English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Tanrı şahidimdir

Tanrı şahidimdir translate French

169 parallel translation
Tanrı şahidimdir...
Je n'ai rien à voir avec ces deux meurtres...
Tanrı şahidimdir ki onlara doğruyu söyledim.
Je n'ai jamais ôté mon chapeau par goût de mode pour obtenir des centimes. Par Dieu!
Ediyorum. Ediyorum, Komutan. - Tanrı şahidimdir ediyorum.
Oui, Commandant, le ciel m'est témoin.
Yemin ederim. Yüce Tanrı şahidimdir.
Et je le jure par Dieu tout-puissant.
Tanrı şahidimdir dürüst adamı severim.
J'aime un honnête homme. Quel est votre nom?
Tanrı şahidimdir.
Si je mens, je vais en enfer.
Tanrı şahidimdir ki savaşı biz istemedik.
Dieu est témoin que nous ne voulions pas la guerre.
Tanrı şahidimdir.
Alors, aidez-moi.
Tanrı şahidimdir.
Aidez-moi.
- Tanrı şahidimdir, Ben -
- Avec Dieu comme témoin, je -
Tanrı şahidimdir, doğru.
C'est la vérité vraie.
Tanrı şahidimdir.
Je le jure devant Dieu.
Tanrı şahidimdir ki, onu gördüm.
Dieu m'en est témoin, j'ai vu cette chose.
Tanrı şahidimdir. Seni Tanrı'dan başka gören yok, ama Tanrı konuşmaz.
Dieu seul l'a vu et Dieu ne me raconte rien.
O iyi bir insan, Bay Barnard kibar ve nazik biri ve Tanrı şahidimdir, kız kardeşinizi de taparcasına seviyordu.
C'est un homme bon, M. Barnard. Un homme bon et doux. Et il adorait votre sœur.
Tanrı şahidimdir ki, ona söyledim.
Je l'ai prévenu! Dieu sait que je l'ai prévenu.
Tanrı şahidimdir ki senin yüzünden oldu.
À cause de toi, par Dieu.
Tanrı şahidimdir, oğlan olacağını biliyordum.
Nom de Dieu, je l'savais d'avance, que ce sera un garçon.
Orada o gün olanlara Tanrı şahidimdir.
Dieu seul sait ce qui s'est passé là-bas ce jour-là.
Tanrı şahidimdir.
Mon Dieu, oui.
Tanrı şahidimdir!
Je jure que non.
Bir daha bana dokunursan Tanrı şahidimdir, senin gözlerini oyarım!
De t'arracher les yeux si tu me touches!
Fakat Tanrı şahidimdir çoğu gece yatağa yattığımda seni düşünüp kıskanırdım.
Mais Dieu m'en est témoin, je t'ai souvent envié.
Tanrı şahidimdir, Onun içtiğini asla görmedim.
Dieu m'est témoin, je n'ai jamais vu Jackson toucher à ça.
- Tanrı şahidimdir, Sonny, bilmiyorum!
- Ma parole, je sais pas! - Foutaises!
Bana yardım edersen, Tanrı şahidimdir ki Jan Smuts Hava alanından çıkışını garanti edeceğim.
Aidez-moi et je vous promets... de vous réserver un vol à l'aéroport Jan Smuts.
Tanrı şahidimdir, asıl gerçek olan sizlersiniz.
Au nom de Dieu, vous êtes réels.
Yemin ederim. Tanrı şahidimdir, Bay Charles.
Sur ma vie... je vous le jure, M. Charles.
Tanrı şahidimdir ki, sesinden nefret etmiyorum.
Dieu sait... que je déteste pas le son de ta voix.
Tanrı şahidimdir ki, çok üzgünüm Lou.
Je jure que je suis désolé, Lou.
Otur. Yoksa, Tanrı şahidimdir ki, seni vurdurturum.
Asseyez-vous, ou je vais vous faire descendre.
