Açıklanacak bir şey yok translate Portuguese
28 parallel translation
- Açıklanacak bir şey yok.
- Não há nada para explicar.
Oh, pek de açıklanacak bir şey yok.
Não há muito que explicar.
Manion'un karısının başına ne geldiğini bilmiyorum... o yüzden benim için açıklanacak bir şey yok.
Não sei o que aconteceu à mulher dele, por isso, não tenho de explicar nada.
Açıklanacak bir şey yok.
Não há nada a explicar.
Açıklanacak bir şey yok.
Não há explicação!
Açıklanacak bir şey yok.
Não há explicação possível.
Açıklanacak bir şey yok.
- Não há nada que explicar.
Yaptığım her şey kayıt altındadır ve açıklanacak bir şey yok.
O que eu fiz é sobre o registro e vai falar por si.
Açıklanacak bir şey yok, Zeisha!
Não há nada para explicar Zeisha!
Açıklanacak bir şey yok.
Nada a declarar.
Açıklanacak bir şey yok. 10 saniye.
- Não há nada a explicar.
Açıklanacak bir şey yok.
O que não significa.
Boşver, açıklanacak bir şey yok.
Não te preocupes, não há nada para explicar.
Açıklanacak bir şey yok.
Não há nada para explicar.
- Açıklanacak bir şey yok.
Não há nada a explicar.
- Açıklamama izin verir misin? - Açıklanacak bir şey yok.
- Deixas-me explicar?
Açıklanacak bir şey yok.
- Deixe-nos explicar.
- Açıklanacak bir şey yok.
Não há nada para explicar.
Açıklanacak bir şey yok.
Não há nada que explicar.
Ama içeride önemli bir şey yok. Asıl önemli olan yarın açıklanacak. Yeni suikast teknolojisi.
Mas só vale a pena ouvir amanhã, quando revelarem a nova tecnologia de assassínio.
- Açıklanacak bir şey yok.
Ela tinha de mudar de ares.
- Senin sevgilin var. Açıklanacak başka bir şey yok.
Não precisas de explicar mais nada.
Açıklanacak bir şey yok.
- Não há nada para explicar.