Bir fincan çay translate Portuguese
476 parallel translation
Sana bir fincan çay yapayım.
Vou fazer-te um chá.
Girin, lütfen. - Bir fincan çay?
Entrem, por favor.
Evet, bir fincan çay alayım. Hanıma bir fincan çay. Çorba istemiyor.
Uma chávena de chá, por favor.
Bir fincan çay?
- Queres uma chávena de chá?
Bir fincan çay da alabilir miyim?
Pode estendê-la a uma chávena de chá?
Yanında da bir fincan çay ister misiniz?
E uma bela chávena de chá também?
Bir fincan çay içip o sabah Boots'tan aldığım kitabı okuyordum.
Estava a tomar um chá e a ler um livro, que trouxera da biblioteca essa manhã.
Bir fincan çay lütfen.
Um chá, por favor.
Bana bir fincan çay getirir misin?
- Traga chá quente para mim.
Bir fincan çay iyi olurdu.
Eu gostaria de uma xícara de chá.
Unut gitsin Rosie. Gücenmediğimi göstermek için sana bir fincan çay daha yapacağım.
Mostrarei para você que não há ressentimentos... lhe farei outra xícara de chá.
Bir fincan çay için, cine duyduğum heyecandan daha fazlasını duyuyorsun.
Você bebe chá mais depressa do que... eu bebo um copo de gin.
- Bir fincan çay içmelisin.
- Precisa tomar uma xícara de chá.
Zavallı genç adama bir fincan çay ikram etsem iyi olacak.
Acho que é melhor eu ir oferecer uma chávena de chá ao pobre rapaz.
Bir fincan çay ile söz verdiğin şu güzel salatalıklı sandviçlerden bir tane alacağım.
E agora queria uma chávena de chá e uma daquelas... maravilhosas sandes de pepino que me prometeu.
Yorgunluğun ardından, bir fincan çay içmek gibisi yoktur.
Não há nada como uma boa chávena de chá quente quando todas estão extenuadas.
Hiçbir şey bulamadı. - Bir fincan çay içelim mi?
Não encontrou nada demais em mim.
Bir fincan çay ister miydiniz?
Quer uma chávena de chá?
Eğer o bir otelse konforlu yatağı olan bir oda tutacağım yumurta, pastırma ve sadece bir tarafı biraz kızarmış tost ve bir fincan çay sipariş...
E se for um hotel... pedirei um quarto com uma cama confortável... uns ovos com toucinho, pão torrado de um só lado... um bom chá em fios...
Oh, bir fincan çay için can atıyorum.
Estou desejoso de tomar um chá.
Bana bir fincan çay getirir misin, sevgilim?
Arranjas-me uma chávena de chá, querida?
- Bir fincan çay istiyorum. - Shake?
- Quero uma chávena de chá.
- Evet, bir fincan çay daha alacağım.
- Sim, bebia mais um.
Sevgilim, bir fincan çay içme riskini göze almalısın.
Julgo que te podes arriscar a tomar um chá, querido.
Eğer senin aşk hikayelerini dinlemek zorunda kalacaksam, sabah dinlemeyi tercih ederim, üstelik sinirimi yatıştırmak için bir fincan çay ile!
Prefiro ouvir as tuas aventuras amorosas amanhã diante de uma xícara de café que acalme os meus nervos.
Uyanınca bir fincan çay verirsin.
Quando despertar lhe dê chá.
Sıcak bir fincan çay içeceğiz.
Nós vamos ter uma bela e quente xícara de chá.
Bir fincan çayı çok istiyordum.
Estava morta por tomar um chá!
- Bir fincan çay alabilir miyim? - Tabi canım.
- Posso ter um chá?
Bir fincan çay yapayım sana.
Farei-te um pouco de chá.
Delikanlı için de bir fincan çay getirebilir misin, lütfen.
Mais uma chávena para o moço.
Bunlara, bir fincan çayın yararı olacağını düşünüyor musunuz?
Acha mesmo que uma chávena de chá vai melhorar as coisas?
- Şimdi sana bir fincan çay getireceğim.
- Agora, vou buscar o chá.
- Bir fincan çay alır mısınız?
Você gostaria de uma xícara de chá?
Hadi, sana bir fincan çay ve bir de antiasit ısmarlayayım.
Anda lá, pago-te um chá e um bromo.
- Bir fincan çay ister misin?
- Quer uma taça de chá?
- Bir fincan çay ister misin canım?
- Uma chávena de chá, querido?
Bir fincan çay alır mısınız?
Querem uma chávena de chá?
Bir fincan çay ister misin?
Não... - Queres um chá?
Sana bir fincan çay getireyim.
Tome um cha.
Sana gereken, bir fincan demli çay.
Do que precisa é de uma boa chávena de cá, bem forte.
Onu ben bir çay fincanında buldum.
Encontrei-o numa chávena de chá, filha.
Hizmetçim size bir fincan sıcak çay ayarlayabilir.
Vou mandar trazer-lhe uma chávena de chá quente.
"Bir fincan daha çay alır mısın, Bayan Noonan?"
"Aceita outra xícara de chá, Sra. Noonan?"
Genellikle, bir fincan sıcak su ve çay poşetiyle.
Com água quente e um saquinho de chá.
Bir fincan açık çayın bana zarar vereceğini sanmam, her ne kadar yanlış olsa da.
Sim, um chá fraquinho não vai fazer mal, seja o que for que eu tenha.
Bir fincan sıcak çay sana iyi gelecektir.
Bem... quem sabe se uma xícara de chá não Ihe fará melhor.
Bir fincan sıcak çay mı?
Uma chávena de chá quente?
Bir fincan çay parası bulunca sevinirdik.
Oh, oh.
Bir fincan soğuk çay.
Nesses tempos estaríamos felizes se tivéssemos dinheiro para uma chávena de chá.
Benim 27 fincan çay ve altı saatimi alan şeyi o sadece bir kaç dakikada halletti.
O que me levara seis horas e 27 chávenas de chá, foi conseguido por ele em apenas alguns minutos.
bir fincan kahve 36
çay içer misin 17
çay hazır 26
çay ister misin 76
çaylak 57
çay ister misiniz 28
çay alır mısınız 21
çayınız 23
çay mı 42
bir fikir 16
çay içer misin 17
çay hazır 26
çay ister misin 76
çaylak 57
çay ister misiniz 28
çay alır mısınız 21
çayınız 23
çay mı 42
bir fikir 16
bir fahişe 36
bir fare 26
bir fikrim var 616
bir felaket 20
bir fikrim yok 77
bir film 23
bir fransız 16
bir fikrin var mı 84
bir fikriniz var mı 26
bir fare 26
bir fikrim var 616
bir felaket 20
bir fikrim yok 77
bir film 23
bir fransız 16
bir fikrin var mı 84
bir fikriniz var mı 26