English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Öpücük mü

Öpücük mü translate French

98 parallel translation
Ne bekliyordun, öpücük mü?
Tu t'attendais à quoi? Á des baisers?
- Ne yapsın? Öpücük mü göndersin?
Leur envoyer des baisers?
Peşinde olduğun bir öpücük mü Babe?
Tu veux un petit baiser Babe?
Ne bekliyorsun, öpücük mü?
Que voulez-vous de plus? Une bise?
- Küçük bir öpücük mü?
Un petit baiser?
Öpücük mü?
Que je t'embrasse?
Sadece bir öpücük mü diyorsun?
Tu appelles ça "embrasser"?
Kocaman öpücük mü?
L'embrasser?
Öpücük mü?
M'embrasser?
- Öpücük mü?
- L'embrasser?
Gerçek bir öpücük mü istiyorsun?
Un vrai baiser?
Gerçek bir profesyonel öpücük mü istiyorsun?
Un véritable baiser professionnel?
Öpücük mü?
Rouler une pelle.
Bir öpücük mü?
Un baiser?
Küçücük bir öpücük mü?
Un petit baiser de rien du tout?
Geçen gece için mi? Öpücük mü?
A cause de l'autre soir?
Yani gerçekten, gerçekten... iyi öpücük mü?
Je veux dire un vrai, vrai bon baiser.
- Öpücük mü? Seni döverim.
- ça sera plutôt une gifle.
Öpücük mü istiyorsun?
C'est ça? Tu veux un bisou?
Bekle, Öpücük mü durum mu?
Attends... Le baiser ou la situation?
İlk öpücük mü?
- Votre 1 er baiser?
Sadece bir öpücük mü?
Rien qu'un baiser?
Öpücük mü? Neden bahsediyorsunuz?
De quoi vous parlez?
Sen ona öpücük mü diyorsun?
T'appelles ça un baiser?
Sorunsuz..... güzel bir öpücük mü?
Que cherches-tu?
Öpücük mü? Siz buna öpücük mü diyorsunuz?
Vous appelez ça un bécot?
Sadece bir öpücük mü?
- Oui, enfin peut-être.
- Pekala, öpücük mü istiyorsun?
- Tu veux un baiser?
Yani öpücük mü diyorsun, yoksa öpüşme mi?
Tu veux dire, l'embrasser, ou l'embrasser-embrasser?
Öpücük mü istiyorsun?
Tu veux un baiser?
Öpücük mü?
Du bisou?
Ne çalmışlardı, bir öpücük mü?
Cette dangereuse bande de maraudeurs qui sont entrés chez elle pour lui voler, quoi, un baiser?
Balinan sana öpücük mü yolladı?
Est-ce que ta baleine vient de t'envoyer un baiser?
Yoksa ölümden dönen erkek arkadaşın Bryce'a bahşettiğin öpücük mü?
Ce baiser juste avant que Bryce ne revienne à la vie? Ce baiser là?
Öpücük mü? Pekâlâ. Bir üçüncü sayfa öpücüğü.
Une bonne moue, comme celle de la page trois.
- Sadece bir öpücük mü? - Evet.
- Un baiser sans conséquence.
Öpücük mü istiyorsun tatlım?
Nous aussi on est aussi heureux.
Bir öpücük mü?
Qu'un baiser?
Ne yapmamı istiyorsun? Acısının geçmesi için öpücük mü istiyorsun?
Qu'est-ce que je peux faire?
- Öpücük mü?
Un baiser.
Öpücük mü istiyorsun?
Tu veux que je t'embrasse?
Küçük bir öpücük mü? Sence umurumda mı?
J'utilisais sa brosse à dents pour enlever de la crotte de moineau sur ma perruque rousse.
Öpücük mü, ne öpücüğü?
- Quel baiser? Il n'y en a pas eu.
- Öpücük mü?
Un baiser?
Öpücük mü?
Un baiser?
- Öpücük mü?
- Un baiser?
- Öpücük mü?
Raj Saxena, essai de profiter de sa hauteur, donne le ballon à un équipier.
Buna öpücük mü diyorsun?
Vous appelez ça un baiser?
Kardeşine öpücük mü atıyorsun?
Canon?
- Bir öpücük mü?
- Oui, enfin rien d'extravagant.
"Manâsız Öpücük" mü, "Bu Gece Benimle Danset" mi olsun?
"Un baiser sans importance" ou "Danse avec moi ce soir"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]