Yola koyulalım translate French
324 parallel translation
Artık yola koyulalım.
En route!
Eh, küçük dostum, hadi yola koyulalım!
Allons-y, mon petit.
Koluma gir de yola koyulalım.
Prenez mon bras, nous nous rendrons.
Haydi yola koyulalım.
Allons-y.
- Haydi yola koyulalım.
- Mettons-nous-y.
- Yola koyulalım mı?
- On y va?
Evet, yola koyulalım mı?
Si on y allait?
Yola koyulalım!
Allons-y!
Johnson, yola koyulalım.
Johnson, allons-y.
Pekâlâ, şimdi yola koyulalım.
Très bien, allons-y maintenant.
Sonra sabahleyin, kahvaltıdan bir saat önce yola koyulalım.
Et le matin, rouler une heure avant le petit-déjeuner?
Pekala yola koyulalım.
- Allons-y.
Pekala. Yola koyulalım!
En route!
- Hadi yola koyulalım.
- Je préviens les autres.
Pekâlâ, "ipeksi bir ejder gibi" yola koyulalım.
Déployons-nous tel un dragon de soie!
Bizimle kafa mı buluyorsun? Karanlık çökmeden yola koyulalım.
On devrait profiter de la nuit...
- Hadi yola koyulalım. - Bir yere mi gidiyorsunuz Dave?
- On y va?
Gelin yola koyulalım yoksa hepimiz öleceğiz!
On va finir par mourir ici, si ça continue.
Hemen yola koyulalım.
Allons-y.
Yola koyulalım mı, doktor?
Nous y allons, docteur?
- Harika. Hadi yola koyulalım. Trene tam vaktinde yetişebileceğiz.
Allons-y si le train était à l'heure.
Haydi yola koyulalım.
Partons.
- Yola koyulalım.
- Partons tous.
Hadi yola koyulalım!
Allons-y!
Pekala, hadi yola koyulalım evlat.
En route!
- Hadi yola koyulalım.
- II faut y aller, mec.
Yola koyulalım, yoldaş savaşçılar.
En route, camarades soldats!
- O halde yola koyulalım.
- Bien... Poursuivons, d'accord?
Hadi gidelim, hadi yola koyulalım.
- Allez, en route.
Çingene kraliçesinin yaptığı gibi, yola koyulalım.
Comme la Reine gitane doit le faire Tu vas faire un voyage
Yola koyulalım.
On y va.
- Tamam, Doktor. Yola koyulalım.
- C'est parti.
Biran önce yola koyulalım.
Continuons notre chemin.
Yola koyulalım!
Sur la route, mon gars, sur la route!
Yola koyulalım, hadi!
Allons-y!
Kilise saati bitti. Yola koyulalım.
Ils doivent se douter de l'endroit où on est.
Şu son kutuları da arabaya taşıyalım ve yola koyulalım.
On charge les derniers cartons et on peut y aller.
Yola koyulalım, Lady.
Absolument. Sinon j'en perdrai le sommeil.
Hadi şimdi yola koyulalım.
Allez, on y va.
Hadi general, yola koyulalım.
Allez, général, en route!
Hadi çocuklar, yola koyulalım.
Venez les enfants. Allons-y.
Hadi Jack, yola koyulalım.
Allez, on s'arrache.
Hadi yola koyulalım.
Perdons pas de temps.
Eğer gidiyorsak yola koyulalım.
Si on y va, c'est maintenant.
- Haydi yola koyulalım.
On y va.
Yola koyulalım, Johnny.
Nous devons y aller, Johnny.
Hadi yola koyulalım.
Allons-y.
Haydi evlat, yola koyulalım...
Allons-y fils!
Gecikmeden yola koyulalım.
Partons sans délai.
Erzağımızı da alıp yola koyulalım.
Faisons nos provisions et mettons-nous en route.
Yarın biraz erken koyulalım yola diyoruz.
On pensait repartir tôt.