Yapabileceğim birşey var mı translate French
103 parallel translation
Yapabileceğim birşey var mı?
Puis-je t'être de quelque secours?
Yapabileceğim birşey var mı?
Y a-t'il quelque chose que je puisse faire?
Senin için yapabileceğim birşey var mı?
Vous n'avez besoin de rien?
- Yapabileceğim birşey var mı, Guy?
Que puis-je faire pour t'aider? Rien.
Nobu, yapabileceğim birşey var mı?
Nobu, est-ce que je peux vous aider?
Sizin için yapabileceğim birşey var mı memur...
Carmody. Mais je suis "brigadier" maintenant.
Selam, çocuklar. Sizin için yapabileceğim birşey var mı?
Je peux faire quelque chose pour vous?
Yapabileceğim birşey var mı?
Je ne peux rien faire?
Yapabileceğim birşey var mı?
Je peux faire quelque chose?
- Sizin için yapabileceğim birşey var mı?
- Je peux faire quelque chose?
Sizin için yapabileceğim birşey var mı Bay Johnson?
- Je peux faire quelque chose M.Johnson?
Senin için yapabileceğim birşey var mı? Angie ve benim yapabileceğimiz?
On peut t'aider, Angie et moi?
- Yapabileceğim birşey var mı?
- Est-ce que je peux faire quelques chose?
Senin için yapabileceğim birşey var mı?
Je peux faire quelque chose pour toi?
Yapabileceğim birşey var mı?
Y a-t-il quelque chose que je puisse faire?
- Senin için yapabileceğim birşey var mı? - Evet.
- Je peux faire quelque chose pour toi?
Fren tutmadı. Yapabileceğim birşey var mı?
mais plus de frein je peux faire quelque chose?
Yapabileceğim birşey var mı?
Que puis-je faire?
Bugün senin için yapabileceğim birşey var mı?
Y a-t-il quelque chose que je puisse faire pour toi aujourd'hui?
Senin için yapabileceğim birşey var mı?
Je peux faire quelque chose pour vous aider?
Senin için yapabileceğim birşey var mı?
Y a-t-il quoique ce soit que je puisse faire pour vous?
Yapabileceğim birşey var mı?
Que puis-je faire pour vous aider?
Yapabileceğim birşey var mı?
- Oui, là.
Sizin için yapabileceğim birşey var mı?
Puis-je vous être utile?
- Senin için yapabileceğim birşey var mı?
- Comment je peux me faire pardonner?
Yapabileceğim birşey var mı?
Puis-je vous aider?
- Yapabileceğim birşey var mı?
- Est-ce que je peux faire quelque chose? - Oui.
Sevgili bayan... Sizin için yapabileceğim birşey var mı?
Ma chère, que puis-je pour toi?
Bugün senin için yapabileceğim birşey var mı?
Y a t-il quelque chose que je peux faire pour toi aujourd'hui?
Gitmeden önce yapabileceğim birşey var mı?
Je peux faire quelque chose pour vous?
Bugün yapabileceğim birşey var mı?
Y a t-il quelque chose que je puisse faire pour toi aujourd'hui?
Uh, uh, senin gibi hoş genç bir... bayan için ne yapabileceğim birşey var mı?
Je peux vous aider... charmante jeune fille?
Yapabileceğim başka birşey var mı?
Puis-je faire autre chose?
Senin için yapabileceğim başka birşey var mı, George?
Puis-je faire autre chose pour vous?
Senin için yapabileceğim başka birşey var mı, Marshal?
Puis-je faire autre chose pour vous, marshal?
Bir arzunuz, sizin için yapabileceğim herhangi birşey var mı?
- QUE PUIS-JE FAIRE POUR VOUS? - RIEN.
Sizin için yapabileceğim birşey, herhangi birşey var mı?
Que puis-je faire pour vous?
Senin için yapabileceğim başka birşey var mı?
C'est tout ce que vous aviez à me demander?
Sizin için yapabileceğim başka birşey var mı?
Je peux faire autre chose pour vous?
Alkar, yapabileceğim herhangi birşey var mı?
Alkar, puis-je faire quelque chose?
Yapabileceğim herhangi birşey var mı? Hayır... sağol.
- Je peux faire quelque chose?
Poole "Sizin için yapabileceğim başka birşey var mı?" demiş.
Poole a dit "Que je puis-je faire d'autre?"
Hazır buradayken yapabileceğim başka birşey var mı?
Pourquoi? - Oh, comme ça.
Benim yapabileceğim herhangi birşey var mı?
Je peux faire quelque chose?
Yapabileceğim başka birşey var mı?
Autre chose?
Yapılabilecek başka birşey var mı? Yapabileceğim?
Si je peux faire autre chose, n'hésite pas.
- Yapabileceğim birşey var mı?
- je peux faire quelque chose?
Seninle yapabileceğim birşey var mı?
Ça me laisse quoi, au juste?
Buna inanabilirim. Yapabileceğim başka birşey var mı hanımefendi? Hayır, şimdilik yok.
Je devais l'être car j'aurais très bien pu profiter de son absence pour m'enfuir, partir pour toujours sans un mot d'adieu.
Ah, o--Bilirsin, birşey var mı? Yapabileceğim--birşey var mı?
Et je... vous savez... je peux faire quelque chose?
- Yapabileceğim birşey var mı?
- Je peux t'aider? - Merci, ça va aller.
var mı 248
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilirler 18
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilirler 18
yapabilir 51
yapabilir miyim 52
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabilirsem 24
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilir miyim 52
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabilirsem 24
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğin bir şey yok 48