English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yapılacak işler var

Yapılacak işler var translate French

79 parallel translation
Yapılacak işler var.
Je vais m'occuper de lui.
Haydi, çift başlı muhabbet kuşları, yapılacak işler var!
Ça suffit, les tourtereaux.
Yapılacak işler var.
Il y a du travail à faire.
Yapılacak işler var.
J'ai du travail qui m'attend. Je dois faire le lit d'Apu.
Yapılacak işler var.
Je travaille.
Bu hafifliği boşa harcama. Yapılacak işler var.
Ne perds pas Ia matinée à te sentir Ie cœur léger.
Kimlik tespiti, ayarlamalar gibi yapılacak işler var.
Il y a l'identification, des décisions à prendre...
Yapılacak işler var.
On a du travail.
Önünüzde yapılacak işler var.
Vous aurez trop de boulot pour y penser.
Yarın babamın avukatıyla yapılacak işler var.
Il s'agit d'une procuration que je n'aurai pas demain.
Mahallede yapılacak işler var.
II y a des trucs à faire dans le quartier.
— Haydi, Kyle. Yapılacak işler var.
- Kyle, on y va.
Romeo ünitesi, yapılacak işler var.
Roméo, tu as une mission à accomplir.
Yapılacak işler var.
Nous avons du travail.
Erkekler bütün gün evde oturmaz. Yapılacak işler var. Öyle mi?
Quoi?
Ama kendine gelmelisin. Yapılacak işler var.
Mais tu dois te réveiller, tu as une mission.
- Hala yapılacak işler var.
Il y a encore du travail. Moi?
Ayrıca evde yapılacak işler var.
On a besoin de toi nous aussi.
Çünkü her zaman yapılacak işler var.
C'est parce qu'il y a toujours du travail à faire.
Yapılacak işler var!
Il y a du pain sur la planche!
Yapılacak işler var.
Arrête de délirer, Joe.
Yapılacak işler var, düzenlemeleri yapmalıyım.
Mais je dois y aller, j'ai des choses à faire,
Yapılacak işler var.
Des trucs à faire.
Yapılacak işler var. Başlattığın işler.
Un boulot que tu as commencé!
Ve acele et, yapılacak işler var!
Et dépêche-toi, y a du boulot!
Yapılacak işler var, izninizle.
Le devoir m'appelle.
Alt kata inelim, yapılacak işler var.
Descendons, on a du travail.
Haydi, yapılacak işler var.
Venez, on a du boulot.
Bize biraz izin verebilir misin? Yapılacak işler var.
Pouvez-vous nous laissé?
Hala burada yapılacak işler var.
J'ai à faire.
Annem yarın geliyor, yani evde yapılacak işler var.
Ma mère revient demain, je dois préparer la maison.
Yukarıda yapılacak işler var.
Il y a du travail en haut.
Yapılacak işler var.
Attention.
Yapılacak işler var.
Dégagez.
Bunun önceliği yoktu, efendim. Yapılacak daha önemli işler var.
Il y avait des choses plus importantes.
Yapılacak daha önemli işler var.
Autres choses d'abord.
Yapılacak daha önemli işler var.
J'ai des choses plus importantes à faire.
"Yapılacak İşler" listem mi var?
J'ai une pile de choses à faire, moi? CHOSES À FAIRE
Durup konuşmak isterdim... ama yapılacak işler, gidilecek yerler, çalınacak şeyler var.
J'aimerais bavarder mais j'ai des choses à faire, des endroits à voir, des trucs à voler.
Beşinci haftaya ait sayfada "yapılacak işler listesi" var. Listede yazılı olanlar şöyle :
A la 5e, on a une liste de choses à faire :
Bahçede yapılacak işler yolunacak otlar var!
Il y a du jardinage à faire. Du désherbage à faire.
Çok fazla yapılacak işim var... Bunun yanı sıra Arjantin Şili'de de işler yapmaktayım... Biraz da Çin'de...
"Je fais des affaires en Argentine au Chili, un peu en Chine, très peu aux Etats-Unis..."
Öyleyse, yapılacak başka işler de var.
Il y a d'autres corvées à faire alors.
Haley'nin 2 kilometre uzunluğunda bir yapılacak işler listesi var. Fazla bekleyemem.
Haley m'a déjà fait une liste de corvées d'1 km de long.
Aslında yapılacak daha önemli işler var.
Il est question de plus grands enjeux, ici.
Çünkü ben... şu an ayığım, ve, yapılacak işler ve- - ve yakalanması gereken uçaklar ve yürütülmesi gereken gerçek hayatlar var.
Parce que je suis... sobre maintenant, et, hum, il y a du travail à faire et... des vols à prendre et de vraie vie à suivre.
Hadi, daha yapılacak işler var.
Allez, on a encore du travail.
Yapılacak daha işler var.
Il y a encore du travail.
Gidilecek yerler, yapılacak işler, görüşmemiz gereken insanlar var.
Il y a plein de choses à faire. Ouais.
Yapılacak işler, görülecek insanlar var.
Ah. Et bien, vous voyez, des choses à faire, des gens à voir.
Yapılacak işler arasında, sırada tekerlekli sandalye yolu için azami yüksekliği on beş santimetreye düşürmek var.
Point suivant : Les trottoirs, pour les fauteuils roulants, ne doivent pas dépasser 15 cm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]