Annen nasıl translate Portuguese
596 parallel translation
Annen nasıl çıkıyor buraya?
Como consegue a sua mãe chegar aqui?
- Annen nasıl, Herb?
Como está a tua mãe, Herb?
Herb, annen nasıl?
- Boa noite. - Herb, como está a tua mãe?
Annen nasıl?
E a tua mãe?
Annen nasıl?
E a sua mãe?
- Annen nasıl diye düşünüyordum.
- Bem George, estava a pensar, na tua mãe.
Annen nasıl?
Como está a tua mãe?
Annen nasıl?
Como vai a sua mãe?
Annen nasıl?
Como está a sua mãe?
- Annen nasıl?
- Como está a tua mãe?
- Annen nasıl?
- Como vai a sua mãe?
- Şimdi söyle, annen nasıl?
- Agora diga-me como vai a sua mãe. - Está bem.
Annen nasıl? - İyi.
- Como vai a tua mamã?
Merhaba, Barrett. Annen nasıl?
Bom dia Barrett, como está a sua mãe?
Söyle bakalım, annen nasıl?
Como está a tua mãe, asilado?
Annen nasıl?
Como está a tua mãe
Annen nasıl?
Como está a tua mãe? Está melhorzinha.
- Annen nasıl? - Sürekli resim yapıyor.
Faz aquele meu irmão avarento gastar o dinheiro!
- Annen nasıl?
- Como é que ela está?
Güzel annen nasıl?
Como vai a sua adorável mãe?
- Annen nasıl?
Como está a tua mãe?
Annen nasıl?
Como está a mamã?
Peki, annen nasıl?
E como vai a tua mãe?
Annen nasıl?
Como é que ela está?
Annen nasıl?
- Como está a tua mãe?
Annen nasıl görünürsen görün seni sevecektir.
Esta noite A tua mãe vai adorar-te de qualquer maneira.
Annen nasıl?
Como está sua mãe?
ama bak. annen nasıl deşhete düştü.
Mas observa... o espanto de sua mãe.
Annen nasıl bu kadar uzak bir yerde evlilik yapmana izin verdi?
A sua mãe deixou-a casar com alguém de tão longe?
Annen nasıl?
A tua mãe?
Oh, gerçekten mi! Annen nasıl bu kadar zalim olabiliyor?
Como pode a mamã ser tão má?
Annen nasıl biriydi?
Como era a tua mãe?
Annen nasıl biridir?
Como é a tua mãe?
- Bu arada, annen nasıl?
- Por sinal, como vai sua mãe?
- Annen nasıl öldü Zeke?
- Como morreu a sua mãe, Zeke?
İzleyiciler böyle şeylere bayılır. Annen nasıl dikkat çekeceğini bilirdi.
O público gosta dessas coisas... e a tua mãe sabia manipulá-lo.
- Ya senin annen nasıl?
Como está a sua mãe?
Kardeşlerinden seni ayırmalarından önce annen nasıl çağırırdı seni.
- Não sei. O que é que a tua mãe te chamava, para te distinguir dos teus irmãos?
Annen hep isterdi zaten. Nasıl karar verdin?
A tua mãe sempre quis que o fosses, mas o que te levou a decidir?
Annen seni nasıl çağırıyor?
Como te chama a tua mãe?
Tommy, etrafta birileri annen ile benim insanları öldürdüğümüzü söylese kendini nasıl hissederdin?
Tommy, gostavas que se dissesse que nós matámos alguém?
Nasıl olsa annen bana inanıyor.
É em mim que a tua mãe acredita.
Eminim annen parayı ve nasıl aldığını biliyordur.
Aposto que a sua mãe sabe do dinheiro, e como o obteve.
Annen seni böyle kir pas içinde nasıl sokağa salıyor?
A tua mãe larga-te por aí, assim?
- Annen nasıl?
- Como está a sua mãe?
Ve annen gibi, beraber çalıştığım bazı insanlar işlerin nasıl yürüdüğüyle ilgilenmezler.
E as pessoas para quem trabalho, como a tua mãe não querem saber como acontecem. Só querem que as faça.
Şunu söylemeliyim ki, annen seni nasıl sinir edeceğini biliyor.
A única coisa que digo é que a tua mãe sabe como te por desvairada.
- Neden annen sana bir kostüm hazırlamadı Jamie? - Nasıl yapamadı?
- Porquê a tua mãe não fez a tua fantasia?
Annen sana yabancılara nasıl davranacağını öğretmedi mi?
A tua mãe ensinou-te como reagir com estranhos?
Annen nasıl Kat?
Como vai sua mãe, Kat?
Annen seni nasıl merak etti bir bilsen, tatlım.
A tua mãe preocupou-se contigo, querida.
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701