Çok kötü bir şey translate French
1,085 parallel translation
Şey, kardeşim kolonimize çok kötü bir şeyin yaklaştığını söylüyor.
II dit qu'un grave danger va frapper notre garenne.
Xi ki : O elindeki çok kötü bir şey.
Xi dit : " Tu tiens là une chose très mauvaise.
Lucien, çok kötü bir şey oldu.
Lucien, c'est horrible.
Tanrım. Ben de çok kötü bir şey oldu sandım.
Mon Dieu, je pensais que c'était grave.
Beni içeri alıp konuşmazsan,... Rebecca'ya çok kötü bir şey olacak.
Si tu ne me laisses pas rentrer, quelque chose de vraiment vilain va arriver à Rebecca.
Çok kötü bir şey oldu.
Il y a eu un drame.
Carla, çok kötü bir şey yaptın.
C'était un peu gonflé.
Özür dilerim. Özür dilerim, biliyorum çok kötü bir şey yaptım.
Desole, c'etait salaud de ma part.
Çok kötü bir şey oldu.
Je devais faire attention.
Saat gece yarısına yaklaşıyor ve çok kötü bir şey karanlığın içinde saklanıyor.
Il est près de minuit et le mal menace dans l'ombre.
Bu çok kötü bir şey.
C'est épouvantable!
Gene çok kötü bir şey yapabilir.
Elle pourrait encore faire quelque chose de terrible.
- Nick, çok kötü bir şey bu, sana göre bile.
- C'est scandaleux, même venant de toi.
Bu bina çok kötü bir şey için kapı vazifesi görüyor olmalı.
Ce bâtiment est la porte par où va arriver une chose horrible.
Çok, çok kötü bir şey yaptı.
Il a fait quelque chose de très mal.
Bu çok kötü bir şey.
C'est affreux.
Dün çok kötü bir şey yaptım.
Hier, j'ai fait quelque chose de mal.
Kafanın üstüne düşürülmek çok kötü bir şey.
C'est affreux de faire tomber les gens sur la tête.
Ahırdaki o adam sana çok kötü bir şey yaptı.
Nous n'avions rien à voir avec cet homme. Il t'a fait une horreur.
Ne oldu? Çok kötü bir şey yaptım.
Quelque chose de terrible.
Bir çocuğu ölürken görmek çok kötü bir şey.
C'est une chose affreuse - de voir un enfant mourir.
Bu çok kötü bir şey. Babam, sizi misafir gibi ağırladı.
Si j'avais su qu'elle était votre fille je n'aurais jamais fait ça.
Bu çok kötü bir şey.
Qui conduit?
Ne oldu? Çok kötü bir şey yaptığın rüyalar vardır hani... ve öleceksindir ve dersin ki "Keşke rüya olsaydı." Maggie, hayatım.
Tu sais ce rêve oû on fait un truc terrible et sur le point... de mourir, on dit "Je voudrais que ce soit un rêve"?
Yaşlanmak çok kötü bir şey.
C'est horrible de vieillir.
Çok kötü bir şey yapmış olmalı.
Il a dû faire quelque chose de grave.
Çok kötü bir şey yaptın. Koltuğu o vaziyete getirene kadar haftalarca uğraşmam gerekti. Neredeyse aynalarımı ve radyo istasyonlarımı ayarlamam kadar uzun sürdü.
Il m'a fallu des semaines pour trouver la position idéale du siège, tout comme pour régler les rétros et les stations de radio.
Yaptığım şeyin çok kötü bir şey olduğunu düşünebiliyor musun?
"Vous pouvez trouver mon geste choquant."
Çok kötü bir şey yaptın.
C'est mal, ce que tu as fait.
Gerçekten çok kötü bir şey oldu.
Quelque chose de terrible est arrivé.
Çok kötü bir şey oldu, Poirot.
Une chose terrible est arrivée.
Arthur... Ben çok kötü bir şey yaptım. Düşündüm ki...
