Ama nasıl translate Portuguese
12,238 parallel translation
Ama nasıl?
Mas como?
Numara bir kadın için tasarlanmış, aletin takılır dediler ama nasıl yapılacağını buldum.
Que fora projectado para uma mulher e os meus genitais ficariam emaranhados, mas descobri como resolver isso.
Ama nasıl utangaçtı nasıl arsızdı, detaylarıyla anlat bana!
Hã? Mas como era inocente, e como era ousada? Conte-me detalhadamente!
İçimde bir his var ama nasıl tanımlasam bilmiyorum.
Sinto uma coisa, e não sei como a chamar.
Ama nasıl sağ çıktığımızı iyi biliyorum.
Mas sei como é nós sobrevivemos.
Ama nasıl bir işe bulaştığını bilmen lazım.
Mas quero que saibas no que te estás a meter.
Ama nasıl olur?
Como é isto possivel?
Peki ama nasıl?
Está bem. Mas como?
Tüm bu kimyasalları ısmarladın ama nasıl kullanıldığı hakkında bir bok bildiğin yok.
Compraste todos estes químicos. Espero que tenhas alguma ideia de como os usar?
Güçlerin gelişiyor olabilir ama nasıl kullandığına dikkat et. Kiminle kullandığına da.
O teu poder pode estar a crescer, mas tem cuidado com a forma como o usas e com quem.
Ama nasıl anne?
Mas como, mãe?
Yol boyunca seni eve getirmeye nasıl ikna edeceğimi ve çocuğu ne yapacağımızı falan düşündüm ama şu hâle bak.
Quando vinha para cá pensei em como convencer-te a vires para casa em como lidares com o rapaz, mas então vejo esta merda?
Bazen hayat adil olmaz ama bize nasıl başa çıkılacağını bildiğimiz kartlar dağıtılıyor.
Às vezes, a vida não é justa, mas temos de lidar com a situação o melhor que pudermos.
Ama özgürce seks yapma... açısından bakınca... onu o noktaya nasıl getireceğimi hiç bilmiyorum.
Mas em termos de, digamos sexo pleno, não faço... Não faço ideia de como lá chegar, em suma...
Gerçek olan şu ki, bizler de diğer herkesin istediği şeyleri istiyoruz, ama bazen yanlış yönlendiriliyor ve insanlarla nasıl ilişki kuracağımızı kestiremiyoruz.
A verdade sobre os autistas é que queremos o que toda a gente quer, mas, por vezes, estamos enganados e não sabemos como comunicar com os outros.
Bunu nasıl söylersin? Stratejide iyisin ama duygulardan anlamıyorsun.
Podes saber muito de estratégia, mas nada de sentimentos.
Bir sürü renk seçeneği vardır, tabutun ağacını içine konacak yastık, minderleri seçersin, orada öylece oturur hangi yastıkla daha rahat edeceklerini düşünürsün tabii bu, çoktan ölmüş oldukları gerçeğini zerre değiştirmez bu yüzden ne renk tabutta gömüldükleri onlar için hiç mi hiç fark etmez ama seni aşağılık herif, senin karın hayatta!
E todos de cores diferentes e almofadas e travesseiros lá dentro, e você lá sentado a pensar qual seria a almofada que as faria mais confortáveis, a lutar com a perceção de que elas já estão mortas e por isso estão-se nas tintas para a cor com que irão ser enterradas. Seu grande sacana, a sua mulher está viva!
Nasıl olurdu onu bilemem ama ne diyeceğim Caitlin'le karşılaşma konusunu annene söylemesek iyi olur.
Não sei o que eu teria feito, mas, sabes, acho melhor não contar á mãe sobre o encontro com a Caitlin.
Mastürbasyon nedir, nasıl olur tam olarak bilmem ama insanın saçlarında gezinen rüzgâra benziyordur herhâlde. Veya arabayla hız yapmaya. Veya en sevdiğin yemekten aldığın ilk ısırığa.
Não sei bem o que é a masturbação ou como funciona, mas acho que provavelmente é como sentir o vento pelos teus cabelos ou andar a grande velocidade num carro ou comer um pedaço da tua comida favorita ou dançar com os teus amigos
Özür dilemeyi pek beceremez ama kendini kötü hissettiğini anlamıştım. Ben de ona otomatik doğum günü e-kartı nasıl atılır onu öğrettim.
Ele não sabia como pedir desculpa, mas percebi que ele se sentia mal com isso, então ensinei-o a criar um cartão de aniversário automático.
İyi ama şu durumda işime nasıl devam etmemi bekliyorsun?
Não vejo como continuar.
Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum ama havalı olduğundan şüphem yok.
Não entendo muito sobre isto, mas acho muito fixe.
Ama şimdi gelecekler karşısında nasıl sağ kalacağımızı konuşuyor.
Mas neste momento ele está a debater sobre como vamos sobreviver, e sobre o que vai acontecer a seguir.
Ama biz, işlerin nasıl yürüdüğünü anlıyoruz.
Mas todas percebemos como são as coisas.
Ama geriye kan izi bırakmadan nasıl gitti?
