Yakın zamanda translate French
3,489 parallel translation
Ama yakın zamanda doğru kişiyi bulamazsanız, buna pişman olabilirsiniz.
Mais si vous ne trouvez pas bientôt la bonne personne, Vous allez le regretter.
Görünüşe göre Lavinia yakın zamanda, Katolik rahip Blackburn sayesinde Tanrı'yı bulmuş.
Il semble que Lavinia n'ai trouvé Dieu que récemment, grâce à un prêtre catholique nommé Blackburn.
Söylediğim ve çeşitli şekilde söylemeye devam edeceğim gibi, Beyaz Sarayın bu suçlamalar karşısında resmi bir açıklaması yoktur ve yakın zamanda bir açıklama planı yoktur.
Comme je le disais et que je continuerai de dire de plein de manières différentes, la Maison Blanche n'a aucun commentaire officiel pour ces accusations et aucun plan à venir.
Bayan Kelly, oğlunuzla yakın zamanda görüştüğünüzü biliyorum.
Je sais que vous étiez en contact avec votre fils.
Alice Kelly yakın zamanda Southwest Hastanesi'ndeki idarecilik işine geri dönmüştü.
Alice Kelly a retrouvé du travail récemment en tant qu'administratrice à Southwest General.
Makine mühendisi. Garrett'la beraber hizmet etmiş ve yakın zamanda Garrett'ın arabasının ön camını beysbol sopasıyla kırmaktan kınama cezası almış.
C'est un ingénieur mécanicien qui a servit aux côtés de Garrett et a récemment été réprimandé pour avoir éclaté le pare-brise de Garrett avec une batte de Baseball.
Lawrence yakın zamanda evde olur.
Lawrence ne va pas tarder.
Umarım yakın zamanda eve dönerim.
J'ai hâte de rentrer à la maison.
Yakın zamanda oranı konuşuruz, tamam mı?
On va devoir parler chiffres.
En yakın zamanda.
Le plus vite possible.
Çok yakın zamanda.
- Je ne sais pas. Récemment.
Yakın zamanda onlarla yemek yiyeceğim.
Je dîne avec eux, ce soir.
Ama yakın zamanda modifiye edilmiş görünüyorlar.
Effectivement, il semble que vous ayez des modifications récentes par contre.
Ayrıca yankafa çevresindeki bir yarada hemorajik lekelenme var ki bunun anlamı ölüm anına yakın zamanda olmuş.
Et bien, il y a également une coloration hémorragique au niveau de la plaie autour du pariétal, ce qui signifie que c'est survenu après la mort.
Topuk kemiğindeki, ölüme yakın zamanda oluşan mikro kırıklar künt travmayı tekrarlıyor....... muhtemelen 2x4 şeklinde düz bir nesne.
Les micro-fractures perimortem sur le calcaneum indique un traumatisme répété de force brusque, probablement avec un objet plat. comme un 2x4.
Yakın zamanda yoğun araştırmalarım sonucunda ulusal düzeyde bir suç örgütünün yüce ulusumuzun temellerini oymakta olduğunun farkına vardım.
Encore récemment, au terme d'une enquête d'envergure, j'en suis venu à réaliser qu'une conspiration criminelle nationale était à l'oeuvre, minant le tissu même de notre grande nation.
Balistik inceleme sonucunda silahın yakın zamanda bir silahlı soygunda kullanılan bir Ruger 9mm olduğu ortaya çıktı.
Selon la balistique, c'est un Ruger 9mm récemment utilisé sur une série de vols à main armée.
En azından yakın zamanda.
En tout cas, pas tout de suite.
Yakın zamanda terk edilmişti, hâlâ kokusu vardı ve sıcaktı.
Récemment abandonné mais encore âcre et chaude.
Hem de yakın zamanda.
- Assez récemment, en fait. - Vraiment?
Bildiğiniz gibi, Sue Sylvester yakın zamanda. twerk diye bilinen dansı McKinley'de yasakladı.
Et bonsoir à tous. Merci d'avoir déplacé cette réunion du conseil à l'auditorium où vous pourrez entendre et voir notre cause.
Evet, onun yakın zamanda olur bir şeyi yok.
Ouais, ça ne se passera pas de sitôt
Fillmore ve Western'dan yakın zamanda kovulmuş bir gardıfren.
C'est un freineur récemment viré de Fillmore et Western.
Yakın zamanda basına Çin Kurtuluş Ordusu Birim 61398 hakkında açıklama yapmışsınız.
Récemment, vous avez été très loquace dans la presse, à propos de l'unité 61398 de l'Armée Populaire de Libération Chinoise. Cette unité est dangereuse.
Yakın zamanda şartlı tahliye edilmiş bir pizzacı tarafından bağlanmışken telefona ulaşmak zor olur tabii.
C'est difficile d'atteindre le téléphone quand tu es menacé par un livreur de pizza en liberté conditionnelle.
