English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Başlangıçta

Başlangıçta translate Portuguese

1,161 parallel translation
Başlangıçta her şey mümkün gözükür.
No início tudo é possível.
- Başlangıçta hayır.
- lnicialmente não.
Başlangıçta vardılar şimdi varlar ve hep var olacaklar dünyanın sonuna dek.
Como ele foi no principio, é agora e sempre será. Para todo o sempre.
Ona başlangıçta ihtiyacımız olduğunu kabullenebilirim, tamam mı?
Compreendo que ele seja necessário no começo.
Öğle yemeği, başlangıçta iyidir, ondan sonra akşam yemeğine geçersin.
O almoço é muito bonito no início. Depois, passamos ao jantar.
Şaşırtıcı, değil mi? Çoğu insan, başlangıçta kendisini buna karşı çelik gibi hissedebilir ;
Essa convenção se aplica aos prisioneiros de guerra, o que indica que reconhece que estava em uma missão da Federação.
Başlangıçta öyleydi ama şimdi tadını çıkartıyorum.
Deve estar aflita. A princípio sim, mas agora estou passando muito bem.
Benim söylemeye çalıştığım da bu. Benim bu işe girmemi istedi ama ben de başlangıçta senin gibi direndim.
Isso foi o que eu disse, mas ele queria-me no negócio, e eu resisti, tal como tu estás a resistir agora.
Pek çoğumuz başlangıçta ikizdir.
Muitos de nós começamos como gémeos.
Başlangıçta, kiralarız.
Alugamos a casa, inicialmente.
Başlangıçta, zaman yoktu.
No início não existia tempo.
Aslında başlangıçta aramıyordum.
Diabo, eu nem estava procurando pela primeira.
Başlangıçta söz vardı ve söz "feshedildi".
No princípio era a Palavra, e a palavra era'cancelado'
Başlangıçta sadece mimardım.
De início, era apenas arquitecto.
Bu suçlamayı destekleyecek herhangi bir kanıt bulamadım. Hatta başlangıçta bu suçlamayı yapan adamı da bulamıyorum.
Não tenho provas dessa acusação, nem encontro quem a fez.
İkinci seviyede mi? Başlangıçta harekete geçiremiyor muyuz?
Não podemos começar do início?
Yoksa bu deneyim seni başlangıçta Boreth'e getiren ruhsal bunalımını derinleştirdi mi?
Ou esta experiência depende apenas de sua crise espiritual?
- Başlangıçta mutluydular.
- No início, sim.
Şimdi başlangıçta ödeme yapıyor, tüm bunlar sona erene kadar.
Por agora, ele paga por adiantado, até que isto acabe.
Norville'in şirkete sahip olduğunu öğrendiğinde, Sidney başlangıçta üzgündü.
Quando soube que Norville ficou à frente da companhia, o Sidney ficou irritado.
Başlangıçta, bu beklenmedik duygu doğasına hazırlıklı değildim.
A princípio, não estava preparado para a natureza das emoções.
Sanırım, başlangıçta biraz korkutucu.
De início, assustador, penso eu.
Başlangıçta Stacy'yle ortak bazı özeliklerim vardı ama 30 yıl onun hayat tarzında yaşamak bana unutamayacağım bir ders verdi.
Posso ter tido algo em comum com a Stacy no início... mas 30 anos com o modo de vida dela ensinaram-me lições duras.
Başlangıçta, yeni Dax'a alışacağımı hiç düşünemezdim.
No início, nunca pensei que me habituaria a um novo Dax.
Neden bize başlangıçta çok az bilgi verdin de şimdi bu kadar fazla veriyorsun?
Porque nos deu tão pouco com que trabalhar no início e agora está a dar-nos tanto.
Başlangıçta, bazı deneyleri unut vericiymiş, ama sonra her şey kontrolden çıkmış.
De início o seu trabalho prometia resultados, mas depois perdeu o controlo.
- Başlangıçta değil, haftada 40 dolara hiç değil.
- Não a princípio, não por $ 40 à semana.
başlangıçta, her şey kötü ve çirkin göründü ona, ama sonunda daha iyiydi.
