Bomba mı translate Portuguese
2,562 parallel translation
Biraz ileri gidiyor olabilirim ama göğsünde bomba mı var?
Isto poderá ser demasiado atrevido, mas tens uma bomba amarrada ao peito?
Tren istasyonunda bomba mı patlattım az önce ben?
Eu fiz explodir uma bomba numa estação de comboios?
Laboratuvarda çuvallayıp üzerine yanlışlıkla bomba mı düşürdün?
Enganou-se no laboratório e deitou-lhe uma bomba em cima, sem querer?
Bok ederseniz, el yapımı patlayıcınız yine de patlar.
Se fizerem asneira a vossa bomba explode de qualquer maneira.
Götür bakalım.
Uma bomba.
Bir başka kadını daha bombaların arasına atmayacağım, tamam mı?
Não vou aproximar outra mulher de uma bomba, certo?
Benzin istasyonundan içki çalıyorlar, alem yapıyorlar sonra da toplantıya mı geliyorlar?
Roubam bebidas de uma bomba de gasolina. fazem uma farra e vêm a uma reunião.
Bizim bombayla bunların eşleşeceğine iddaya varım.
Quer apostar que acharemos indícios do PETN da nossa bomba?
Benzinciden "çabuk satılması için ucuzlatılmış" et aldım.
Comprei comida com desconto na bomba.
Bu madde ne için kullanılır? Temizleme, döşeme ve bomba yapımında.
- Para limpar, pavimentar fazer bombas.
El yapımı bomba ile sağ gözünü kaybetmiş. Sol gözünde de görme zorluğu var. Çünkü...
Explosão de bomba artesanal, perdeu o olho direito, visão diminuída no esquerdo devido a estilhaços alojados no cérebro.
Bomba haberleri vermek için aradım.
Tudo bem. Tenho novidades.
Saatli bir bombaymış gibi hissediyorum ve kendim için hemen bir şeyler yapmazsam yemin ederim patlayacağım!
Só sei que sou uma bomba relógio, e se não fizer algo por mim, juro que expludo!
Yani baba çok fena durumda, kamyonları yıkıyor falan arabasının altına bomba koyup her şeye son vermek istemiş olamaz mı?
Tipo, o pai está tão deprimido por lavar camiões, que decide explodir o carro e acabar com tudo?
Şimdi söyle bakalım bombayı kim neden koydu?
Então, agora diz-me... quem plantou a bomba, e porquê?
Bomba var. Sakın kımıIdama Johan.
Johan, fica completamente imóvel.
Orada kimse var mı?
É tudo o que sabem. Uma bomba na escola. - Está lá alguém?
Çantalarımı açacağım silahlarımı alacağım sonra da bombayı almaya gideceğim.
Ver nas minhas malas as armas a usar. Depois vou recuperar a bomba.
Çalıp çırptığımı ve bomba yaptığımı mı?
Que estava a roubar e a rebentar bombas?
Daha iyi bir pompa ve valf alacağım.
Não! Vou comprar outra bomba e válvulas.
Bilgisayar sayesinde bomba imha donanımımız da var.
Graças ao Intersect, estamos equipados para os desarmar.
Bomba imha mı?
Desarmar bombas?
Arabama bomba koyan birine ihtiyacım yok benim.
Não preciso que me ponham bombas no carro.
- Sonuçta meyve suyuyla bombayı durdurup şehri kurtardım.
Posso ter salvo a cidade desarmando uma bomba nuclear usando um pacote de sumo...
Takım, biliyorsunuz ki Kale'ye Volkoff yapımı bomba koyuldu.
Equipa, como sabem, a bomba plantada na base foi construída pelas indústrias Volkoff.
Ülkedeki en iyi bomba uzmanlarımız bu konuda çalışıyor.
Temos os melhores técnicos de bomba do país a trabalhar nisso.
Bomba yapımı için bu kadar malzemenin satın alınımı konusunda başka bir açıklama var mı?
- Há outra explicação para tanto material para fazer bombas?
Ona bomba gibi bir site yapacağım. - Yapma da göreyim.
- Vou fazer-lhe um site à maneira.
Pompayı geri döndürmek için sana ihtiyacımız olacak.
Precisaremos que liguea a bomba novamente.
Bombacıyla ilgili olarak hatırladığınız başka bir şey var mı?
Lembra-se de alguma coisa sobre o homem bomba?
Vücuduna sarılı bombayı gördüm ve sandım ki- - "Şimdi öleceğim" diye düşündüm.
Vi a bomba na sua cintura, e pensei... "É isso, estou morto."
Çılgın bombacı davasındasınız sanırım?
Estás a trabalhar no caso, do homem-bomba?
Bunlar bomba parçaları mı?
- São fragmentos da bomba? - São.
Sanırım beni sevgi sözcükleriyle bombalamakla meşguldün.
Acho que tu estavas muito ocupado, a deixar cair, a bomba, sobre mim.
- Scott, nasıl patladığını anlatır mısın?
Scott, como foi a bomba detonada?
Diğer bombacıyı bulmamız lazım. Hızlıca!
Temos de encontrar o outro homem-bomba, depressa.
Sanırım buralarda bir yerde eski bir bisiklet pompam vardı.
Acho que tenho uma bomba de bicicleta por aí em algum lugar.
Öyle ama, şu da var polise kafa tutan herkes tüp bombası taşımıyor.
Mas convenhamos, ninguém traz uma bomba caseira para um motim.
Sanırım Peter bombayı patlattığından beri seks yapmadığımdan kendimi koyverdim.
Estou frustrada, pois não faço sexo desde que o Peter me largou aquela bomba.
Şaşırtmaca mı yapacağız? Yoksa bomba tehdidi mi diyeceğiz?
Criar uma distracção?
- Şanslıysam, patlayacağım ve paraşütle atlamadan önce kıçıma tekmeyi basacaklar. Affedersiniz.
Se tiver sorte, vou levar uma bomba e eles chutam-me antes do pára-quedismo.
Annenin endüstriyel göğüs pompasını bile kullanırım.
Até a bomba de peito da sua mãe eu vou usar.
Cumhuriyet'in gizli savaş planlarını çaldım, ve bomba da yerine konmak üzere.
Roubei os planos secretos da batalha da República, PLANOS DE BATALHA SECRETOS e a bomba já está quase no lugar.
Ben de kendi küçük bombamı attım.
E depois largo a minha notícia bomba.
Randy Slade bombasını sırt çantasında taşımıştı.
O Randy Slade carregou a sua bomba na mochila.
Ben çocukken bomba yapardım. Küçük bombalar.
Quando eu era miúdo, costumava fazer bombas, pequenas bombas.
Ben de çikolata aldım.
Tenho uma bomba de chocolate.
- Sence bu bir silah mı?
O que terá levado o Oppenheimer a inventar a bomba?
Bombalı araçtan toplayabildiğim kadar çok delil topladım.
São as provas que pude tirar do carro-bomba.
Eğer Meksida'ki araç bombalamasından bir kanıtsa işleme almak için hiçbir yasal hakkımız yok.
Se é a prova do carro bomba no México, nós não temos direito legal para processar.
Sana o portatif bebek pompalarından alacağım.
Vou dar-te uma bomba portátil para bebés.