Yanlışlıkla translate French
2,326 parallel translation
Bunun sıradan bir şey olmadığını biliyorum fakat birisinin yanlışlıkla suçlanacağından endişeliyim.
Je sais que ce n'est pas du tout régulier, mais j'ai peur que quelqu'un soit accusé à tort pour ça.
Küvette oynaşırken, yanlışlıkla yüzüm jakuzinin nozuluna çarptı.
On a un peu chahuté dans le bain, et j'ai piqué tête la première sur le gicleur.
Yanlışlıkla suçlanan insanlara yardım ediyoruz.
Je suis là pour aider les gens accusés à tort.
Seni yanlışlıkla mı sona koydular?
Ils ne se seraient pas trompés de personne?
Ofisindeydim yanlışlıkla telefonuna baktım. Anladın mı?
Pendant que j'étais dans votre bureau, il m'est arrivé de répondre au téléphone.
Yanlışlıkla çamaşır suyu şişesinin üzerine oturdum.
Je... me suis assis sur une bouteille d'Harpic.
Yanlışlıkla oldu.
Un peu par accident.
Bu adam bizim mektuplar yanlışlıkla posta kutusuna konmuşsa çöpe atardı.
Ce type jetait notre courrier s'il arrivait dans sa boîte par erreur.
Yakın zamanda CIA, yanlışlıkla size bir dosya yolladı.
La CIA vous a envoyé un dossier par erreur.
En iyi durumda, bu adamların davranışları güvenilirliklerini sarmış en kötü durumdaysa, korkunç şeyler yapmışlar kendi suçları için yanlışlıkla başkaları suçlanmış ve özgürlüklerini kazanmışlar.
Au mieux, leurs actes altèrent leur crédibilité. Au pire, ils ont commis l'innommable. Ils ont gagné la liberté en faisant porter leur crime sur une autre.
Ama çok sarhoş olduğum için yanlışlıkla Pam'in resmini vermişim.
Toutefois, dans ma stupeur alcoolique, j'ai dû plutôt lui glisser une photo de Pam.
Saddam ise "Düşmanlarımın yaşamasına izin vermektense dostlarımı yanlışlıkla öldürmeyi tercih ederim." diye yanıtladı.
Saddam Hussein dit : "Je préfère me tromper en tuant un ami " plutôt que de laisser vivre mes ennemis. "
Buna "Dostum Luigi'ye zamanında yanlışlıkla yaptığım şey" adını verdim.
J'appelle ça : "ce que j'ai fait de pire à mon copain Luigi."
Sevgili amca, birkaç yıl önce, Reed yengem yanlışlıkla size öldüğümü bildirmiş.
Cher oncle, Il y a quelques années, ma tante Reed vous a faussement informé de ma mort.
Scott, telefonun dün gece yanlışlıkla beni aramış.
Ton téléphone m'a appelée hier soir.
Bir yanlışlık oldu. Beni yanlışlıkla aldılar.
Y a erreur, je suis pas celui qu'on croit!
Babamı yanlışlıkla mı aradınız?
Vous avez appelé mon père par erreur?
Gördüğün gibi, yanlışlıkla senin partnerini indirdik burada ve uh... biliyorum hepiniz buna çok kızacaksınız.
On a accidentellement descendu votre camarade et je sais que ça va vous énerver.
Kotumun içinde bir miktar marihuana kalmış, yanlışlıkla da çamaşır makinesine koymuşlar...
J'avais laissé une demie doze dans mon jean, je l'ai mis dans la machine à laver par erreur et...
Ana hatlarına bakarak, yanlışlıkla Makine Mühendisliği bölümü, ikinci sınıf Matematik dersine girdiğini söyleyebilirim. Burası 14-A sınıfı, sanırım sen ne diyelim...
J'irai a l'encontre du reglement en suggerant que vous etes venue par erreur en maths pour le genie mecanique de niveau deux, dans la 14-A, au lieu d'aller en...
Ateş etti ve yanlışlıkla kızı öldürdü
Ils ont commencé à tirer et l'ont tué accidentellement.
Bakıp duruyorsun ama kız sana yanlışlıkla bile bakmadı.
lâche-la ou elle va appeler les flics.
Yoda da hap atıp yanlışlıkla bir iş toplantısına gitse böyle konuşurdu herhalde.
Tu viens de parler comme Yoda sous acide qui se pointe à un rendez-vous d'affaires.
Bundan önceki en büyük olay bir salağın yanlışlıkla kasıklarına asit dökmesiymiş.
Le plus gros drame avant ça, c'est un petit génie qui s'est renversé de l'acide sulfurique sur les couilles.
