ve BabIi.
Les sources disent, que les auteurs de ce casse sont...
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göremiyorum 394
görevin 17
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20