English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Önce ben

Önce ben translate French

9,559 parallel translation
Önce ben.
Moi d'abord.
Eve dönmeden önce ben bunu halletsem sikinti olur mu?
Ça te dérange si je le fais avant de remonter sur le bateau?
Dur. Önce ben girerim.
Attends, laisse-moi passer.
Ben de bir süre önce benzer bir şey yaşadım.
J'ai vécu la même chose.
Önce ben mi hapları vereceğim?
Je dois donner les pilules d'abord?
- Önce ben seni görmezsem.
- Oh, pas si je te vois en premier.
- Önce ben seni görmezsem.
- Pas si je te vois en premier.
Düşman takımlarda olabiliriz ama bundan önce ben de bir kadınım ve bu savaşı tüm kadınların adına verdiğine inanıyorum. Hadi başlayalım.
On est peut être ennemi mortel de chorale mais je suis une femme avant tout ça, et je pense que tu te bats dans ce combat pour toutes les filles, alors, commençons.
Parayı Tyler'dan önce ben aldığım için teşekkür ediyor olmalısın.
Tu devrais me remercier d'avoir récupérer le fric - avant Tyler.
Ve neyse ki raporunu herkesten önce ben gördüm.
Heureusement, j'ai vu le rapport avant les autres.
Önce ben geldim.
Je suis venu déjà.
Sen devralmadan önce ben sistem yazılım paketlerini güncelliyordum.
Avant que tu montes en grade, je faisais les mises à jour des programmes.
Önce ben sordum.
J'ai demandé en premier.
Ben keşke size daha önce gelseydim.
Je regrette juste de ne pas être venu plus tôt.
Başka biri konuşmadan önce, ben şeffaf olma açısından bir şey paylaşmak istiyorum.
Avant d'entendre la prochaine personne, j'aimerais vous dire une chose par souci de transparence.
Ben olsam o telefonu önce bir çamaşır suyuna sokardım.
Je javéliserais mon portable si j'étais toi.
- Önce Dan, sonra ben, sonra Lucy, Albay, sonra da sen.
D'abord Dan, puis moi... ensuite Lucy, le colonel, et toi.
Çünkü sıradan goriller vejetaryendir ama ben az önce görevlinin parmaklarını ısırıp kopardım!
PENNY : Parce que les gorilles normaux sont végétariens, et je viens juste d'arracher les doigts de la réceptionniste avec mes dents!
Bir soru var ama ben o gelmeden önce iyi bir cevabı tercih ederim.
Et bien c'est une question a laquelle je devrais avoir une bonne réponse avant qu'elle revienne.
İlk önce, ben de polisler gibi... onun Hintli bir casus olduğunu sanmıştım.
Tout comme la police, je croyais moi aussi.. Que cet homme était un espion indien.
İlk önce, ben de polisler gibi... onun Hintli bir casus olduğunu sanmıştım.
"Tout comme la police, moi aussi je croyais..." "que cet homme était un espion indien."
Yani ben gelmeden önce, ne yapmayi planliyordunuz?
Si je n'étais pas venu, qu'auriez-vous fait?
Ben seçimimi uzun zaman önce yaptim.
Je ai fait mon choix depuis longtemps.
Ben bunu daha önce yaşamıştım.
j'ai déjà vécu ça. Pas d'enfants cette fois-ci.
- Jenny, ben... - Jamie, ben... Lütfen bırak da ben konuşayım önce.
Jamie... laisse-moi parler, s'il-te-plaît.
Çoktan bildiğin gibi Blaine ve ben bir kaç güne New York'a gideceğiz ama gitmeden önce bizi bir araya getirdiğin için sana teşekkür etmek istedik.
Comme vous le savez probablement déjà, Blaine et moi on part pour New York dans quelques jours, mais avant qu'on parte, on voulait vous remercier de nous avoir remis ensemble.
Söylesene, Puşkin'i gerçekten bilir misin, yoksa ben gelmeden önce mi çalıştın?
Connaissez-vous l'oeuvre de Pouchkine - ou avez-vous potassé avant?
Yoksa önce onlar parayı verecek, sonra ben hapları mı vereceğim?
Ou ils me donnent d'abord l'argent, et je donne les pilules?
Posta kutusuna koymadan önce telefonumu hep kapatırım ben.
J'éteins toujours mon portable dans ta boîte aux lettres.
- Efendim ben... Hayır önce ben Aafrin.
Moi d'abord, Aafrin.
Toplanmadan önce bilirsin işte, ben hallettiğimizden senin kadar emin değilim.
Avant que tu ne ranges tout, je ne suis pas aussi sûr que toi qu'on en ait fini avec celui-là.
