Özgürsünüz translate French
433 parallel translation
İstediğiniz gibi gelip gitmekte özgürsünüz ve kalmayı da seçebilirsiniz.
Curieux, vous pouvez aller et venir à votre guise et vous restez.
Bir kez daha, hayata atılmak için özgürsünüz dürüstlük için çaba göstermeye, kendinize hakim olmaya, Tanrı korkusu ile yaşamaya.
Maintenant vous êtes libre. Et d'entrer dans le monde à nouveau... vous vous efforcerez à être honnête, sobre, pieux.
Ölümcül cazibeniz, yavaşça azalınca, gitmekte özgürsünüz.
Dès que sa fascination pour vous cessera, vous serez libre de partir.
Böyle düşünüyorsanız çekip gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libre de vous en aller.
- İstediğinizi yapmakta özgürsünüz.
- Libre à vous d'essayer.
Özgürsünüz!
Vous êtes libres!
Neyin doğru olduğuna inanıyorsanız ona göre karar vermekte özgürsünüz.
Et maintenant faites librement ce que vous croyez avoir à faire pour votre propre bien.
- Özgürsünüz?
Vous êtes libre.
Artık hepiniz özgürsünüz!
Vous pouvez agir à votre gré.
Özgürsünüz!
Vous êtes libres.
Ve şu anda mesleğinize dönmekte özgürsünüz?
Et vous reprenez votre activité?
Arzuladıklarımdır. Özgürsünüz.
Vous êtes libre.
Sizler yapmak istediğinizde özgürsünüz.
Faites ce que vous voulez.
Nasıl özgürsünüz? Burada hapis değil misiniz?
Mais vous etes bien prisonnier?
Özgürsünüz, hanımlar!
Vous êtes libres, mesdames.
Siz de herkes gibi teklif vermekte özgürsünüz.
Vous avez la liberté de faire une offre comme tout le monde.
Özgürsün. Hepiniz gitmekte özgürsünüz.
Vous serez libres.
Dinleyin beni, gitmekte özgürsünüz!
Écoutez-moi. Vous êtes libres de partir.
Gitmekte özgürsünüz!
Vous êtes libres. Libres.
Sırıtmak? - Özgürsünüz, Kaptan.
- Vous êtes libre, capitaine.
Öyle yapmakta özgürsünüz Mr Spock.
Mais faites donc, M. Spock.
Herkes dışarı, özgürsünüz!
Sortez tous, vous êtes libres!
- O zaman gitmekte özgürsünüz.
- Alors vous seriez libres de repartir.
Siz özgürsünüz, ben özgürüm Bay Yin özgür, ama gene de hiçbirimiz özgür değiliz.
Vous êtes libre, je suis libre... M. Yin est libre et pourtant aucun d'entre nous n'est libre.
- şimdi, benim yaklaşımıma katılmıyorsan firma ile ilişkinizi kopartmakta tam anlamıyla özgürsünüz.
Si vous n'aimez pas mon approche, vous êtes libre de quitter l'entreprise.
Troçki'ye yapılan saldırının hazırlanmasına gerçekten yardım etmişsem işte o zaman bu suikast girişimine bizzat dahil olduğuma yönelik her türlü akla yatkın varsayımı yapmakta özgürsünüz.
alors, oui, vous êtes en droit de conclure en toute logique que je pourrais avoir trempé dans la tentative d'assassinat.
İşte, bayanlar, kuş kadar özgürsünüz.
vous pouvez y aller, missy, libre comme l'oiseau.
" Tüttürmekte Özgürsünüz...
"... fume beaucoup...
Kişisel kararları vermekte özgürsünüz.
Nous vous laissons toute liberté au sujet du personnel.
Gerek yok lütuflarıma her biriniz özgürsünüz.
Chacun de vous a la liberté Dans votre coeur sans ma grâce
Özgürsünüz. Oğlunuza bir şans vermek istedim.
- J'ai seulement voulu donner une chance à votre fils.
Bu yüzden ona adıyla hitap etmekte özgürsünüz.
Alors n'hésitez pas à l'appeler par son nom. Pouvez-vous lui passer un message?
Gitmekte özgürsünüz tabii ki.
Vous êtes libres... de partir, bien sûr.
İçinizden ne geliyorsa çekmekte özgürsünüz.
Il peut faire ce qu'il veut, quand il veut.
Gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libre.
Bay Lasky, isterseniz onlarla gitmekte özgürsünüz.
M. Lasky, vous êtes libre de partir avec eux, si vous le désirez.
Artık skandallarla dolu kitabınızı yayınlamakta ve karşılığını almakta özgürsünüz.
Vous voilà libre de publier vos histoires salées... et d'empocher les royalties.
Denemekte özgürsünüz.
Je vous l'accorde.
Artık özgürsünüz.
- Vous êtes libres maintenant.
- Özgürsünüz demek?
Maître Lambert.
Bay Okona, mürettebatımla sosyalleşmekte özgürsünüz.
Vous êtes libre de bavarder avec n'importe quel membre de l'équipage.
Gezegene geri dönüp... Rishon'u yeniden yaşatmakta özgürsünüz.
Vous êtes libre de regagner la planète..... et de faire revivre Rishon.
Seni bulamazsam gece yarısından yarın gün doğumuna dek, ikiniz de özgürsünüz. - Seninle geliyorum.
- Je vais avec vous
Gitmekte özgürsünüz, efendim.
Vous êtes libre cher monsieur!
Özgürsünüz.
Vous êtes libres.
Gitmekte özgürsünüz!
Libres. Vous êtes libres.
Gitmekte özgürsünüz!
Libres.
Gidip gelmekte özgürsünüz.
Tu vas à ta guise.
Özgürsünüz efendiler.
Vous êtes libres mes amis, et permettez-moi de vous remercier
- Ama özgürsünüz!
- On s'est évadés.
Gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libres de partir ou de venir avec moi
özgür 86
özgürlük 258
özgürsün 105
özgürlüğe 19
özgürüm 106
özgür adam 18
özgürüz 59
özgürlük anıtı 18
özgür değilsin 19
özgür mü 21
özgürlük 258
özgürsün 105
özgürlüğe 19
özgürüm 106
özgür adam 18
özgürüz 59
özgürlük anıtı 18
özgür değilsin 19
özgür mü 21