English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Anlayamıyorum

Anlayamıyorum translate Portuguese

3,924 parallel translation
Benimle neden konuşmuyorsun anlayamıyorum.
Não percebo porque não falas comigo.
Hiçbirşey anlayamıyorum.
Eu não entendo nada.
Neden yanlış yolu izlemek zorunda olduğumuzu anlayamıyorum.
Não entendo por que tivemos de seguir o caminho errado.
O yavşağı gırtlaklamama neden müsaade etmediğini anlayamıyorum.
Não sei porque não me manda matar aquele palhaço.
Bol buzlu olsun. Anlayamıyorum.
Dois whisky's com gelo, por favor.
Eğer böyleyse neden benimle gelmek istemediğini anlayamıyorum.
Nesse caso, não percebo porque não vais comigo. Seria ainda pior.
Anlayamıyorum.
Não estou entendendo.
Şey, bunu anlayamıyorum, çünkü seni gayet ilginç buluyorum.
Bem, eu não entendo que, porque eu acho que você fascinante.
Bunu neden yaptığını anlayamıyorum.
Não entendo porque fazes isto.
Senin hakkında hiçbir şeyi tam olarak anlayamıyorum korsan adam.
Sabe, nunca entendi muito bem os piratas?
Anlayamıyorum. Trende yanımdaydı.
Eu não percebo, tinha-a comigo no comboio.
Gay olduğunu fark etmemiş olmanı anlayamıyorum.
Como é que não percebeste que ele era gay?
Anlayamıyorum.
Não consigo compreender.
Bazen şaka mı gerçek mi konuştuğunu anlayamıyorum.
- Às vezes, não sei quando brincas.
Sadece seni anlayamıyorum.
Só que, não te percebo.
Anlayamıyorum. Bu kanallar daralıyor mu yoksa ben kilo mu alıyorum?
Não sei se estes tuneis estão a ficar menores ou se estou a ficar mais gordo.
Evet, anlayamıyorum.
Não, não consigo compreender.
- Anlayamıyorum. Neden tuvaletten bu kadar çok korkuyor?
- Não consigo entender... por que ele tem tanto medo do quarto de banho.
Bir yanlışlık olmalı. Anlayamıyorum.
Não estou a entender.
Bu kadar sıcak sodası olan birinin nasıl bu kadar buz yürekli olduğunu anlayamıyorum!
Espanta-me como alguém com sumos tão bons, pode ter um coração tão mau!
Evet, peki o zaman bu durumu ben nasıl anlayamıyorum, teknik olarak?
Pois, então porque é que fui tramada por uma questão técnica?
Anlayamıyorum.
Não compreendo.
Anlayamıyorum, neden çalışmak istiyorsun?
Por que você quer trabalhar? Eu não entendo.
Hâlâ, seksi kızların neden ondan hoşlandığını anlayamıyorum.
Ainda assim, não entendo como gajas boas vão com ele.
Anlayamıyorum.
Não entendo.
Kafanda neler olup bittiğini anlayamıyorum sanırsam.
Não consigo entender o que se passa na tua cabeça.
Anlayamıyorum.
Eu não consigo entender.
Anlayamıyorum.
Eu não entendo.
- Anlayamıyorum.
- Não entendo.
Bunu... Bunu anlayamıyorum.
Não entendo isto.
Hala neden cam kenarına oturduğunu anlayamıyorum.
Ainda não percebi porque é que ficaste com o lugar da janela.
Dediklerinizi işitiyorum ama anlayamıyorum.
Eu ouço-o... mas não o entendo.
Üzgünüm, ben soylediginiz kelimeyi anlayamıyorum.
Desculpa-me, não consigo entender uma palavra do que estás a dizer.
Yani.. yani Anlayamıyorum.
- Achas que... Não entendo.
Daniel yavaş ol anlayamıyorum seni.
Daniel, calma. Não consigo ouvir-te.
Ama Tanrı'yı sevmek için neden bu şekilde yaşamak zorunda olduğumu anlayamıyorum.
Adoro o que o movimento me deu, mas não percebo porque tenho de viver assim para amar a Deus.
Hırslı mısın, yoksa yakınmaktan zevk mi alıyorsun, anlayamıyorum.
Nunca percebi, Ballerina, se é ambiciosa ou só gosta de se queixar.
Marie, anlayamıyorum ne dediğini. - Sivrinmek?
Marie, não a entendo.
- Anlayamıyorum sadece.
- Mãe, por favor.
Bana neler olduğunu neden söyleyemediğinizi gerçekten de anlayamıyorum.
Não percebo porque não me diz o que se passa.
Senin bunu nasıl başardığını anlayamıyorum.
Não sei como te estás a aguentar.
Ben bir terapistim ama kendi çocuğuma ne olduğunu anlayamıyorum.
Aqui estou eu, à terapeuta, e não sei o que se passa com o meu próprio filho. É muito embaraçoso.
Neden tekrar inşaata devam ettiğini anlayamıyorum.
Não pude deixar de notar que andas novamente a construir.
Samimi olup olmadığını bile anlayamıyorum.
Nem consigo perceber se estás a ser sincera.
Anlayamıyorum, bu ne demek?
Não percebo.
İnsanlar sırlarını anlatmaktan niye bu kadar korkar anlayamıyorum.
Eu não sei por que toda a gente tem medo de revelar os seus segredos.
Ama ben İngilizleri anlayamıyorum.
Não imagino os ingleses a desistirem do sistema de classes tão cedo.
Kusura bakma. Anlayamıyorum.
Desculpe, não estou a entender.
Neyi anlayamıyorum biliyor musun?
Sabes o que não consigo entender?
Anlayamıyorum.
Não percebo.
Anlayamıyorum.
O que se passa com os teus pais?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]