Bir şeyler olmalı translate Portuguese
1,382 parallel translation
Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı.
Deve certamente haver algo que possa fazer.
Gold onlara dokunmadığına göre, ters bir şeyler olmalı.
Algo se passa, para o Gold não lhes tocar.
Gold onlara dokunmamışsa ters bir şeyler olmalı.
Têm que haver algo errado para o Gold não lhes tocar.
Pekala.. Ama yine de istediğin bir şeyler olmalı.
Certo, tem que ter alguma coisa que você queira.
Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
Deve haver algo que possamos fazer.
Hayır Gina, yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
Podemos fazer algo.
Diğer kanıtların yanı sıra da başka bir şeyler olmalı.
Tem de haver alguma coisa além de todas as suspeitas devido às circunstâncias.
Buralarda bir yerlerde heriflerin bir başkasıyla bağlantısı olduğunu gösteren bir şeyler olmalı.
Tem de haver alguma coisa aqui que ligue estes tipos a outra pessoa.
Birinizin mutlaka söyleyeceği bir şeyler olmalı.
Algum de vocês deve ter algo para dizer.
- Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
Tem de haver algo que possamos fazer.
Sistemi tıkayan bir şeyler olmalı.
Deve haver algo a bloquear o sistema.
Her şeyi göze almaya değeceğini düşünüyordum. Çünkü bir sonraki gezegen ilerisinde, bir sonraki yıldızın ötesinde... olağanüstü bir şeyler olmalıydı, yüce bir şeyler.
Acreditava que todos os riscos valiam a pena porque, justo detrás do seguinte planeta, justo detrás da seguinte estrela, haveria... algo... magnifico, algo nobre
Bir şeyler olmalı.
Tem de estar aí.
- Kokpitte bir şeyler olmalı.
- Deve haver algo na cabina.
Bir şeyler olmalı.
Deve haver alguma coisa.
McDowd'ın teslimatı yapacağını garantilemek için elinde bir şeyler olmalı.
Precisa de algo para garantir que McDowd cumpra sua parte. Tens razão.
Bir şeyler olmalı.
Tem de haver alguma coisa.
Hadi ama, küçük harddiskinde bir şeyler olmalı senin.
Tens de ter alguma coisa nesse teu disco rígido.
Yapma, Kadim veritabanında bir tedavi bulmana yardımcı olacak bir şeyler olmalı.
Vamos, tem de haver algo na base de dados dos Antigos que possa ajudar-nos a descobrir um tratamento
Yapabileceğin bir şeyler olmalı.
- Tem de haver qualquer coisa.
Yapabileceğin bir şeyler olmalı.
Deves poder fazer alguma coisa, Tru.
- Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
- Deve ser possível fazer qualquer coisa!
Bulabildiğiniz bir şeyler olmalı.
As coisas que tu deves ter visto.
bir şeyler olmalı..
Deve estar a passar-se alguma coisa.
Yapabileceğim bir şeyler olmalı.
Deve haver alguma coisa que eu possa fazer.
Bir şeyler hatırlıyor olmalısın dede.
Deves lembrar-te de algo.
Ortalıkta tuhaf bir şeyler dönüyor olmalıydı.
Algo estranho se passa ".
Bir şeyler için suçluluk duyuyor olmalı.
Vim só para fazer o aviso prévio de duas semanas. Vai ter de arranjar outra pessoa para gerir o Empire Grill. Porque não esperas e pensas melhor no assunto?
Mameha bir şeyler planlıyor olmalı.
A Mameha tem algo na manga.
Hayat kurtarmak gibi şeyler tatmin edici bir görev olmalı.
Salvar vidas deve ser muito gratificante.
1871'de mutlaka bir şeyler olmuş olmalı.
Sem dúvida aconteceu algo em 1871.
Benim hakımda da bir şeyler diyor olmalı.
Deve dizer alguma coisa sobre mim.
Daha anlaşılmaz bir şeyler biliyor olmalısın.
Por certo conhece algo mais obscuro.
Bir şeyler bulduk. Bizi arıyor olmalılar.
Encontrámos algo importante e eles querem livrar-se de nós.
Bunun için etrafta taş ya da kaya gibi şeyler olmalı, bükebilecekleri bir şeyler.
Para isso, precisariam de um tipo de terra, ou de rocha? Algo que consigam dominar.
Haber ekibi bir şeyler duymuş olmalı.
O pessoal das notícias deve ter ouvido algo.
Bir şeyler bırakmış olmalı, Ona ulaşman veya maskeyi yollaman için.
- Ele deve ter deixado algo, uma forma de contacto ou para onde enviar a máscara.
Bir şeyler yapmadan önce emin olmalıyız.
Precisamos de ter a certeza antes de fazermos alguma coisa.
Bana karşı hala bir şeyler hissediyor olmalısın.
Você ainda deve sentir alguma coisa por mim.
Hala bir şeyler hissediyor olmalısın.
Deves sentir algo.
Küçük hücreli kanser için de bir şeyler yapılmış olmalı?
Deve haver alguma coisa para o cancro do pulmão.
Bir şeyler ters gidiyor olmalı.
Alguma coisa deve ter dado mal.
Bir şeyler duymuş olmalısın.
Deve ter ouvido alguma coisa.
Sabahlama partisinde bir şeyler olmuş olmalı.
Aconteceu qualquer coisa no confinamento.
- Bir şeyler duymuş olmalısın?
- Deve ter ouvido alguma coisa.
Farik sende gerçekten bir şeyler görmüş olmalı çünkü normalde, senin gibi kardeşleri yalnızca düşük seviye yardakçı olarak yanlarına alırlar.
Então o Farik realmente deve ver algo em ti. Porque, normalmente, eles apenas recrutam um irmão como tu para ser... um fantoche.
Fişekten fırlayan bir şeyler, gövdeyi yakmış olmalı. Tamam.
Deve ter saído algo do foco luminoso que furou o casco.
Komutan Tucker için yapabileceğim başka bir şey yok... ama sizin hala birkaç saatiniz daha var. Deneyebileceğim başka şeyler olmalı.
Não posso fazer mais nada pelo Comandante Tucker, mas ainda tem umas horas, deve haver algo mais para tentar.
Bir şeyler hatırlıyor olmalısınız.
Deve lembrar-se.
Herkesi yuvarlak masa toplantısına çağırdığınıza göre... Çok önemli bir şeyler olmuş olmalı.
Deve ter acontecido alguma coisa importante para ter convocado uma reunião da távola redonda.
Savaşacak başka bir şeyler daha olmalı.
Ver se há alguma arma. Deve haver alguma coisa para podermos lutar.
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92