Tanrı şahidimdir ki onu hayata döndürecek ne varsa yaparım.
Quand il se réveillera, je suis sur que c'est ce qu'il dira.
Bak, Tanrı şahidimdir, ona birşey yaparsan, kılına zarar gelirse hayatımın geri kalanını senin acı çekmene adarım.
Je vous le jure, faites-lui du mal, touchez un seul de ses cheveux et je passerai le reste de ma vie à vous le faire payer.
Tanrı şahidimdir... hayatta olduğunuzu bilseydim, ondan uzak dururdum.
Que Dieu soit mon témoin, si j'avais su que vous étiez vivante... j'aurais pris mes distances avec lui.
Ama Tanrı şahidimdir, Kate, ne sararıp solabilirim... ne dil dökebilirim, ne de kandırıcı sözler edebilirim... yüzü güneşe çıkmaya layık olmayan... aynaya baktığında orada gördüklerini hiç beğenmeyen... bu karakterde birini istiyorsan... beni al ; aksi halde, ölürüm demem doğru olacaktır... ama senin aşkın için, Tanrım, olmaz... yine de seni seviyorum.
Mais devant Dieu, Kate, je ne sais pas prendre un air transi... ni soupirer avec éloquence... ni nier habilement de mon amour. Si tu peux aimer un garçon de cette trempe, Kate... qui ne regarde jamais dans son miroir par plaisir de ce qu'il y verrait... que ton oeil me cuisine à son goût. Je te parle simplement en soldat.
Tanrı şahidimdir ki bu son olacak.
Dieu esr rémoin, c'esr la dernière fois.
Tanrı şahidimdir ki, Gator, param olsaydı mutlaka verirdim.
- Donne-moi de l'argenr. - Si j'en avais, je re le donnerais.
Başka hiçbir yerde yaşayamam. Tanrı şahidimdir.
J'avoue que je ne vivrais nulle part ailleurs, foi de chrétien.
Tanrı şahidimdir ki...
Qe Dieu m'assiste.
Tanrı şahidimdir!
Je te jure que si.
Tanrı şahidimdir. Işık saçıyorsun, bebek.
Non, vraiment, je suis ébloui.
Hayatımdan memnunken bahtımı değiştirip beni bu çetin ve yüksek mevkie yükselten Tanrı şahidimdir ki majestelerini Clarence Dükü'ne karşı kışkırtacak bir şey yapmadım.
Par Celui qui, de mon tranquille bonheur, m'a élevée à la grandeur et à ses soucis, je n'ai jamais excité Sa Majesté contre le duc de Clarence!
Aslında baba, Phil'in ona balık hediye etmesi umurumda değil. Ama müziği kullanarak aramıza gireceğini zannetmesin. Tanrı şahidimdir.
Tu sais papa, je m'en fou des poissons, Dieu m'est témoin.
Ve Tanrı şahidimdir ki, şimdi de başaracağım. 250 metreye ineceğim.
Et je vais atteindre celle-ci, à 300 mètres.
Tanrı şahidimdir ki...
Dieu est témoin que ce n'est pas pour moi, ni pour mes parents torturés,
Tanrım şahidimdir, aynı eskisi gibi ortalığı kasıp kavuracağız.
Dieu soit loué, on va de nouveau pouvoir s'amuser.
- Tanrı şahidimdir...
- Dieu m'est témoin.
Ama Tanrı şahidimdir yüreğimin derinliklerinde başka ölüm istemiyorum, Jase.
Dieu m'en est témoin, je ne voulais plus de morts.
Tanrı şahidimdir.
Dieu est mon témoin.
Bir ant, Tanrı benim şahidimdir.
Un serment, et Dieu m'est témoin.
Seninle evlenmek istediğime Tanrı şahidimdir, ama geri döndüğüm gün yapacağım en son şey, kiliseye girmek olacak.
Mais le jour où je reviendrai, pas d'église.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]