Endişelenme, "çocuklar önce gelir" durumuna alışığım ben.
T'inquiète, je commence à m'habituer à ce que "les enfants passent en premier".
Yapma, ben de yaptım daha önce sen de.
Je l'ai fait, vous l'avez fait.
Peki, Danielle, ben buraya bir saat önce sipariş ettiğim belgeleri almaya geldim, ve 15 saniye içinde vermezsen, bugün son günün olacak.
Et bien, Danielle, je suis ici pour récupérer les documents que j'ai demandés il y a une heure, et si vous ne me les donnez pas dans les 15 prochaines secondes, aujourd'hui sera votre dernier jour.
Ben doğmadan önce bile vardı.
Bon Dieu! Elle était déjà vieille quand je suis née.
Ama havuza girmeden önce, duş alman gerekiyordu. O yüzden ben de alırdım ama mayo ve tişörtümle birlikte.
Mais il fallait prendre une douche avant d'entrer dans l'eau, alors je la prenais en gardant mon maillot et un t-shirt.
Şimdi işime yeni işler eklendiği için ihtiyacım olan yalnızlığı bulacağım ön odayı geçen yıl olduğu gibi yine ben alacağım çünkü Virginia az önce okula geri döneceğini söyledi.
Je prendrai la même chambre que l'an passé, afin de jouir de la solitude dont j'ai besoin pour mon travail, vu que Virginia a décidé de reprendre ses études.
- Ne dedim ben sana az önce?
- Qu'est-ce que je viens de dire?
Ben diyorum ki önce biz bulalım.
Je dis qu'on le trouvera avant eux.
Ben buraya gelmeden önce olanları bilmiyorum ama hislerini tahmin edebiliyorum evlat.
Je ne sais pas tout ce qu'il s'est passé, avant que j'arrive ici, mais je sais ce que tu ressens, fiston.
Ben Başkan Wallace, az önce on adamımı öldürenlerle konuşuyorum.
C'est le Président Wallace qui parle aux gens qui viennent de tuer dix de mes hommes.
Cevap vermeden önce, hatırlamanızı isterim ki, ben sizi asla yüzüstü bırakmam.
Et avant de répondre, souvenez vous que je ne vous laisserais jamais tomber.
Çeviri : diadem İyi seyirler. Müfettiş Harris, ben McKinley'nin müdürü olmadan önce öğrencilerimizin Alabama'nın birinci sınıflarından daha aptal olduklarını herkes biliyor.
Superintendent Harris, ce n'est pas un secret qu'avant que je devienne la principale de McKinley, nos élèves étaient étaient plus bêtes que les élèves de CP de l'Alabama.
Hepinizi bugün buraya topladım çünkü Blaine, Kurt ve ben konuşuyorduk ve. birkaç dakika önce The Warblers'ı rakibimiz olarak görsek de,... artık onları arkadaşlarımız ve müttefiklerimiz olarak görmemizin zamanı geldi.
Je vous ai tous rassemblé ici aujourd'hui, car Blaine, Kurt et moi-même avons discuté et... bien qu'il y a un instant, on pouvait seulement voir les Warblers comme nos concurrents, maintenant il est temps de les voir comme des amis et des alliés.
Britt ve ben düğünden önce birbirimizi gelinlikle görmek istemiyoruz.
Britt et moi ne voulons pas se voir l'une et l'autre dans nos robes jusqu'au mariage.
Ben de bu yüzden az önce Los Angeles İlçesi'nin 10 milyon vatandaşının takibe katılmasını sağladım.
Il nous faut plus de moyens. Voila pourquoi j'ai fait appel aux 10 millions de citoyens du comté de L.A. pour nous aider.
Tamam, evet, ben birkaç gün önce bir şey duydum ben. Bilmeniz, adam kaçırma aranan olmak, ama hakkında o benim suçum değil.
J'ai entendu cette chose il y a quelques jours comme quoi tu es recherchée pour enlèvement, ce n'est pas de ma faute.
Ben mi yanlış görüyorum yoksa Nik az önce babamızla bilgi alışverişi mi yaptı?
J'entends des choses, ou bien Nik vient d'échanger des mots avec notre père?
Şişeyi ben almadan önce değiştirmiş olmalı.
Elle a dû échanger le virus avant que je ne le prenne.
Waller'ı önce ben bulacağım.
Je vais d'abord trouver Waller.
- Çünkü fark ettim ki her günü dolu dolu yaşamalıyız. Ben de sana ölmeden önce yapılacaklar listemizden bir şey aldım.
- Parce que je me rends compte que nous devons vivre chaque jour à son maximum, donc je t'ai pris quelque chose de ta liste.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]