Tekrar söylüyorum translate French
542 parallel translation
Tekrar söylüyorum, adamlari konusurken duydum... belali islere karistigini söylüyorlardi.
Si tu veux savoir, j'ai entendu deux types dire que tu magouillais.
Tekrar söylüyorum Anna. Eve gitmek istersen götürürüm.
Encore une fois, Anna, si tu veux rentrer, je te ramène.
Tekrar söylüyorum, kermese gelmeyeceğim.
Pour la dernière fois, je n'y vais pas.
Tekrar söylüyorum, bu benim için önemli.
Je le répète, c'est important pour moi.
Haklısın, George. Tekrar söylüyorum, çok şükür benden kurtuluyorsun.
Je vous ai dit que j ´ étais d ´ accord avec vous.
Tekrar söylüyorum, çok zekice!
Là encore... bien joué.
Tekrar söylüyorum, yalnızca gerçekleri gör.
Je vous l'ai déjà dit : il faut voir les choses en face.
Tekrar söylüyorum ben çocuk da değilim embesil de değilim.
Je ne suis ni une enfant, ni une imbécile.
Ben de sana tekrar söylüyorum, Seyyar satıcıyım.
Une fois encore, je suis un colporteur.
Tekrar söylüyorum, sana bir şey verirdim.
Je le répète, je t'offrirais n'importe quoi.
Daha önce de söylemiştim, tekrar söylüyorum.
Je t'ai déjà dit une chose et je le répète.
Sana evliliğin kutsal olduğunu tekrar söylüyorum.
C'est un sacrement.
Tekrar söylüyorum : Biz o defterleri kapattık.
Pour nous, tout ça, c'est du passé!
- Tekrar tekrar söylüyorum.
Je le répète encore et encore.
Baba, tekrar söylüyorum sahte sanat eseri satmak suçtur.
Papa, je n'arr te pas de te dire que c'est un crime de vendre des faux.
Sana bir kez söyledim, tekrar söylüyorum... Bunu halletmeliyiz.
Je te l'ai dit une fois, et je te le répète, je m'en occupe.
- Tekrar söylüyorum, tamam mı.? -
Les goys, encore une fois.
Sana tekrar söylüyorum, onların boğazını kesmeyeceğim.
Je ne peux pas les égorger.
Daha önce söylemiştim, tekrar söylüyorum, tarzınızı beğeniyorum.
Je l'ai dit et le redis, votre style me plaît.
Fazla vaktim yok. Enzimin tüm yapısı elde değil... Tekrar söylüyorum... elde değil.
La structure entière de l'enzyme n'est pas — je répète — pas disponible.
Patlamak zorunda değilsin, tekrar söylüyorum, bomba ambarında patlamak zorunda değilsin.
Tu ne dois pas exploser, pas dans la soute!
Tekrar söylüyorum, parayı istemiyoruz.
Je veux pas de l'argent.
- Öyle bir şeyi aklımdan bile geçirmem. - Tekrar söylüyorum.
Je ne le ferai pas.
- Tekrar söylüyorum.
- Va chercher Hippolyte.
Ama sana tekrar söylüyorum ki ben...
Mais je te dirai encore que je ne...
Tekrar söylüyorum, telaş falan yoktu. Cinayet planlanmıştı.
Pas sous l'impulsion du moment.
Ben de tekrar söylüyorum : Hiçbir şey!
Encore une fois, je te dis : rien!
Size tekrar söylüyorum, paramı alacağım.
Mais j'aurai mon argent.
Tekrar söylüyorum, Durum Parlak Sarı.
Je répète : alerte rouge.
Tekrar söylüyorum, fırlatmaya 6 dakika.
Je répète, six minutes avant la mise à feu.
Size tekrar söylüyorum, burada kimse yok.
Je vous l'ai dit et répété. Il n'y a personne ici.
Şimdi seni rahat bırakıyoruz. Ve tekrar söylüyorum :
On va te laisser seul maintenant.
- Bak bunu tekrar söylüyorum. Tek başına gitmeni istemiyorum.
Ça ne me plaît pas que tu y ailles seul.
Tekrar söylüyorum. Çok kızmıştım.
" J'étais très en colère contre lui.
Tekrar söylüyorum, arkadaşım, bizim pistimiz sana göre değil.
Je répète, vieux, la piste est trop courte.
Ve ben de tekrar söylüyorum, arkadaşım, inmek üzereyim!
Et je répète, vieux, j'atterris!
Tekrar söylüyorum tek yapman gereken buradan gitmenizi sağlamak.
Rappelez-vous que votre seul but, c'est de le faire partir.
Tekrar söylüyorum, ek bina takımı, durum raporu verin.
Annexe, faites le point.
Santral, bakın size tekrar söylüyorum.
Je vais répéter, écoutez bien.
- Tekrar söylüyorum, Makine Dairesinde herhangi birinin hâlâ yaşıyor olduğuna inanmamız için bir sebep yok.
- Je répète, nous n'avons aucune raison de penser que quiconque y est encore en vie.
Tekrar tekrar söylüyorum uyutuldunuz!
Je dis et je répète qu'on vous a eus.
- Tekrar söylüyorum...
Et je te le répète.
Tekrar tekrar, hep söylüyorum bekleyemem.
Ce que je dis, c'est que je ne peux pas attendre éternellement.
Ama sansürü geçmeyeceğinden eminim o yüzden... sana söylüyorum, Mascha, sen bunu ona tekrar et.
Je vais te la dire, tu pourras la lui répéter.
Ben de tüm dostlarıma, tekrar benimle çalışacağını söylüyorum.
J'ai dit que tu reprenais chez moi à tous mes amis.
Bunu sana söylüyorum, çünkü seni tekrar görmek istiyorum hem de çok.
Si je vous dis ça, c'est parce que je veux vous revoir. Vraiment.
Her zaman söylüyorum sana hoşça kal ve her zaman karşılaşıyorum seni tekrar.
Je te dis sans arrêt au revoir et je te revois toujours.
Tekrar söylüyorum, sen bir köpeksin!
- Non. - Tu es une chienne.
Aynısını tekrar söylüyorum.
Je vous le répète.
Tekrar duymanız için söylüyorum.
Alors, je vais vous le répéter :
Bu derenin tekrar akmayacağını, zeytin ağaçlarının kuruduğunu, toprağın verimsizleştiğini, söylüyorum.
Je dis que cette eau, | on la reverra jamais... que les oliviers sont perdus et | que la terre est pourrie de chiendent!
söylüyorum 133
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
tekrar et 124
tekrar 486
tekrar dene 167
tekrar deneyin 40
tekrar merhaba 87
tekrar olmaz 31
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
tekrar et 124
tekrar 486
tekrar dene 167
tekrar deneyin 40
tekrar merhaba 87
tekrar olmaz 31
tekrar edin 21
tekrarla 75
tekrar yap 55
tekrar söyler misin 18
tekrar teşekkür ederim 48
tekrar tekrar 43
tekrar görüşürüz 29
tekrar deneyelim 67
tekrar hoş geldiniz 40
tekrar ediyorum 604
tekrarla 75
tekrar yap 55
tekrar söyler misin 18
tekrar teşekkür ederim 48
tekrar tekrar 43
tekrar görüşürüz 29
tekrar deneyelim 67
tekrar hoş geldiniz 40
tekrar ediyorum 604