English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Vazgeçmeyecegim

Vazgeçmeyecegim translate French

488 parallel translation
Lem'den asla vazgeçmeyeceğim!
Je n'abandonnerai jamais Lem! "
Aslında seni seviyorum. Ortada iyi bir neden olmadıkça senden kolay kolay vazgeçmeyeceğim.
En fait, je t'aime bien, et je ne vais pas te laisser m'abandonner à moins qu'il y ait une sacrée bonne raison.
Hayır, demekten vazgeçmeyeceğim çünkü onlar zihnimde yaşayan gerçekler hâlâ. Geçen zamanın çevresine çekilen ne bir parmaklık ne de çit var.
Et je continuerai à dire non, car, à mon esprit, ils sont toujours vivants.
Bu işten vazgeçmeyeceğim.
Je marche avec toi.
Vazgeçmeyeceğim.
Je n'oublierai pas.
Ama vazgeçmeyeceğim. Charlotte'a ulaşmanın bir yolu olmalı.
Je suis sûre qu'on peut la coincer.
Senden asla vazgeçmeyeceğim.
Je voudrai toujours de toi.
Ama beni düşük konumum için beğenmiyorsanız sizden asla vazgeçmeyeceğim.
Tu me déplais!
Arada büyük fark var. Yenilmedim ve vazgeçmeyeceğim.
Je ne suis pas vaincu et je n'abandonne pas.
Vazgeçmeyeceğim.
Je ne vais pas m'effondrer.
Senden asla vazgeçmeyeceğim.
Je ne t'abandonnerai jamais.
- Senden vazgeçmeyeceğim.
- Je ne veux pas te quitter.
Senden vazgeçmeyeceğim.
Je ne veux pas te perdre.
Ama ne olursa olsun ondan asla vazgeçmeyeceğim!
Du reste, je ne m'en séparerai qu'en toute dernière extrémité.
- Vazgeçmeyeceğim.
- Je n'abandonnerai jamais.
Sadece hakkım olanı istedim ve bu haktan, asla vazgeçmeyeceğim.
Je revendiquais mon bon droit, et je n " y renoncerai jamais!
Vazgeçmeyeceğim.
Ne pas abandonner.
Maria demekten vazgeçmeyeceğim
Toujours je le dirai, Maria
Arayan kimse vazgeçmeyecek, ben de vazgeçmeyeceğim. Bir saniye. Hadi, açsana.
Celui qui appelle ne se fatiguera pas... ni moi non plus...
Peki, ben vazgeçmeyeceğim.
- Tu dis pas ça pour moi, j'espêre?
Yüksek maaş, kendime ait gösteri, tamamen sanatsal kontrol ve bunlardan vazgeçmeyeceğim.
En haut de l'affiche, mon propre forfait, contrôle créatif total, je ne vais pas abandonner tout ça!
O zaman ama vazgeçmeyeceğim. Ne kadar sürerse sürsün bekleyeceğim.
Dans ce cas...
Bu körfez tamamen benim olmadıkça asla vazgeçmeyeceğim. Ama nasıl?
Mais je n'ai pas l'intention de renoncer à la Baie alors qu'on est si près du but.
John, vazgeçmeyeceğim.
Je refuse de renoncer.
Bundan vazgeçmeyeceğim. İstediğim her şeyi dikizleyeceğim.
- Je regarde ce que je veux.
Ve fenalığına rağmen bu dünyanın, asla vazgeçmeyeceğim seni sevmekten.
Et malgré la méchanceté du monde, jamais je ne cesserai de t'aimer.
Hayatım boyunca kötülük yapacağıma söz veririm. Herkese senin ismini yayacağım ve Karanlıklar Prensine hizmet etmekten vazgeçmeyeceğim.
Je promets de faire le mal de toutes mes forces.
Senden asla vazgeçmeyeceğim!
Je ne te laisserai jamais partir.
Vazgeçmeyeceğim. Onları aramaya gidiyorum.
Je vais continuer à les chercher.
Çok geç olsa bile vazgeçmeyeceğim.
Je n'abandonnerai pas. Même s'il est trop tard.
Tamam ama vazgeçmeyeceğim.
Très bien, mais... Je n'abandonnerai pas.
Bu yolculuktan vazgeçmeyeceğim.
Je n'abandonnerai pas.
- Onunla ilgisi yok Bay Ross, vazgeçmeyeceğim..
- Tant que vous risquez de vous ennuyer.
Hayır, kararımdan vazgeçmeyeceğim.
Non, je ne changerai pas d'avis!
Çocuğumdan vazgeçmeyeceğim. Herbert kriz geçirse dahi vazgeçmeyeceğim.
Cet enfant, je le garde, même si Herbert doit faire plein d'histoires.
Seni sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim.
Je t'aimerai toujours.
Seni sevmekten vazgeçmeyeceğim.
Je aimerai toujours.
Ben vazgeçmeyeceğim!
Je ne repars pas à pied.
Vazgeçmeyeceğim, efendim!
Non, chef. Je ne vais pas démissionner.
- Vazgeçmeyeceğim!
- Je ne vais pas abandonner!
Hayır, efendim! Vazgeçmeyeceğim!
Non, chef, je ne renonce pas!
Ne olursa olsun, seni sevmekten vazgeçmeyeceğim.
Quoi qu'il arrive, je ne cesserai jamais de t'aimer.
Oğlumu geri alana kadar vazgeçmeyeceğim.
Pas avant d'avoir récupéré mon fils.
Bu iki büyük geleneği birleştirene dek çabalamaktan vazgeçmeyeceğim.
Je ne peux renoncer à unir ces deux grandes traditions.
Vazgeçmeyeceğim. Şimdiye kadar, kimse telefonsuzluktan ölmedi.
Comment ça va, ma belle rousse?
Asla vazgeçmeyeceğim.
- Cinq verres, comme d'habitude.
Ama ben Potsdamer alanını buluncaya dek vazgeçmeyeceğim.
Je n'abandonnerai pas tant que je n'aurai pas retrouvé Potsdamer Platz!
Gevşemeye ihtiyacın var diye ben sanatla yaşayıp soluk almaktan vazgeçmeyeceğim.
Je ne renoncerai pas à l'art pour que tu te reposes.
Hayır, bundan vazgeçmeyeceğim.
Je ne céderai pas!
- Evimden vazgeçmeyeceğim.
- Je n'abandonnerai pas ma maison.
Ama yine de işçi poliçemden vazgeçmeyeceğim.
Je ne changerai rien d'autre à ma politique d'embauche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]