Yarım saat sonra translate French
868 parallel translation
Ve yarım saat sonra, sanki, farkedilmek istemiyormuş gibi, süzülerek geri döndü.
"Puis 1 / 2 h plus tard, il est rentré sans faire de bruit."
Ona çok iyi bakın, çünkü yarım saat sonra bu zavallı şey, bayan Robert Strike olacak.
Dans une demie heure, la pauvrette sera devenu Mrs.
- Yarım saat sonra.
Dans combien de temps! Dans une demi-heure.
Otoban Komisyonu yaklaşık yarım saat sonra... sizi denetleyecek.
La commission des transports va passer dans une heure ou deux.
Pekâlâ. Gitmeme izin verin, ben de yarım saat sonra onu göndereyim.
Dans ce cas laissez-moi partir et je vous le rendrai.
- Yaklaşık yarım saat sonra efendim.
- Dans 30 mn environ.
Şu an dairesinde ve Albay Shiller yarım saat sonra gelecek.
Il est chez lui, et le colonel Shiller arrive dans 30 minutes.
Yarım saat sonra işe başlamak istiyorum. Lütfen giyinin ve kapıyı çarpmadan gidin.
Mlle Shelley, je dois travailler... et j'aimerais que vous partiez maintenant.
- Gösteri yarım saat sonra başlar.
Le spectacle va commencer.
Hornet'ten kalktıktan yarım saat sonra motor arızası yaşarsanız gemiye geri uçun ve suya inin.
En cas de problème moins de 30 mn après le décollage, faites demi-tour et amerrissez.
Yarım saat sonra da kıyıyı.
Bientôt, on pourra voir la côte.
Yarım saat sonra uyumuş olacağım.
Je serai déjà endormie.
Seni yarım saat sonra alayım.
Je passe vous prendre au coin dans 30 minutes.
Gideceğimiz yerde postane olmayacak. Yarım saat sonra her mezhebin papazı bir ayin yapacak.
Dans une demi-heure, un service pour chaque religion.
Araba yarım saat sonra hazır olacak. Ve çayımız söylendi bile.
On part dans une demi-heure et on attendra en prenant le thé.
- Sam dışarıda. Yarım saat sonra dönecek.
Il revient dans une demi-heure.
Onun benden yarım saat sonra vadesi dolmuştu. Burası onun bölümü. Ortalıkta yok.
Il devait arriver 30 minutes après moi.
İçeriden birkaç tane kek al. Araba yarım saat sonra kalkacak.
Allez prendre quelques petits gateaux, le coche part dans une demi-heure.
Yarım saat sonra diyelim mi?
Disons dans... une demi-heure?
- Yarım saat sonra.
Une demi-heure.
Deli olduğumu düşüneceksiniz biliyorum ama yarım saat sonra dolunay çıkacak ve ben bir kurt adama dönüşeceğim.
Je sais que vous allez me croire fou mais... dans une demi-heure, la lune se lèvera et je deviendrai un loup.
Sağolun bayım. - Yarım saat sonra ayrılıyoruz, çavuş. - Emredersiniz efendim.
Nous partirons dans une demi-heure.
Bayan Hart'a hastayı yarım saat sonra ofisimde görmek istediğimi söyleyin.
Amenez-la-moi dans 1 / 2 heure.
- Elinizi çabuk tutun, yemek yarım saat sonra hazır olur.
Le dîner est bientôt prêt. - Asseyez-vous.
Evet, yaklaşık yarım saat sonra.
Oui... environ 1 / 2 h plus tard.
New York rezervasyonunuz için arıyorum, öğleden sonra saat 3'teki 22 sayılı seferde boş yerimiz olabilir. Yarım saat sonra arasak size bu numaradan ulaşabilir miyiz?
Au sujet de votre vol pour New York, nous aurons peut-être une place... sur l'avion de 15 h, vous restez 1 h à ce numéro?
Yarım saat sonra Bayan Inwood'un çadırının önünde ol.
Rendez-vous dans une demi-heure.
Philadelphia'ya yarım saat sonra aramalarını söyle.
Dites à Philadelphie de rappeler dans la demi-heure.
Yarım saat sonra sütunların altında.
D'accord! Dans une demi-heure, sous la colonnade.
Ve ne yersen ye yarım saat sonra kusarsın.
Vous vomissez tout.
Tanışmalarından yarım saat sonra birbirlerine kızkardeşim diye hitap edeceklerine dair seninle bahse girerim.
Et après la leçon, je serai tout à fait laide.
Yarım saat sonra Bayan Duncan ile randevum var.
J'ai rendez-vous dans une demi-heure avec Mme Duncan.
Unutma. Yarım saat sonra başlayacaksın.
N'oublie pas, attends une demi-heure avant de commencer.
Yarım saat sonra, Timothy J. Dugan diye biri Suç Komisyonuyla gizli bir toplantı yapmış, orada da hep o konuşmuş.
Une demi-heure plus tard, Dugan allait en douce chez les poulets de la brigade des docks, et là c'est lui qui l'a ouvert.
Sandığı buradan ayrıIdıktan yarım saat sonra buldum.
J'ai trouvé la malle en une demi-heure.
Yarım saat sonra, tepede sevgilim.
Sur la colline, dans 1 / 2 heure.
Yarım saat sonra, sekiz saatlik bir seansı daha var.
Nous avons une autre session de huit heures.
Gölün güney kıyısına. Yarım saat sonra orada buluşuruz dedim.
Nous avons rendez-vous au bord du lac.
Vedalaşmaya geldim. Havaalanına gelecektim ama yarım saat sonra programım var.
Je serais venue à l'aéroport, mais j'ai une émission.
Karanlığa kalmaz ağır bir saldırı bekliyorum. En geç yarım saat sonra.
Je m'attends à une attaque massive à la tombée de la nuit, d'ici 30 mn.
Evet. Şafaktan yarım saat sonra orada olacak.
Au lever du soleil.
127 nolu oda, yarım saat sonra olur mu?
Cabine 127, dans une demi-heure?
Yarım saat sonra gel, belki izlersin.
Reviens dans une demi-heure, si c'est possible.
Düşünüyordum da, 7 yıl geçtikten sonra, yarım saat daha nedir ki?
Après sept ans, qu'est-ce qu'une demi-heure?
Yemekhanede kahvaltı ederim, sonra yarım saat pedal çevirmek zorundayım.
Je mange à la cantine et je rentre en vélo.
İşiniz bitince, atlarınızı yarım saat gezdirin, sonra da su verin ve bağlayın.
Au repos, faites marcher vos chevaux une demi-heure, puis faites-les boire et attachez-les.
Yarım saat sürekli çaldıktan sonra yorulursun.
Tu seras fatigué après 1 / 2 heure de jeu.
Sizinle yarım saat sonra sütunların altında buluşuruz.
On vous retrouve dans une demi-heure.
- Yarım saat sonra.
- Dans une demi-heure?
- Yarım saat sonra.
- Dans une demi-heure.
Yarım saat sonra benimle buluşur musun?
Je peux te voir?
yarım saat 69
yarım saat içinde 16
yarım saat önce 29
yarım saat mi 17
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
yarım saat içinde 16
yarım saat önce 29
yarım saat mi 17
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonra gelirim 43
sonra ben 38
sonraki soru 17
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonra ne oldu 346
sonraki durak 25
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonra gelirim 43
sonra ben 38
sonraki soru 17
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonra ne oldu 346
sonraki durak 25