Mas afastar-se sem deixar um rasto de sangue?
Nasıl korkuttum ama?
Enganei-te, não foi?
Bilgisayara karşı satranç oynamayı anlarım ama kendi kendine nasıl oynuyorsun?
Percebo jogar contra o computador, mas como joga contra si mesmo?
Bir insanı kesin olmadan nasıl ortadan kaldırabilirsin bilemiyorum ama sanırım mevzu da bu değil.
Não sei bem como poderias exterminar alguém com prejuízo brando mas acho que não é essa a questão.
Ama senin ne durumda olduğunu nasıl bileceğim?
Mas como vou saber como é que vais?
Evet, doğru. Ama, benim sormaya çalıştığım Marcus tamamen merakımdan ötürü. Mutlak çileler ve testlerle bezenmiş bu hayatta, manevi rehberlikten yoksun olarak nasıl yaşayabilirsin?
Mas, posso perguntar, Marcus, por mera curiosidade, como passas pela vida, repleta como é, inevitavelmente, de desafios e sofrimentos, sem orientação espiritual?
Ama bu nasıl olabilir?
- Mas como isto aconteceu?
Seni bu kadar etkilediği için çok üzgünüm. Ama ben davanın bizi daha sonra nasıl etkileyeceğini düşünüyorum. Herkesi.
Lamento muito que te esteja a afectar desta maneira, mas estou mais preocupado em como vai afectar-nos depois.
Ama... Eğer birisi onu kurtarırsa nasıl hissedersin?
Mas como ias sentir-te se outra pessoa o absolvesse?
İyi fikir. Ama demir donanmayı ben kuracağım. Çünkü nasıl kullanılacağını ben biliyorum.
Boa ideia, mas eu é que vou construir a Frota de Ferro, porque eu é que sei como usá-la.
Belki siz fark etmediniz ama o odada üç tane ağır silahları olan Troll var onları nasıl geçeceğiz?
Podem não ter notado, mas há três trolls fortemente armados na sala. Como passamos por eles?
- İyi ama nasıl?
Mas como?
Eyüb'ün tüm ailesi yok olmuş ama kafamı karıştıran, yeni çocukları olması bunu nasıl düzeltecek?
Então, toda a família de Job é exterminada e eu estou confusa sobre como é que tendo mais filhos ficaria tudo bem?
Bana fazla anlatmadılar ama sorabilir miyim, Sarah'yı kaybetmeyi nasıl atlattın?
Sabes, eles contaram-me um pouco, mas posso perguntar como lidaste com a perda da Sarah?
Evet, peki, doğru ama merak ettiğim, hiçbiri birbirine saldırmadan her hayvandan ikişer tanesini gemiye nasıl bindirmişler?
Certo, pois, está bem, mas só estou a imaginar, como levaram dois de cada espécie animal a bordo sem que nenhuns deles atacasse e se comessem uns aos outros?
Ama matematik bilmezsen, o kadar parayı nasıl sayacaksın?
Mas como vais contar todo o teu dinheiro, se não souberes matemática?
- Ama sen nasıl...
Mas como é que...
Kuralların ne olduğunu ya da bunun nasıl işlediğini tam olarak bilmiyorum. Ama bir yolu varsa...
Não sei bem quais são as regras nem como isto funciona, mas se houvesse alguma forma de...
Ama dört eşini nasıl idare edeceğin hakkında tavsiyem yok.
Mas não tenho segredos a partilhar sobre como lidares com quatro esposas.
Evet ama üniformalarının parasını nasıl ödeyeceğim?
Sim, mas como pagarei os uniformes?
Ama ortada bir çatı dahi yokken, nasıl plan yapabilirim?
Mas como, quando não há teto?
Onu seviyorum Tasha. Ama başka birine âşık olmayacağımı nasıl söyleyebilirim?
Eu amo-a, Tasha, mas como posso dizer que nunca me apaixonarei por outra?
Pekâlâ, bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama...
Muito bem, eu não sei como está a...
Pekâlâ, bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama bu bir tezgâh baba.
Não sei como ela está a fazer isto, mas isto é um esquema, pai.
Senin için ne kadar zor olduğunu ve nasıl hissettiğini anlıyorum. Ama bana yardımcı olmalısın Lina.
Sei como foi difícil para ti e entendo como te sentes, mas preciso que me ajudes, Lina.
Bunu size nasıl soracağımı bilmiyorum ama...
Não sei como perguntar isto, mas...
Nasıl bir insana dönüştüğünü gördüm ama hiçbir şey yapmadım.
Vi o homem em que ele se estava a tornar e não fiz nada.
ama nasıl olur 20
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıldı 328
nasılsın bakalım 115
nasıl geçti 135
nasılsınız efendim 71
nasılsınız çocuklar 37
nasıl hissediyorsun 480
nasılsın oğlum 23
nasıl bir şey 94
nasıl buldun 140
nasıldı 328
nasılsın bakalım 115
nasıl geçti 135
nasılsınız efendim 71
nasılsınız çocuklar 37
nasıl hissediyorsun 480
nasılsın oğlum 23
nasıl bir şey 94
nasıl buldun 140