English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Ben öldüm

Ben öldüm translate French

583 parallel translation
Ben öldüm zaten.
Je suis déjà mort.
- Ben öldüm.
- Je suis mort.
- Despo, ben öldüm. - Ağzından yel alsın.
- Despo, je suis morte.
Senin yüzünden de ben öldüm!
Et voilà que j'ai été tuée!
Beni burada bırakın. Ben öldüm!
Laissez-moi, je suis déjà mort.
Ben öldüm.
Je suis mort.
Charlie Croker, ben öldüm.
Charlie Croker, je suis mort.
Ben öldüm! Bitti!
C'est moi qui suis mort!
Ama en nihayetinde ben öldüm.
" De toute façon, je suis mort.
Ben öldüm ve bir süre de böyle kalmak istiyorum.
Je suis mort et compte le rester pendant un moment.
Ben öldüm ve işlerim iyi gidiyor.
Je suis mort, et je vais très bien.
Onu vurduktan sonra, hala ateşe devam ederken benim kuyruğumdan geçtin. Ben öldüm.
Après avoir tiré, tu m'as croisé à l'arrière tout en tirant.
- Kapıyı çal ve "ben öldüm" de.
Tu frappes et tu dis que tu es mort.
Ben öldüm, herkes ölecek.
Je suis mort! Tout le monde va mourir!
Ben öldüm, Bayan Wilder.
Je suis mort, Mlle Wilder.
- Ben öldüm.
Je suis mort.
Artık senin için... ben öldüm.
Maintenant, pour toi... je suis mort.
Senin için ben öldüm, unuttun mu?
Je suis mort pour toi, tu te souviens?
Ben öldüm.
- Ma vie est fichue.
- Ben öldüm.
- J'étais mort.
Ben öldüm ve şükran gününe gittim?
Je suis mort et je me réveille au temps des colons?
Ben öldüm ve o bununla yüzleşemedi, o nedenle de beni dondurdu.
Je suis morte, il ne l'a pas admis, alors il m'a fait cryogéniser.
"Eğer kalbinizde kıçınız kadar sertse ben öldüm demektir."
"Si vous avez le cœur aussi dur que ce que je viens de toucher, je suis perdu!"
O bir kez öldü ama ben binlerce kez öldüm. Her seferinde o Arenaya çıktı.
J'étais morte dès qu'il entrait dans l'arène.
"Çünkü ben ayrıca öldüm... bu büyük savaşta."
"Parce que je serai mort dans cette glorieuse bataille."
Ben de öldüm. Bir şeyi anlamanızı istiyorum.
Que ce soit bien clair :
Ben buralarda bir yerde doğdum ve burada öldüm.
Je suis née par ici... et je suis morte là
Ne fark eder? Ben zaten öldüm.
Je m'en fiche, je suis déjà morte.
- Ben de öldüm. - Sen mi?
C'est moi qui suis mort.
O öldüğünde beraber ben de öldüm.
Je suis mort quand elle est morte.
O öldüğünde, ben de öldüm.
Je suis mort quand ma femme est morte.
Öldüm ben!
Je suis mort!
Evet, ben de öldüm.
Je suis mort? Et alors?
David'in öldüğü gün ben de öldüm.
Je suis morte avec David le même jour que lui.
Ben öldüm.
Je suis morte.
Ben öldüm.
Je suis morte!
Oh, sen bir tane daha hak ediyorsun ama öldüm ben.
Tu en mérites une 2ème, mais je suis crevé.
Öldüm ben!
Je suis mort.
Ben de onlarla öldüm.
Moi aussi. C'est tout comme.
Tamam, öldüm ben!
- Ca y est, je suis morte. Tu m'emmènes?
Öldüm ben.
Je suis mort.
Ben ya öldüm ya da çıldırdım.
Ou bien j'suis mort, ou bien j'suis fou.
Öldüm ben.
Je meurs.
Ölüyorum. Öldüm ben.
Fini!
Eğer bakışlar öldürebiliyorsa, ben şu an öldüm demektir.
Je suis fusillé du regard.
- Öldüm ben.
Je suis mort.
O gün ben de öldüm!
Je suis morte ce jour-là.
Şef, ben öldüm.
Chef, ça y est.
- Ben çoktan öldüm.
- Je suis déjà mort.
- Ben öldüm.
- Je suis finie.
Öldüm ben!
Je suis morte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]