Çok küçükler translate French
109 parallel translation
Ama rüya ile gerçeği ayırt etmek için çok küçükler.
Elles sont trop jeunes pour différencier les réves de la réalité
Çok küçükler. Annelerinden ayırmak için çok küçükler.
Ils sont bien trop jeunes pour être séparés de leur mère.
İki tanesini mi? - Çok küçükler.
- Elles sont toutes petites.
Elleri ve ayaklarıyla gurur duyar. Çok küçükler.
Et il est fier d'avoir de petits pieds.
Daha çok küçükler.
Tu comprends, c'est important.
Futbol oynamak için çok küçükler.
Ils sont trop petits pour jouer au football
Neredeyse tamamen büyümüşler, ama uçmak için hala çok küçükler bu yüzden bu uçsuz bucaksız ıssızlıkta kısılıp kalmış durumdalar.
Ils ont leur taille adulte mais ils sont trop jeunes pour voler... alors ils sont coincés sur cette terre de désolation.
Tabii ki çok küçükler. Her zaman minyondum.
C'est normal, j'ai toujours été très menue.
Çok küçükler. Kulaksız bir adam görürlerse korkarlar.
Ils sont petits et ils vont avoir peur s'ils voient un homme sans oreilles.
Onlar çok küçükler.
Ils sont si jeunes.
çok küçükler.
Ils sont trop petits!
Çok küçükler. Kaçırma falan sayılır.
Elles sont vraiment jeunes, c'est pas du kidnapping?
Çok küçükler, görüyorsunuz.
Ceux-ci sont très petits, vous voyez
Elbette, çok küçükler.
Eh oui, c'est tout petit.
Çok küçükler de.
Ils sont minuscules.
- Ama çok küçükler.
Mais c'est des mômes.
Sorun senin parmakların. Çok küçükler.
- Non, t'as les doigts trop petits.
Zaten çok küçükler.
Elles sont trop petites, de toute façon.
Çok küçükler.
Ils sont tout petits!
Ayrıca, bedava ve çok küçükler.
Ils sont gratuits et trop petits.
Yine söylüyorum, çok küçükler ve bu yaşta ilerde olmak çok önemli değil.
Ils sont très jeunes et à cet âge, avancer n'est pas crucial.
Daha çok küçükler.
Ils sont si jeunes.
Daha çok küçükler.
Ils sont trop jeunes.
Goa'uld yapımı motorları taşımak için çok küçükler.
Ils sont trop petits pour transporter le générateur.
Ama evlenmek için daha çok küçükler.
Ils sont trop jeunes pour le mariage.
Evet. Çok küçükler ve çok mükemmel şekillenmişler.
Oui, petits et parfaitement formés.
Ve parçalayamazsında çünkü çok küçükler.
Et tu ne peux pas non plus les découper vu leur taille.
Çok küçükler.
Ils sont minuscules.
Çok küçükler.
Si petits.
Çok küçükler. Onları göremeyebilirdik.
On ne les voit pas toujours.
Bunlar sadece karınca ve çok küçükler.
Ce ne sont que des fourmis et des petites, en plus.
Yani kızlarından biri onunla evlenmek isterse sorun etmezsin. - Nasıl olacakmış? Onun için çok küçükler.
Et ma femme disait que je lui plaisais car j'étais marrant, ce qui n'est pas le cas de son père.
Çok hızlı ve çok küçükler.
Ils sont si rapides et petits.
Birinin ağzına tükürmenin zevkini takdir etmek için... çok küçükler.
Ils sont trop jeunes pour apprécier le plaisir de cracher dans une bouche. Tu t'y connais.
Daha çok küçükler.
- Elles sont très jeunes.
- Daha çok küçükler.
- Elles sont très jeunes.
Çok küçükler ve kadın eli gibiler.
Elles sont minuscules... et féminines.
- Hayır, hayır çok küçükler daha.
Non, non. Elles sont encore très jeunes.
Çok küçükler.
Ils sont trop petits.
- Durumu anlayamıyorlar, çok küçükler.
- J'ai faim.
Çok küçükler.
Trop petites.
Dünyada bu ayakkabılarla ilgili hiçbir sorun yok. Ne var, çok mu küçükler, kızım?
Ces chaussures ne t'ont absolument rien fait.
Yıldızlar kamp ateşinden çok daha küçükler çok uzakta olmalılar.
Elles éclairent moins que les feux de camp... elles doivent donc être très loin.
Delerken küçükler ama çıkarken kocaman bir delik açarlar ve çok acıtır.
Elles font un petit trou en entrant... mais en sortant, elles font un trou grand comme Detroit.
Göle bırakmak için çok mu küçükler?
C'est un peu tôt pour les transférer...?
Çok küçükler.
Elles sont trop petites.
Gerçekten çok küçükler.
Vraiment très petites!
Pekâlâ, küçükler için çok zor bir durum.
Les plus jeunes n'ont pas encore bien réalisé.
o... o küçükler liginin koçu.O bir çok şey olabilir,
C'est... c'est un petit entraîneur d'équipe. Il est tout un tas de choses.
Çok küçükler, Jacob.
Ils sont tellement jeunes.
- Bunu dert etmeyin bile. İnsanlar, küçükler liginden beri çok ufak olduğumu söyler durur.
On m'a toujours dit que j'étais trop petit.
çok kötüyüm 33
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok kibar 31
çok küçük 77
çok komiksin 151
çok komik 891
çok kibarsın 55
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü bir şey 17
çok korkuyorum 271
çok kibar 31
çok küçük 77
çok karışık 33
çok kibarsınız 94
çok karanlık 65
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok korktum 176
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok kısa 47
çok komiksiniz 18
çok kibarsınız 94
çok karanlık 65
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok korktum 176
çok kötü görünüyor 21
çok kötü bir şey oldu 27
çok kısa 47
çok komiksiniz 18