Yanlışlıkla rastgele Ashley adında bir kıza mesaj attım ki o da kabul etti!
J'ai invité par erreur une certaine Ashley qui a accepté.
Yanlışlıkla telefonumu evde unutmuşum. O sırada Javier'e geçen gece dartın nasıl gittiğini sordu. O da buraya getirdi.
J'avais oublié mon téléphone, elle me l'a apporté.
- Yanlışlıkla gizli görevdeki Bob Armen adında bir federal ajanı öldürmüşler.
Ils ont tué par erreur un agent du FBI infiltré, Bob Armen.
Amir veya eşi Nazihah'ın, yanlışlıkla ülke içi terör eylemine karıştıklarına inanılırsa eminim ki ülkeniz, korkunç bir yanlış anlaşılmayı önlemek için elinden geleni yapacaktır.
Votre pays ferait tout ce qui est en son pouvoir pour éviter un terrible malentendu. Si Amir ou sa femme Nazihah étaient, à tort, tenus responsables d'un acte de terrorisme domestique?
Yanlışlıkla ayağını vurman yüzünden...
Se tirer dans le pied...
Hani şu yanlışlıkla fırlatılan füzeyle mi?
Le missile, c'était un accident?
Çünkü mahkeme Beltran'ın yanlışlıkla hüküm giydiğine karar verdi, bunun kavgasını veremeyiz.
Car le tribunal a reconnu que Beltran a été accusé à tort, et qu'on ne peut rejuger ça.
Yanlışlıkla bizi mi evlendirmişler?
Nous sommes mariés par erreur?
Evet, benden nefret etti ve evet, yanlışlıkla kölelikten bahsettim.
Elle me hait, et j'ai mentionné l'esclavage.
Yani yanlışlıkla hayalarını ezdiğinde ordaydım.
Je l'ai vu envoyer la purée.
"Ondan sonra elim yanlışlıkla ızgaraya değdi."
Ma main a atterri accidentellement dans la machine à panini.
Yanlışlıkla ateş ettim.
C'est parti tout seul.
Bütün hayatımı yanlışlıkla ölmeyeyim diye uğraşarak geçirmek istiyor muyum?
Passer ma vie à éviter un accident?
Galiba yanlışlıkla Ray'den almışım.
J'ai dû le prendre chez Ray, par erreur.
Çalmadım, yanlışlıkla aldım.
C'était une méprise.
Tam da bu sebeple ajanlar, iyi adamı yanlışlıkla iyilerden birisi olmakla itham etmenin korkusuyla yaşarlar.
Pour cette raison, les espions vivent dans la peur du jour où ils accusent par accident un bon... d'être un bon.
Ben... Üniversitedeyken yanlışlıkla eşcinsel barına gidip bir kadınla dans etmiştim.
J'étais, j'étais... accidentellement, quand j'étais à la fac je me suis retrouvée dans un bar gay, et j'ai dansé avec une femme.
Yanlışlıkla üstüne otursam ne olur acaba?
Et si je m'assois dessus?
Yanlışlıkla Nicole'ün vajinasını bir parça doğrar.
Elle a accidentellment arraché un morceau de lèvre.
Kolombiya Polisi'ne göre... 2003'te, aynı gün içerisinde silahınızın yanlışlıkla ateş aldığını Cali'nin dışındaki varoş Callaito'da silahlı çatışmanın olduğunu belirtmişsiniz.
Selon la police colombienne, en 2003, le jour même où vous affirmez que le coup est parti tout seul, il y aurait eu une fusillade dans le Vallaito, un bidonville à la périphérie de Cali.
Yanlışlıkla onu da paketlemişim
Je l'ai pris par accident.
Yanlışlıkla kendinizi zehirlediniz!
Vous vous êtes empoisonnés.
Ayrıca üzülerek söylüyorum, puf minderin, içine bıçak sapladığımdan yanlışlıkla söküldü, ben de çöplerin arasına attım.
Mais ton pouf s'est malencontreusement déchiré quand j'ai planté un couteau dedans.
Tezgaha doğru ittirirken yanlışlıkla kırdım.
Elle s'est cassée quand je l'ai fait tomber.
Buraya yanlışlıkla gelmişsin ]
500 ) } Tu as volé ici par erreur.
Tamam, tamam. Ona yanlışlıkla bir şey yolladım.
J'ai envoyé un mail par erreur.
Yanlışlıkla Pazartesi akşamı boş vaktimiz olursa akşam yemeği yiyebiliriz.
Il est occupé.
yanlışlıkla oldu 20
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış anlamışsın 22
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış mıyım 46
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış anlamayın 50
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış olan nedir 21
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış mıyım 46
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış anlamayın 50
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış olan nedir 21