English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bir fahişe

Bir fahişe translate Portuguese

1,747 parallel translation
- Başka bir fahişe daha buldular.
- Eles encontraram outra prostituta...
- Başka bir fahişe daha buldular. - Başka mı?
- Encontraram outra prostituta.
Yoldan bir fahişe mi almış?
Ele engatou uma prostituta?
- Çünkü Vincent Chase'in abisi bir fahişe gibi, öyle yerlerde kalamaz
- Porquê? - Porque o irmão de Vincent Chase não pode viver como um pelintra drogado, enquanto o Vince estiver desempregado!
- Kız eroinman bir fahişe.
- A filha era uma pega drogada.
Biraz viski, bir fahişe ve onlar yüzlerinde koca bir gülümseme ile cehenneme doğru yürümeye başladılar.
Um bocado de whisky para aqui, uma prostituta para ali, e eles caminham directamente para o Inferno com grandes sorrisos na cara.
Ben de. Şu ana kadar gördüğüm tek şey bir fahişe olman, homeseksüel, sürtük...
Eu também, seu sacana, convencido, ostracista.
Bir fahişe olduğunu hep biliyordum.
Eu sempre soube que eras uma puta.
Hepimiz arabaya bineriz. Mal buluruz, Vegas'ta bir fahişe öldürürüz.
Acho que devíamos buscar o carro, fazer um lanche... e matar uma prostituta em Vegas!
Çıkıyorsan ve yoldan geçen bir fahişe değilse bana uyar.
Bem, se é um encontro e não um engate ocasional, eu acho que aprovo.
Kendimi bir fahişe gibi hissetme fikri hoşuma gidiyor.
"Gosto muito que me chamam de cabra ou de puta."
Artık bir fahişe olduğumu düşünüyorsun.
Já achas que sou uma pêga.
Mick onun bir fahişe olduğunu söyledi. Öyle mi?
O Mick disse que ela era uma cortesã.
Zorluk çıkarmak istemiyorum ama böyle görünen bir fahişe için asla para harcamazdım.
Não me quero fazer de difícil, mas nunca na vida eu pagava por isto.
Benim hakkımda bilmeniz gereken ilk şey bir fahişe olduğum.
A primeira coisa que deve saber sobre mim, é que sou uma puta.
Mükemmel bir fahişe olmuşsun, Stephanie.
Ótima prostituta, Stephanie.
Bir futbol yıldızı ve bir fahişe arasındaki davayı takip etmek istiyorsan hiç durma, ama eline bir şey geçmeyecek.
Se quer aprofundar um caso de um herói do futebol contra uma pega, fique à vontade, mas o dia só tem 24 horas.
Bir fahişe görmüşsün gibi, değil mi?
Quer dizer, é como ir às putas?
Hayır. Bir fahişe gibi hissettiğini söyledi.
- Não, diz que se sente uma prostituta.
Bana bir fahişe gibi davranıyordu.
Hoje fui tratada como uma pega.
İki dolarlık bir fahişe gibi kokuyorum ama iyiyim. Aşırı.
Eu cheiro escotilhas baratas, mas estou bem.
Oraya gitmiş bir fahişe gibi konuştun.
Dito como se soubesses.
Öyleyse kendine bir fahişe bul!
Vamos queimar a porra do quadro!
Bu tür şeyleri hak edecek kadar deneyimli bir fahişe değilmişsin gibi davranmak için seni mücevhere, kürklere, çanak çömleklere boğdum.
Eu disse que não faria o que Judith faz pelo menos durante o próximo ano. Isto é, não antes que eu me tornasse numa mulher.
Bazen tam bir fahişe olabiliyorsun!
- Quando queres, és uma idiota.
Yaşlı bir fahişe kadar inatçıdır.
Ela é tão preguenta que nem uma puta velha.
Onu bir fahişe gibi kullanıp, kenara fırlattın.
Você a usou como prostituta... e depois a descartou.
Ten Mile Yolunda bir fahişe bulduk.
Encontrámos uma prostituta na estrada de Ten Mile.
Bir fahişe...
Uma prostituta.
Saraybosna'da bir fahişe.
Uma prostituta em Sarajevo.
Herkes benim çatlak bir fahişe olduğumu bilir.
Toda gente sabe que sou uma viciada.
Dünyanın her yerinde, her çeşit fahişeyle beraber olmuşumdur. Ve sen tatlım, çatlak bir fahişe değilsin.
Já estive, com todos os tipos de viciadas em todo o lado, e você minha querida não é uma viciada.
Çünkü o bir fahişe, Jack.
- Porque ela é promíscua, Jack.
Tam bir fahişe!
Ela é uma rameira.
Böyle siktiri boktan bir işi yaptırmak için sokaktan iki dolarlık bir fahişe tutardım!
Eu podia ter-me atirado a uma puta de 2 dólares! Da rua! Para fazer a mesma merda!
Bir siyah fahişe aradı.
Ligou uma pega negra.
ve bir de fahişe bir kız kardeşim, o yüzden de bu kardeş problemlerini bilirim.
Sei o que são problemas entre irmãos.
Kendisi bir fahişe.
É prostituta.
Neyden kaçıyorsun böyle? Bir şeylerden kaçmayan insanın otel odasında fahişe ve kokainle ne işi olur? Yeme beni.
Estás a fugir de quê?
Fahişe esprisine bir son ver artık.
Pára de brincar com isso da prostituta!
Bununla beraber, bir doktor olarak bir kadını bu kategoriye sokmanın da,... onu bir tür fahişe yapmayacağını düşünüyorum..
Embora, como médico, eu gostaria de pensar que colocar uma mulher nessa situação não vai transformá-la em alguma... prostituta.
Eminim, hemen arayıp, bir tane daha Asyalı fahişe gönderir misiniz demişsindir.
Um 800? Aposto que estás ao telefone a pedir mais uma Prostituta Asiática Morta.
Bu fahişe tam bir baş belası.
Sacana.
Yolda bir grup fahişe vardı, bu da onlardan ikisini tanıyormuş.
Nós fomos lá fora, havia um grupo de vagabundos, dois que ela sabia os nomes.
Çocukların bikini, büyük annelerin beni becer dermiş gibi çizmeler giydiği bir dünyada fahişe olduğunu belli etmenin en güzel yolu bir kadın için fazla görünecek stilist takım elbise giymektir.
Em um mundo de crianças de biquíni e avós com silicone, um modo de identificar uma puta é procurar por uma mulher em um terno de estilista.
En yakın arkadaşıma bir fahişe olduğumu söyledim. Hiçbir şeye demedi.
Disse ao meu melhor amigo que sou uma prostituta.
Eminim hâlâ "Hemen buraya ölü bir Asyalı fahişe daha alabilir miyim?" diyorsunuzdur.
Aposto que estás à espera de ligação para... "Podem arranjar-me outra puta asiática?"
Elizabeth bir fahişe!
Elizabeth é uma vadia!
Bilirsin, bir ailede iki fahişe çok fazla.
Dois loucos numa só família, não é nada bom.
Hatta Buster'ı ara da sana hızlı tap dans yapmayı öğretsin. Çünkü sen sadece ormanın domuzu değil, aynı zamanda seks düşkünü fahişe, sürtük bir domuzsun. ... fahişe, sürtük bir domuzsun.
Ou porque não chamas o Buster para que te to penetre... porque além de seres porca... és uma vadia, uma puta porca de merda!
Bir kez fahişe olan, her zaman fahişe kalır.
Puta um dia, puta para sempre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]