Şüpheli translate French
9,259 parallel translation
Bir şüpheli miyim?
Suis-je suspect?
Dürüst olmak gerekirse, şüpheli de gözden kaçırmış.
Honnêtement, le tireur aussi.
Sonuç olarak polis katili bulmayı başaramamış ama bu adam da dahil, bir kaç tabanca hayranını şüpheli olarak belirlemiş.
La police n'a pu identifier son tueur, bien qu'ils tenaient quelques excités de la gâchette pour suspects, y compris cet homme.
Ortadan kaybolduktan sonra baş şüpheli olmuş.
Il est suspect depuis sa disparition.
Zamanlama çok şüpheli.
Le timing est louche.
Şüpheli bir şeyler gördünüz mü?
Peut-être avez-vous vu un truc louche?
Demek ki şüpheli listemiz sıfırdan birkaç bine çıktı.
Ce qui veut dire que notre liste de suspects est passée de zéro à quelques centaines.
Şüpheli sayısını kaça indirebildik McGee?
À combien a-t-on réduit le nombre de suspects, McGee?
Ken Ashmore şüpheli listesinde mi?
Est-ce que Ken Ashmore est dans la liste des suspects?
Şüpheli davranmadığını söyleyemem.
Rien de suspicieux.
Evet, şüpheli de yerel bir savaş ağası.
Un chef de guerre local est suspecté.
Bak, Mona bu kızla nasıl tanıştığı hakkında her zaman şüpheli davranıyordu.
Mona a toujours été vague sur leur rencontre.
Kendi kardeşi şüpheli listesinde olsa o da aynısını yapardı.
Si son frère avait été accusé, il aurait fait la même chose.
Bir üniversite öğrencisinin şüpheli ölümü.
La mort suspecte d'un étudiant.
Yetkililer, şüpheli olan FBI Ajanı Elizabeth Keen'in fotoğrafını yayınladı.
Les autorités ont fait paraître cette photo du suspect, l'agent Elisabeth Keen du FBI.
Polis, yetkililerin Senatör Clifford Hawk ölümünde şüpheli gösterdikleri FBI ajanı Elizabeth Keen'i aramaya devam ediyor.
A cette heure, la police continue les recherches pour trouver Elizabeth Keen, que les autorités suspectent d'être impliquée dans la mort du Sénateur Clifford Hawk.
Şüpheli de.
C'est suspect.
Hiç şüpheli var mı?
Des suspects?
- Birçok olası şüpheli var.
De nombreux suspect potentiels.
- Şüpheli olmadığını bilmiyor mu daha?
Il ignorait ne plus être suspect?
Bir tarafta çok fazla şüpheli varken diğerinde yeterince yoktu.
On a trop de suspects d'un côté, pas assez de l'autre.
Meslektaşına arıcının sağlam bir şüpheli olmadığını söyleyebilirsin.
Dites à votre collègue que l'apicultrice n'est pas suspecte.
Yani size bir kaç şüpheli ismi de temin edebilirdim ama korkarım ki, beni o kadar cömert olabileceğim havaya sokmadınız.
Je pourrais donc vous donner quelques noms de suspects, mais je ne suis pas d'humeur très généreuse.
Başka bir şüpheli bulma umuduyla onun önceki sabıka kaydını gözden geçiriyorum.
Je relis son casier judiciaire pour trouver un autre suspect.
Dördüncü bir şüpheli filmleri de alıp kaçmış.
Nous comprenons également qu'un quatrième suspect s'est enfui avec ces pellicules.
Bir şüpheli tutuklanmış.
Un suspect a été arrêté.
Şüpheli biri var mıydı?
Quelqu'un de suspect?
Şüpheli bir şey yok mu?
Rien de suspect?
- Şüpheli herhangi bir şey...
- Rien de suspect...
Birkaç genç adam şüpheli teşhislerle buraya geldi.
Des jeunes sont arrivés avec des plaintes vagues...
Bayan Henson da bir şüpheli.
Non. Mme Henson est potentiellement impliquée.
