English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ U ] / Uyuyordun

Uyuyordun translate French

293 parallel translation
Çok uysalca uyuyordun.
Tu dormais paisiblement.
Seni uyandırmak istemedim. O kadar huzur içinde uyuyordun ki, seni rahatsız etmeye kıyamadım.
Je ne voulais pas te réveiller, tu dormais si bien.
Şey, uyuyordun ve seni rahatsız etmek istiyorum.
Tu dormais, je n'ai pas voulu te deranger.
Uyuduğunda, yanına koştum hemen, bir bebek gibi uyuyordun.
Quand il est tombé, je suis monté vous voir. Vous dormiez comme un ange.
Sen uyuyordun.
Vous dormiez...
Raporumu almaya geldim. Bunun için para alıyorum ben. Fakat öylesine derin uyuyordun ki...
J'étais venu pour faire mon rapport, je suis payé pour ça, mais vous dormiez si profondément...
Sana gelince Youngerford, yatağında uyuyordun ve rüya gördüğünü sandın.
Et Youngerford, voyons, vous dormiez dans votre couchette... et vous croyez avoir reve!
Uyuyordun, değil mi?
Tu dormais?
Evet, uyuyordun!
Tu dormais.
Charles. Uyuyordun.
Tu dormais.
" Bu sabah uyandığımda sen hala uyuyordun.
" Ce matin, tu dormais encore à mon réveil.
Yani çok geç oldu, sen de deliksiz uyuyordun demek istedim.
Il est tard, je veux dire, et vous étiez en train de dormir.
Uyuyordun.
- Vous auriez été endormie.
Ben çıkarken uyuyordun.
Tu dormais quand je suis partie.
Neden karşı koyuyorsun? Neredeyse uyuyordun.
Pourquoi résistez-vous?
Döndüğümde uyuyordun o yüzden seni uyandırmak istemedim.
Comme tu dormais, je n'ai pas voulu te réveiller.
Uyuyordun.
Vous étiez endormis.
Sen düşlerken uyuyordun, uyurkende dışarı çıkamazsın.
Donc je dormais, donc je ne suis pas sorti.
Her gece yatakta uyuyordun.
Tu devais dormir dans un lit.
- Ama uyuyordun.
- Mais vous dormiez.
- Uyuyordun değil mi, Casper? - Bilmiyorum, efendim.
Tu dormais, n'est-ce pas?
Uyuyordun. Neden uyuyordun, seni saygısız beleşçi?
Tu ne dormais pas, espèce de voyou?
Yani uyuyordun!
Vous étiez en train de dormir!
Uyuyordun da uyandırdıysam gerçekten bağışla.
Si tu dormais et que je t'ai réveillé, excuse-moi.
Bu sabah evden ayrıldığımda, uyuyordun... bu yüzden telefon açıp dün gece için üzgün olduğumu söylemek istedim.
Quand je suis parti ce matin, tu dormais, alors j'ai voulu... t'appeler pour m'excuser pour hier soir.
uyuyordun. Bir anda yere düştü.
C'était par terre.
Uyuyordun.
Seulement, tu dormais.
Öyle deliksiz uyuyordun ki uyandırmak istemedim.
Tu dormais si profondément que je n'ai pas voulu te réveiller.
Hırsız olsan, ne diye uyuyordun? Hiç hırsız soymaya gittiği evde uyur mu dedim.
Le malfrat fatigué qui décide de se relaxer sur les lieux de son travail?
Uyuyordun.
On dormait.
Sen uyuyordun.
Tu dormais.
- Oh, evet. Bebek gibi uyuyordun.
- Oui, tu dormais comme une souche.
Sen uyuyordun. Düşündüğünü sanmıyorum.
Je ne croyais pas mal faire.
Eminim uyuyordun.
Tu as du sommeil en retard, sûrement.
Uyuyordun.
Vous dormiez.
Sabah çıkarken koltukta uyuyordun- -
Tu dormais sur le sofa quand je suis parti.
Hani bir tanesiyle uyuyordun?
Tu dormais avec une souris.
Yatağının yanında, yerde uyuyordun.
Tu dormais au pied de son lit.
Uyuyordun da ondan.
Tu dormais.
İkisinde uyuyordun, birinde ise elektrik bantlarından top yapmış sağa sola tekmeliyordun.
Deux fois, tu dormais. La 3e fois, tu t'amusais avec du ruban adhésif.
Uyuyordun.
- Tu dormais.
Olmadığından eminim. Sadece emirlere uyuyordun.
Vous n'avez fait qu'obéir aux ordres.
Uyuyordun, değil mi?
Vous dormiez, n'est-ce pas?
Seni uyandırdığımda bir bebek gibi uyuyordun.
Tu dormais comme un enfant quand je t'ai réveillé.
- Uyuyordun.
Tu dormais.
Çünkü öyle derin uyuyordun ki, cansız gibiydin.
" mais ta fatigue était trop profonde, trop mortelle.
Uyuyordun.
Tu dormais.
Nerelerde uyuyordun?
Faut que tu sois un vrai tigre.
- Odanda uyuyordun.
- Dans votre chambre.
- Çok derin uyuyordun.
- Tu dormais.
Bir anlamda uyuyordun.
C'est presque vrai.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]