English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Arkadaşların mı

Arkadaşların mı translate Portuguese

4,638 parallel translation
- Arkadaşların mı hepsi?
- Claro. - São teus amigos?
- Arkadaşların mı? - Ailemin arkadaşları.
O que de pior pode acontecer?
Arkadaşlarım onu çalmak için hayatlarını riske atarken beni bağlı mı tutacaksın?
Vais-me deixar aqui amarrado, enquanto os meus amigos se arriscam a tentar roubar aquela coisa?
Eğer ben onlara yardım edemedim diye arkadaşlarımın başına bir şey gelirse beni kaybedersin.
Se algo acontecer aos meus amigos, porque eu não estava lá para ajudá-los, vais perder-me.
O arkadaşlarına yatıp kalkar mısın?
Dormes com todas essas amigas?
Sınıf arkadaşlarından da sana yardım etmelerini isteyebilirsin.
Sim, talvez pudesses pedir ajuda aos teus colegas.
Son iki yıldır terfi fırsatını tepiyorum. Ve çalışma arkadaşlarım bana Don diyor, Don Juan'dan dolayı.
Não fui promovido nos últimos dois anos e até os meu colegas me chamam de Don, como Don Juan.
Arkadaşlarının onları nereye götürdüğüne dair bir fikrin var mı?
Tens alguma ideia de onde os teus amigos as levariam?
Bir tuzağa yürüdüğünüzü sandığınızı, ancak benim ailem de orada olacak, arkadaşlarım ve muhtemelen çocuklar.
Eu percebo a tua preocupação em caíres em alguma armadilha, mas a minha família vai estar lá, amigos, e talvez algumas crianças.
Artı, arkadaşların var, tamam mı?
Além disso, tens amigos.
Arkadaşlarımla bize katılır mısın?
Vem sentar-te comigo e com os meus amigos.
Arkadaşlarımın ölmesine göz mü yumacaktın yani?
Então ias simplesmente deixar o meu povo morrer?
Bunun yerine ünlü kişilerden oluşan arkadaşlarımı arayacağım onlar da kendi arkadaşlarını arayacak sahtekâr olduğun lafı yayılınca bu çevrede bir daha asla dolaşamayacaksın.
Em vez disso, amanhã de manhã irei ligar a todos os meus conhecidos, que por sua vez ligarão a todos os seus conhecidos, porque assim que se souber que é uma fraude não voltará a pertencer a nenhum círculo importante.
Müşterilerimin gözü önünde, arkadaşlarımın...
Isto foi-me enviado para o meu trabalho. À frente dos meus clientes.
Babam öyle sarhoştu ki arkadaşlarımın ailelerinin bizi alıp eve götürmesi gerekti.
Eu vi a cerveja e sabia o que estava para vir. O meu pai ficou tão bêbado, que os pais dos meus amigos tiveram que nos vir buscar e levar para casa.
Seni, yeni arkadaşlarınızın olduğu bir partide baskı altında bırakmadı mı?
Digo, ele pressionou-te recentemente? Numa festa à frente dos teus novos amigos?
Arkadaşlarını nereden bulacağım?
Como é que iria encontrari os amigos dela?
Ama arkadaşlarımın sırları senin hizmetindedir.
Mas, os segredos dos meus amigos estão à sua disposição.
Ve ilgilenmiyorsan bile evet de. İlgi duyuyor... Lütfen evet de çünkü arkadaşlarımın ilgisine ihtiyacım var.
E mesmo que não sejas, diz que sim, és familiar do... e por favor diz que sim porque preciso da atenção dos meus amigos.
- Evet. Kalbimi kırıp tüm arkadaşlarımın ve sevdiklerimin önünde beni rezil eden kadınla mı?
A mulher que me partiu o coração e envergonhou-me à frente de todos os meus amigos e família?
Ama bütün arkadaşlarımızın burada oluşunu ve İtalyanca bilmediğimizi bir kenara koysak bile New York'ta kalırsak ikimiz de hayallerimizin peşine düşebiliriz.
Mas tirando o facto de que todos os nossos amigos estão aqui e que nós não falamos italiano, se ficarmos em Nova Iorque, podemos os dois seguir os nossos sonhos.
Arkadaşlarınız Barney'yle Robin gibi lambaları kırmayın yeter, tamam mı?
Não é verdade? Mas não partam nenhum candeeiro como os vossos amigos Barney e Robin, está bem?
Ve arkadaşlarımın vampir olduğunu da bilmiyor.
E não sabe que os meus amigos são vampiros.
Akşam yemeği planımız vardı arkadaşlarımla tanışacaktın, ama erteleyebiliriz.
Ouve, sei que fizemos planos para o jantar para tu conheceres as minhas amigas, mas... isso pode esperar.
Clarke'ın izci arkadaşları mı?
Os amigos escuteiros do Clarke?
- Arkadaşlarıyla dışarıdaydı. - O senin kız arkadaşın mı?
Alguma visita?
Bunu da cumartesi günü Molly's'te ailem ve arkadaşlarımın önünde duyurmak istiyorsun öyle mi? - Doğru.