Doktorun mali kayıtlarıyla şüpheli listemiz arasındaki bağlantıyı buldum.
J'ai trouvé le lien dans les finances du docteur menant au suspect.
Janice yerine siz şüpheli olduğunuz sürece gizli değil, beyefendi.
- Ce n'est pas privilégié, monsieur, si c'est vous le suspect et non pas Janice.
Ben kendi hakkımı üniversitede tekrar tekrar "Ateşli Şüpheli" izleyerek harcamıştım.
Heu, oui, j'ai vu des rediffusions de "Hot Suspect" quand j'étais à la fac.
- Şüpheli bir şeyler gördün mü hiç?
Tu as des truc louches quand tu y étais?
Yetkililer Rosewoodlu beş genç kızın ve Courtlandlı diğer kurbanın kaçırılmasıyla ilgili Charles DiLaurentis'i şüpheli listesine ekledi.
"Les autorités ont désigné Charles DiLaurentis" "comme étant le principal suspect dans le kidnapping" "de cinq adolescentes de Rosewood"
- Kusursuz şüpheli o. Çünkü Dr. Holtzman hastası hakkında en özel detayları biliyordu, cinayet üzerinde birinin yakalanma ihtimaline karşı Noah'a tuzak kurdu.
Parce que Dr Holtzman savait des détails intimes sur son patient, il a piégé Noah pour que ce soit lui qui tombe si quelqu'un enquêtait sur les meurtres.
Doğru. Konvoylar, terörist eğitim kampları şüpheli düğünler, Starbucks Kabil şubesi.
C'est exacte — - des convois, des camps d'entrainements terroristes, mariages suspects, des Starbucks à Kaboul.
Şüpheli vuruldu ve acilen tıbbi destek gerekiyor.
Le suspect est à terre et a besoin de soins médicaux d'urgence.
Ben masumum, ben yapmadım diyen bir başka şüpheli işte.
C'est ça, encore un suspect qui nous explique, "Je suis innocent. Je ne l'ai pas fait."
Yapabildiğim ölçüde sizinle birlikte çalışacağım. - Fakat eski bir ajan şüpheli olduğunda... - Booth mu?
Je vais travailler avec toi du mieux que je peux, mais quand le suspect est un ancien agent...
Booth şüpheli değil.
Booth n'est pas un suspect.
Onun nasıl şüpheli olmadığını söylesene bana.
Dîtes moi comment ça ne fait pas de lui un suspect?
Bu onu şüpheli mi yapıyor?
Est ce que ça fait de lui un suspect? Non, nous voulons juste...
Şüpheli olması muhtemel kişileri Amerikan topraklarında işledikleri cinayet ve benzeri ağır suçlarda ülkeden ayrılmasına izin vermeyip alıkoyabilme şansımız var.
Possible de tenir responsable une personne responsable du meurtre d'une américaine sur le sol américain, avant qu'il ne quitte le pays, pendant que nous avons encore une chance.
Şüphesiz cilix şüpheli olacaktır.
Aucun doute Cilix le soupçonnera.
Adam şüpheli hiçbir şey bulunamadı?
Est-ce que vos hommes n'ont rien trouvé soupçonneux?
İkisi de şüpheli ve kadın dün gece geç saatlerde dikiş gerektiren bir kafa yaralanmasıyla gelmiş olabilir.
Tous deux présentent un intérêt, et la femme est peut-être venue cette nuit avec une blessure à la tête nécessitant des points.
Elimizde bir ölü var bize şüpheli lazım. Bütün kanıtlar da seni gösteriyor.
Vous voyez, on a un homme mort et on a besoin d'un suspect.
Takımınızın yokluğuyla süpheli büyük ihtimalle Yargıç Vaughn'un kanıyla lekelendiği için kayıp.
Cette absence est suspecte, il doit être couvert du sang du juge Vaughn.
Yine de size bir şüpheli şahız lazım. Şüpheli bir şahısınız var mı?
Et qui recherchez-vous?