Bayım, grubunuzun geri kalanı yakın zamanda gelmezse masanızı vermek zorunda kalacağız.
Monsieur, si le reste de votre groupe n'est pas arrivé bientôt, on doit rendre votre table.
James Musa ve Karl Beck'in grubunun üyelerini araştırdım ve yakın zamanda bir trafik kazasında ölen Mike Mills'i buldum.
J'ai recherché les membres du chapitre Ku Klux Klan de James Moses et Karl Beck et j'ai trouvé un Mike Mills qui a été tué dans un accident de voiture il y a de ça un bon moment.
Yakın zamanda Kanada kıyısına yakın Baffin Adası'nda antik İskandinav eserlerine dair ilginç bulgular vardı.
Il y a eu récemment d'intéressantes reliques nordiques découvertes sur l'île de Baffin près des côtes canadiennes.
Yakın zamanda bir tefeci tarafından piyasaya sürüldüğünü düşünüyoruz.
Nous avons des raisons de croire qu'il a été récemment distribué par un usurier.
Yine de bunların altından kalkabilir miydim acaba diyorum erkek arkadaşım Wesley yakın zamanda benden ayrılmasaydı?
Enfin, je crois que je pourrais gérer tout ça si mon petit ami Wesley ne venait pas de me quitter!
Burada yakın zamanda bir şey yanmış.
Quelque chose a brulé ici récemment.
Oldukça yakın zamanda hem de!
Très récemment.
Yakın zamanda kilitlerinizi değiştirdiğinizi fark ettim.
Je n'ai pu m'empêcher de remarquer que vous avez changé vos serrures récemment.
Yakın zamanda yeni bir kulübe satın aldım. Tüm aileye yetecek büyüklükte bir kulübe.
Récemment, j'ai acheté une nouvelle cabane assez grande pour toute la famille.
- Araştırıyorum. - Yakın zamanda Labsynthe'den kovulmuş Burke'te bir kimyasal araştırma tesisindeymiş.
Récemment renvoyé de Labsynthe, un centre de recherche de chimie à Burke.
Yakın zamanda birisini mi kaybettiniz?
Avez-vous perdu quelqu'un?
Yıllar önce sana aşık olduğumda bunu telafi etmeyi planlamıştım yakın zamanda yeniden alevlenen bu duygu günlüğünü bulduğumda söndü.
J'avais l'intention d'arranger cela quand je suis tombé amoureux de toi il y a quelques années un sentiment qui a été récemment ravivé et rapidement... éteint quand j'ai trouvé ton journal.
Çünkü ben senin babanım ve öldüğüm ve yakın zamanda yaşımı verdiğim güne dek burnumu istediğim yere sokarım. - Baba...
Parce que je suis ton père et je me mêlerai de ce que je veux jusqu'au jour où je mourrai, et étant donné mon âge, ce jour ne semble pas trop éloigné.
Yakın zamanda travmatik bir şekilde küçük düşürüldüğüne inanıyoruz.
On pense qu'il a pu être humilié dramatiquement d'une certaine manière ces derniers temps.
Yakın zamanda masaj terapisti olarak sertifikamı aldığımı biliyorsunuz.
Vous savez que je viens d'avoir ma licence de masseuse?
Ama kiminizin bileceği gibi, yakın zamanda ayrıldık.
Mais comme vous le savez, nous nous sommes récemment séparés.
Yakın zamanda adresini değiştirmiş.
Mais il a changé d'adresse.
Pekala Robin, bu tesisten ayrılmanın tek yolu benim imzama bakıyor ki onu yakın bir zamanda alamayacaksın.
Le seul moyen pour que vous quittiez ce bâtiment est avec ma signature, que vous n'aurez pas de sitôt.
Yakın bir zamanda buradan kaçmana imkan yok.
Il n'est pas possible que vous sortiez d'ici bientôt.
- Yakın zamanda mı?
- Récent?
Evet, Schmidt en yakın arkadaşım ama aynı zamanda çok da korkunç.
Schmidt est mon meilleur ami, mais il est flippant.
- Sayın Yargıç, şirketim yakın bir zamanda müvekkillerimiz avlayan on avukatı...
- Votre honneur, notre firme a récemment licencié dix avocats qui
Onu üniversitede yakın bir zamanda ziyaret ettiniz mi?
Vous lui avez rendu visite récemment à l'université, non?
Yakın bir zamanda mı olacak yoksa başka bir yere mi bakayım?
Ça va arriver bientôt, ou je dois chercher de l'action ailleurs?
Yakın bir zamanda Claypool'un yanına yaklaşamam herhalde.
Je ne pense pas être près de Claypool de si tôt.
- Bir süre önce. - Oldukça yakın bir zamanda.
- Il y a longtemps.
yakın 111
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakına gel 23
yakında burada olur 18
yakında öğrenirsin 19
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakına gel 23
yakında burada olur 18
yakında öğrenirsin 19