Yola devam edelim translate French
48 parallel translation
Yola devam edelim.
- Ça va. Allons-y.
Neye ihtiyaçları varsa verin, yola devam edelim.
Ravitaillez-les et repartons.
Yola devam edelim.
Suivez.
Bebeğim, Küba'dan sonra yola devam edelim.
Une fois à Cuba, on devrait continuer.
Ted! Yola devam edelim.
On avance!
Teğmen, imkanımız varken yola devam edelim.
Lieutenant, nous devons repartir!
Bu adamları gömüp, yola devam edelim.
Enterrez ces hommes et partons.
Tamam, haydi, yola devam edelim.
Venez! Nous partons.
Bay Mclntosh, yola devam edelim.
M. McIntosh, j'insiste.
O zaman yola devam edelim. Hey, nereye gidiyorsun?
On ferait mieux de se bouger.
Yola devam edelim.
Je dois avancer.
- Ödünç alabilir miyim? - Yola devam edelim.
- Je peux te l'emprunter?
- Yola devam edelim.
Il est temps de partir. Ça va sauter!
Haydi. Yola devam edelim.
Allez, on y va.
- Bence sularını alıp yola devam edelim.
- Prenons leur eau et filons.
Ne dersiniz, yola devam edelim mi?
On reprend la route?
Yola devam edelim, ben de bir şeyler düşüneyim.
Je vais trouver quoi faire.
- Yola devam edelim. Bundan hiç hoşlanmadım.
- partons, je n'aime pas ca.
Şimdi, yola devam edelim.
Continuons à avancer.
Jeep'e dönelim, yola devam edelim.
Alors on repart.
Yola devam edelim.
On continue.
Yola devam edelim.
On y va.
O zaman yola devam edelim.
On y va.
Evet, susalım ve yola devam edelim.
Oui, on va juste couper par ici.
Yola devam edelim.
Continuons d'avancer, d'accord?
Bu yüzden göğüsleri güzel olan kızla yola devam edelim diyorum.
Alors, moi je pense qu'il faut prendre celle avec le beau décolleté.
- Farketmez, yola devam edelim.
Peu importe, on doit avancer.
Yola devam edelim çavuş.
Continuons, sergent.
Hatayı silerek yola devam edelim...
Oublions ça et passons à autre chose.
Ve yola devam edelim.
Sur la tête d'un cochon en filet.
Boş ver, yola devam edelim.
Laisse tomber. Avançons.
Kanı fırlatıp, yola devam edelim.
Vraiment. On jette le sang et on continue.
Yola devam edelim.
T'arrête pas, c'est tout ce que je te demande.
Bir an önce arabaya binip, yola devam edelim.
Montons dans la voiture. - Allons-y.
Bu gece burada dinlenip yarın yola devam edelim.
On se repose ici pour la nuit, et on reprend demain.
Hadi yola devam edelim.
Avançons.
Hadi yola devam edelim.
Allons-y. - Attends.
Kavşak noktası ileride, yola devam edelim.
Dépêche-toi, ça a pris plus de temps que prévu. On est en retard.
- Depoyu doldur, yola devam edelim.
Faites ça vite, et allons-y.
Bir süre dar yollarda kalıp yol hanlarından uzak duralım ve yola devam edelim.
En attendant, chérie, on se contente des petites routes et des motels reculés, et on continue à avancer.
Pekala, yola devam edelim.
Passons à autre chose.
- Yola devam edelim.
- On continue.
- Benim için sorun yok, bence hemen yola devam edelim.
Ça va, allons-y.
Onları burada bırakıp yola yaya devam edelim.
Nous devrions les laisser ici et poursuivre à pied.
Yola devam edelim.
En route.
O zaman şu teşhisi koyalım ve tedavi edelim, böylece ikimizde yola devam edebilelim.
Alors, examinons ça et soignons-le. Vous reprendrez vite votre vie.
Haydi, yürümeye devam edelim ve yola çıkmaya çalışalım.
Continuons juste à marcher Et essayons de retrouver une route
Yola devam edelim biz ;
On continue d'avancer.