No início, tudo parecia mau para ele. Mas depois melhorou.
Başlangıçta korktum, ama sadece başlangıçta.
A princípio fiquei assustado, mas só a princípio.
Başlangıçta, taktığı o okul rozetini bulamamışlardı çünkü bıçak darbeleri yüzünden derinin altına girmişti.
Ao princípio não encontraram o pin do liceu que ela usava. As punhaladas tinham-no enterrado no corpo.
"Yanlış yola girersen başlangıçta başarıyı, mutluluğu bulabilirsin."
No caminho errado, inicialmente, poderias encontrar o êxito, a felicidade...
Doğru yolda ise, başlangıçta... "
No caminho certo, inicialmente...
Herkes başlangıçta yabancıdır.
Toda a gente começa como desconhecida.
Alkatraz, 1934 baharında başlangıçta federal bir hapishane olarak açıldı.
Alcatraz foi inaugurada na Primavera de 1934.
Hasta başlangıçta grip benzeri belirtiler gösterir.
A princípio o doente apresenta sintomas de gripe.
Başlangıçta sadece garip bir ateşli hastalık olduğunu düşünecekler.
A princípio pensarão que é uma febre estranha.
Başlangıçta falan filan.
apenas a começar e tudo.
Başlangıçta benim onu beğendiğimden daha çok beğendi beni.
- Quando começá-mos, ela gosta mais de mim, do que eu dela.
Biliyorum, başlangıçta korkutucu.
Sei que, de início, é aterrador.
Başlangıçta Hickory Sokağı 26 Numaradaki öğrencilerle tanışmak istiyorum, ama farklı şekilde olacak, nasıl diyorsunuz, şüphe uyandıracak şekilde.
Para começar, quero conhecer os estudantes do nº26, Hickory Road, mas de uma forma que não seja... Como direi? Que não levante suspeitas.
Silahlar başlangıçta düşündüğümüzden daha pahalı.
As armas ficaram mais caras do que nós tínhamos antecipado.
İşte başlangıçta oldukça şiddetliydi ve sonra...
Bem, no início foi muito intenso, percebem? E depois...
Başlangıçta sadece,... yaşlı bir adamın geçici karasevdası sandım.
Ao princípio... Pensava que era só uma paixoneta passageira de um velho.
Kaptan Janeway, başlangıçta bunu açıkça belirtmişti. Bu bizim öncelikli görevimiz.
Mas tenho de dizer que isto é mais ideia da minha família... do que é minha.
Başlangıçta hepimiz korkuyorduk.
Todas nós tivemos medo, ao princípio.
Başlangıçta hatırlayacağın tek şey ışık olacak.
Tudo o que se recorda no início é a luz.
Başlangıçta anne ve babasından şüphelendik.
Suspeitamos sempre de maus-tratos por parte dos pais.
Bu sana acı veriyorsa,... başlangıçta gittiğin o rahat yere gitmeni istiyorum. - Yeniden deneyelim. - Hayır!
Se isto for doloroso, quero que regresse ao lugar confortável onde começámos e tente novamente.
En başta gözeteceğimiz şey yaradılışa, tabiata aykırı olmamak. Çünkü bunda sapıttık mı tiyatronun özünden ayrılmış oluruz. Başlangıçta olduğu gibi bugünde tiyatronun amacı bir anlamda doğaya ayna tutmaktır.
e a palavra à ação, com o cuidado especial... de não atropelar a decência da natureza... pois tudo o que é exagerado foge do propósito do teatro... cuja meta, desde o seu início e ainda hoje... é fazer a natureza mirar-se num espelho... refletir o rosto da virtude, a imagem do desprezo... e a forma e pressão do corpo de uma era.
Pekala, geçen gün California adının başlangıçta ne için kullanıldığını öğrendik.
Ontem aprendemos que o nome "Califórnia" era usado...
Aslında başlangıçta çok korkuyordum. Fakat sanırım doğru kararı verdim.
No princípio estava assustada, sabe?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]