Arthur, j'ai fait quelque chose de très vilain.
Çok kötü bir şey oldu.
Une chose horrible est arrivée.
Paxcow, babamın çok kötü bir şey yapacağını söylüyor.
Il a dit que papa allait faire quelque chose de mal.
şiddet odasında Strang'le ilgili çok kötü bir şey oldu!
Le petit Strang fait des siennes.
Bazen sana çok kızıyorum! Ne kadar kötü bir şey yaptın!
Parfois tu me rends tellement furieuse... ça, c'est dégueulasse!
Âşık olmak ve işinde başarılı olmak bir erkeğin başına gelebilecek en kötü şey olması çok şaşırtıcı.
Tomber amoureux et décoller professionnellement serait ce qui peut arriver de pire à quelqu'un.
Sevgili dostum, buraya bir şey çok kötü sıkışmış.
Eh bien, mon petit ami, tu as quelque chose de bizarre coincé ici...
Sana bir şey diyeyim mi, bu karınla ilgili en kötü anınsa çok mutlu bir adam olmalısın.
Si c'est la pire histoire sur ta femme... tu dois être un homme heureux.
Çok kötü bir şey olacak.
Il va se produire quelque chose d'épouvantable.
Bu başta düşündüğüm gibi kötü bir şey değildi çünkü biz birbirimizi seviyoruz, birlikte gülüyoruz. Çok yakınız, ve bütün bunlar daha katlanılır oluyor.
Mais ce n'est pas aussi terrible que ce que je croyais... parce qu'on s'aime, et on rit ensemble... et on se sent très proches, et tout est plus facile à supporter.
Belki geçmişinde öylesine kötü bir şey var ki Walker bilseydi çok tuhaf olur ve onunla evlenmezdi.
Peut-être qu'il y avait dans son passé une chose... si grave que si Walker l'avait apprise... il ne l'aurait pas épousée.
Anna'nın size bir şey dememesi hepimiz için çok kötü.
Qu'Anna ne vous ait rien dit est mauvais pour nous tous.
Ama böyle bir şey yapmanız çok kötü.
Mais l'usage que vous en faites, est dé-gueu.
Bu çok kötü bir şey. Arayı açıyorsun.
On les perd.
Limonata asitten başka bir şey değildir ve mideye çok kötü gelir. Oh!
La limonade est acide, c'est très mauvais pour l'estomac.
Çok da kötü bir şey değil.
Mais c'est pas toujours une mauvaise chose.
Hiçbir şey. Sen çok kötü bir kızsın.
Et toi, que lui as-tu donné?
Dün gece burada değildiler, " olursun. Çünkü, iyi ya da kötü, hayattaki pek çok şey bir anda oluverir.
Bonnes ou mauvaises, les choses t'arrivent par hasard.
Şamandan veya adamlarından çok daha kötü ve güçlü bir şey..... pilotumu öldürdü.
Une force plus diabolique que le chaman et ses hommes a tué mon pilote.
Imm, Fare kapanından bulduğum yarısı yenmiş bir parça peynir. Çok kötü, fare yakalayamıyacağız. Başka bir şey?
De toute façon, s'il a le toupet de sortir s'acheter quelque chose sans nous le dire, il mérite la prison.
çok kötü bir şey oldu 27
çok kötüyüm 33
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok kötü görünüyor 21
çok kötü durumda 17
çok kötü değil 64
çok kötü görünüyorsun 23
çok kötüyüm 33
çok kötüsün 99
çok kötü 847
çok kötü hissediyorum 33
çok kötü kokuyor 16
çok kötü görünüyor 21
çok kötü durumda 17
çok kötü değil 64
çok kötü görünüyorsun 23
çok kötüydü 74
kötü bir şey mi oldu 23
kötü bir şey mi 21
kötü bir şey 23
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
kötü bir şey mi oldu 23
kötü bir şey mi 21
kötü bir şey 23
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17