Öldüğümü translate French
695 parallel translation
Başım dik bir şekilde öldüğümü söyleyin.
Dites-lui que je suis mort en regardant en haut! "
Öldüğümü düşündüler, ama asla ölmeyeceğim!
Ils me croyaient mort, mais je ne mourrai jamais! "
Üzerimi yapraklarla örtün ve anneme adını sayıklarken öldüğümü söyleyin.
Recouvrez-moi de feuilles et dites à ma mère que j'ai prononcé son nom en mourant.
Onlara öldüğümü söyle.
Je suis mort.
Ona öldüğümü söylemişler.
On lui a dit que j'étais morte.
Benim öldüğümü düşlediğini söylüyor ama.
C'est de ma mort qu'il a rêvé.
Ve onlara aynı sebepten öldüğümü söyleyin.
Et dis-leur que je suis morte de ça
Alt tarafı, öldüğümü sanıyordun.
Après tout, tu m'as cru... mort.
Sonrasında öldüğümü anladım.
Vos funérailles furent-elles à votre convenance?
Kayıpsam eğer, kimse öldüğümü bilmez.
Si j'ai disparu, personne ne sait que je suis mort.
Tek parça halinde öldüğümü düşünür belki.
Autant qu'elle pense que je suis mort en un seul morceau.
Hasta olduğumu, öldüğümü söyle.
Dis-lui que je suis malade, que je suis mort.
O gece öldüğümü düşündün.
La nuit de mon départ, vous m'avez cru mort.
Almanlar benim öldüğümü sanıp beni orada bıraktılar.
Ils m'ont cru mort et m'ont laissé là.
Ben de saklanıyorum ki öldüğümü sansınlar.
Je veux qu'il me croient mort.
Eve git, onlara öldüğümü söyle!
Rentrez au pays et dites-leur que je suis morte.
Rommel'in öldüğünü görmektense benim öldüğümü görmeyi tercih ederler. Hayır, Tammy.
- Ils préféreraient ma mort à celle de Rommel.
Öldüğümü, bittiğimi söyle ama Tanrı adına onu buraya getir!
Mais, bon sang! Amène-le ici!
- Demek, öldüğümü falan düşünüyorlar, öyle mi? - Hmm.
Alors on me croit mort?
Bak ne diyeceğim : öldüğümü düşünseydi seni aramak için içeri girerdi.
Je vais te dire, s'il me croit mort, il viendra te chercher.
Mark'la birlikte öldüğümü mü sandın?
Que j'étais mort avec Mark?
Öldüğümü düşündüğümde korkunç hayallerle eziyet çektim.
Quand je me suis cru mort, j'étais tourmenté par d'horribles rêves.
Ne kadar uzun süre ayrı kalırsam kalayım öldüğümü düşünmeyin.
Aussi longue que soit mon absence, ne croyez pas que je suis mort.
Öldüğümü zannetti.
Il a pensé que j'étais morte.
Öldüğümü görmek isteyecek bir sürü suçlu tutukladım.
Je peux penser à plus d'un qui souhaiterait me voir mort.
"Anne, eğer gerçekten bana iyilik yapmak istiyorsan gerçek bir anneysen beni bulmaya çalışma benim öldüğümü veya hiç doğmadığımı varsay bu benim hayatım ve ben bu hayatı kendi yolumda yaşamaya gidiyorum."
"Maman, si tu veux faire preuve de bonté... " être une vraie mère, n'essaie pas de me retrouver. " Prétends que je suis morte, ou que j'ai jamais existé.
Öldüğümü görmeyi ne kadar ister anlatamam.
Elle n'attend que ça, ma mort.
Öldüğümü sandım.
J'ai cru y passer.
Öldüğümü sanmış. - Öyleyse, gelmiyorlar mı?
Elle croyait que j'étais mort.
Öldüğümü farz etmeni istiyorum.
Fais comme si j'étais mort.
Belki de benim öldüğümü düşünmüştür.
Qu'est-ce qu'elle a dû penser de moi? Peut-être que je suis morte.
Çığlık atarak uyanır ve rüyasında öldüğümü gördüğünü söylerdi.
Elle s'éveillait souvent en pleurant après avoir rêvé que j'étais morte.
Doktor geliyor ve beni inceliyor ve öldüğümü söylüyor.
Le médecin arrive, m'examine... et me déclare mort.
Bekliyor. - Ona öldüğümü söyle. Ölebilirim de.
C'est une clinique, ici?
Uzunca süren o karanlık boyunca öldüğümü sanmıştım.
Dans les ténèbres, il m'a semblé mourir.
Scarabus'un öldüğümü düşünmesini istedim böylece size bir şey yapmaya kalkarsa yardım edebilecektim. - Çoktan yaptı?
Je voulais que Scarabus me croie mort pour intervenir s'il attaquait l'un de vous.
Korku ve gözyaşı içinde öldüğümü düşünmenizi istemedim.
Pour vous prouver que je n'ai pas peur de la mort.
Öldüğümü sanmıştım.
- Je pensais me réveiller mort.
Kocam öldüğümü düşünecek.
Mon mari, lui-même, pensera que j'ai péri dans le cataclysme.
Yeter ki öldüğümü düşünmesin.
Ne la laissez pas croire que je suis mort.
Öldüğümü düşünmesine izin verme.
Qu'elle ne croie pas que je suis mort.
Ben gemide yerde yatarken öldüğümü mü sandın?
Pourquoi crois-tu que j'étais en colère quand j'étais à l'épave?
Öldüğümü sanıyorlar. Arabamın havaya uçtuğunu sanıyorlar.
Puisqu'ils me croient mort.
Kafama kapı çarpılmış gibiydi ve öldüğümü düşündüm.
J'ai senti comme une porte qui cognait contre ma tête et je me suis cru mort.
Haydutlar öldüğümü sandılar, böylece kaçabildim
Ils m'ont cru mort. Cela m'a sauvé.
Öldüğümü söylediler.
Ils ont dit que j'étais mort.
Öldüğümü mü -?
M'as-tu cru... Je suis indestructible!
Öldüğümü sanıyorlar ama ölmedim.
Ils croient que je suis mort.
Umarım öldügümü sanmıyordunuz.
- Vous me croyiez également mort?
Arkasını göremedim. Rüyamda öldüğümü gördüm.
J'ai rêvé que je mourais.
Git buradan. Öldüğümü görmeni istemiyorum.
Va-t'en.