E queres contar isso sábado, no Molly's em frente à minha família e amigos?
Şimdi ciddi bir hatırlatma yapalım arkadaşlar güvenlik güçleri bu sabah Abilene'de bir bankanın iki kişi tarafından soyulduğunu duyurdu.
E agora um assunto mais sério : o Departamento de Segurança Pública emitiu um alerta para dois homens, autores de um violento assalto a um banco em Abilene.
Yalnız başına kalmış ve takım arkadaşlarının gösterdiği yarım performans yüzünden hayal kırıklığına uğramış olabilirsin.
Estás aí sozinho, frustrado com os teus compadres, que ficam só com metade do trabalho.
Okulda arkadaşlarımın olduğu kadar bağlantım yoktu.
Eu não tinha contactos como eles.
Arkadaşların bu işaretler yok olana kadar bir şey bulamazlarsa... -... gelip seni bulacağım.
Se teus amigos não descobrirem algo durante este tempo até as marcas desaparecerem eu irei ter contigo.
Arkadaşlarını kurtarmak mı istiyorsun?
Queres salvar os teus amigos?
Şimdi ailenizle zaman geçirin millet, arkadaşlarınızla bir şeyler için çünkü bilgisayarımız çıktığında onunla çok fazla zaman harcayacaksınız.
Por isso, passem tempo com a vossa família, vão beber uns copos com os amigos, porque, assim que o nosso PC sair, vocês vão passar os dias agarrados a ele.
Ailesinden biriyle veya ülkesinden arkadaşlarıyla tanıştınız mı?
Conheceu a família dele e os antigos amigos?
Arkadaşlarımızın yarısı biliyor.
Certo? Metade dos nossos amigos sabem.
Joshua'nın kaydettiği son ilerlemelerin bazı askeri arkadaşlarımızı memnun edeceğini umuyordum.
Eu esperava que o recente progresso do Joshua pudesse satisfazer alguns dos nossos amigos militares.
Ultra'da çalışmaya söz verdim, sen de ailem ve arkadaşlarımın güvende olacağına.
Eu aceitei trabalhar para a Ultra, você prometeu que os meus amigos e família estariam seguros.
Bunca zamandır daha havalı arkadaşlarının olmasını mı bekliyordun?
Só estiveste à espera de amigos mais porreiros?
Tatlım, herkes arkadaşlarının bir kız veya erkek arkadaşı olunca kıskanır.
Querido, todos temos ciúmes quando os nossos amigos namoram.
Aşağıdaki sivri dişli arkadaşlarımızın iştahını açmak için küçük bir atıştırmalık.
Uma coisinha para abrir o apetite aos nossos amigos de dentes afiados.
Sınıf arkadaşlarını öldüren uyuşturucu burada mı satılıyor?
Queremos saber se a droga que matou as tuas colegas está a ser vendida aqui.
Hem geceleri izleniyorsunuz, hem de Yokonomo'daki arkadaşlarımız ve onların arkadaşları Yakuza sağ olsun gündüzleri izleniyorsunuz.
Estão a ser vigiados. De noite, e graças aos amigos da Yakanomo Corporation e os seus amigos da Yakuza, também são vigiados de dia.
Oradakiler, üç arkadaşlarını öldürdüğünü düşünüyor ve yardım etmeyecekler.
As pessoas lá fora acham que você matou três dos deles e não vão ajudar.
Sana eninde sonunda iyiye varacağını söylemiştim, tatlım. - Bütün arkadaşlarımı aramalıyım.
- Tenho que ir ligar aos meus amigos todos!
Pekala, madem paylaşım havanızdasınız belki bana arkadaşlarınızla birlikte seyahat şirketine ne yaptığınızı anlatırsınız.
Já que está obviamente, num clima de partilha, Talvez pudesse dizer-me o que você e os seus colegas estavam a fazer na agência de viagens.
Arkadaşlarım beni kandırdığını söyledi.
Os meus amigos disseram que fui enganada, mas eu disse :
Kapatıp sizleri arayacağımı söylediğimde yeni arkadaşlarımın beni koruyamayacağını, kadın avukatı kendinin öldürdüğünü söyledi.
Eu ia, simplesmente, desligar contar-lhe mas, então ele disse... "Não penses que os teus novos amiguinhos te podem proteger." "Quem é que achas que matou aquela advogada?"
Bir rahibin nikahımızı kıymasını istiyorum. Arkadaşlarımızın ve ailelerimizin önünde.
Quero-me casar contigo numa igreja, com um padre, à frente dos nossos amigos e família.
Edeceksin de. Başladığım işi Jacob ile bitirirken arkadaşlarını oyalayarak.
Afastando os teus amigos enquanto o Jacob me ajuda a acabar o que comecei.
Babalarımız uzun süredir yakın arkadaşlar.
Os nossos pais eram amigos próximos.
Peki ben ne yaptım? Ailemin ve arkadaşlarımın desteğini aldım. Yiğidi öldür hakkını yeme.
Então, para isso, foi preciso o apoio dos meus amigos, da minha família e, sobretudo, tenho de dar mérito a quem merece.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]