Çok yanlış translate French
2,425 parallel translation
Bu çok yanlış!
C'est mal!
Ve bu çok yanlış bir şey, bu yüzden...
Et c'est pas bien, donc...
Bu çok yanlış.
C'est trop nul.
Michael, çok yanlış düşünüyorsun.
Michael, tu comprends mal.
Evet ama bu bu çok yanlış.
Oui, mais là... C'est horrible.
Özür dilerim. Bu çok yanlış olurdu.
Désolée, j'aurais pas dû dire ça.
Çok yanlış hem de.
Mal barré, je te dis.
Olanlar çok yanlıştı ve profesyonelliğe sığmıyordu.
Ce qui s'est passé n'était pas du tout professionnel.
Güzel seyyah, ellerini çok yanlış kullanıyorsun. Kaldı ki nazik sadakatin bunu gösteri- -
Bon pèlerin, vous êtes trop sévère pour votre main qui n'a fait preuve en ceci que d'une respectueuse...
Ailen sana bunun yanlış olduğunu öğretti, çok yanlış.
Tes parents t'avaient appris que c'était mal, très mal.
Bu çok yanlış olurdu.
Ce ne serait pas bien.
Söylediğim şey çok yanlış anlaşılabilir.
J'ai l'impression de me planter complètement.
Çok yanlış ya!
Oh, dégeu!
Çok yanlış.
C'est vraiment pas bon.
Çok yanlış bu ya!
Oh, c'est dégeulasse.
Bu çok yanlış.
- Vous vous trompez.
Çok yanlış anlamışsın.
Ecoutez, vous vous trompez complètement.
Yanlış, yanlış, çok yanlış.
C'est injuste, c'est injuste, c'est si injuste.
Çok yanlış olan bir şey.
Vraiment pas.
Sanırım seni çok yanlış değerlendirmişim.
Je pense t'avoir mal jugé.
Hayır, Ms. Dreakford, bu bir çok nedenden dolayı çok yanlış.
- Non, Mlle Dreakford, c'est mal pour d'autres raisons.
Evet. Çok yanlış bir şey yaptın.
Bien sûr que tu as fait quelque chose de mal!
Dün çok yanlış davrandım, değil mi?
J'ai été très impolie hier.
- Bu çok yanlış. - İşler biraz kızıştı.
C'est injuste.
- Merak etme. - Bu çok çok yanlış.
C'est très injuste.
Bu çok yanlış!
C'était vraiment fou!
Bu yaptığım şey çok yanlıştı Birinin ölümüne sebep oldum!
Les gens ne peuvent pas passer leur temps à s'entretuer!
Çok yanlış düşünüyorsun.
Tu as tout faux.
Genelde, çok fazla yanlış varsa kağıdı diğer taraftan vermesi çok uzun sürer ve makine sürekli bip bip sesi çıkartır.
S'il y a beaucoup de fautes, ça met trois plombes et les machines commencent à biper.
Yanlış hatırlamıyorsam, ortalığı yıkıp dökmeyi çok seviyordun.
Si je me rappelle bien, tu adores détruire des choses.
Beni sakın yanlış anlama, çok iyi bir adamdır.
{ \ pos ( 192,220 ) } Mais attention, il est très gentil.
Ve ailem çok muhafazakâr olarak Benim yenilikçi fikirleri kabul etmek Böylece yanlış anlama ve bir çok neden sürtünme aviod çatışma amacıyla, içinde
Et ma famille était trop conservateur d'accepter mes idées novatrices, causant ainsi beaucoup de malentendus et de frictions
Görünüşe göre çok önemli bir yanlış anlama oldu.
{ \ fad ( 1001,0 ) } Apparemment, il y a eu un énorme malentendu.
Yanlış şeyi ilk sıraya koymuşsun hem de çok uzun zaman önce.
Vous avez changé vos priorités depuis longtemps.
Eski ve çok eski olmayan zamanlarda yanlış bilgilendirme, trajik bir şekilde cüzzam ile damgalanmanıza sebep oluyordu.
220 ) } la désinformation a conduit au tragique stigmate 220 ) } de la lèpre.
Yanlış anlama, çok yakışmış.
Vu vos habits, on dirait que oui. Mais ça vous va à ravir.
Otuzlu yaşlarına gelen, "fos çıkmak" deyimini bile yanlış bilen bir adamın hayatında bir şeyleri başarmış olmasını çok şaşırtıcı bulduğumu söylemek istiyorum.
Je trouve incroyable qu'un trentenaire comme vous ne sache toujours pas qu'on dit "mouillé".
Çok ağırmış... Yanlış anlama.
Hé, ne t'inquiètes pas!
Tony çok iyi bir araştırmacı, yanlış anlama ama evrak işleriyle en çok, Maxim aboneliğini yenilerken ilgilenmişti.
Tony est un super enquêteur, c'est indéniable, mais le plus proche qu'il aime être de la paperasse, c'est pour se réabonner à Maximal.
Bu çok yanlış!
C'est un mauvais choix!
Öncelikle söylemek istiyorum ki bir polis memurunun aslında nelerle uğraştığına dair çok fazla yanlış anlama var.
Il y a beaucoup d'idées fausses sur ce que font les policiers.
Yanlış ellere geçmemesi gereken çok tehlikeli birşey bu, Bunu senden çalmak isteyenler olacaktır.
Certaines personnes voudront te l'enlever.
Yanlış anlama ama çok da ilginçti.
Ne le prends pas mal, c'était très intéressant.
Bak bu babanın kaybolmasının yıI dönümünden dolayı son zamanlarda çok zorluklar çektiğinin farkındayım ve lezbiyen klonlar arasında çete savaşı başlamış olması benim sürekli yanlış şeyler söylemem.
Ecoute, je sais que tu es passée par beaucoup de choses dernièrement, tu sais, avec toute l'histoire de l'anniversaire du père disparu, et cette guerre de gang entre clones de jumelles lesbiennes, et je continue à dire les mauvaises chose.
Yanlış anlama ama düşündüğümden çok daha iyisin.
Le prends pas mal mais... T'es bien meilleur que ce que je pensais.
Eğer yanlış hikâyeyi izlediysem belki doğru olanı izlemek için çok geç olmamıştır.
Si j'ai cru la mauvaise histoire, il n'est peut-être pas trop tard pour donner la bonne version.
Sana uyarmıştım, yanlış ellerde kılıç. Çok kötülüğe neden olur.
Je vous ai prévenu, cette épée peut causer de grands maux.
Hep yanlış anlaşılır ama aslında çok iyi biridir.
elle est une fille chaleureuse et douce.
Çok yapılan bir yanlış anlama.
Une fausse idée récurrente.
Yanlış anlama. Bir insana güvenirsem, denemeler yapabilirim ve çok cömert olabilirim.
Tu sais, une fois que je me sens en confiance avec quelqu'un, j'aime expérimenter et me montrer généreuse.
Yanlış anlama sakın. Buna sahip olmak çok güzel.
Ne le prends pas mal, c'est magnifique.
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış anladınız 51
yanlış olan nedir 21
yanlış bir şey yok 16
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış anladınız 51
yanlış olan nedir 21
yanlış bir şey yok 16
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50