Bu var translate Portuguese
47,191 parallel translation
Çekmecelerim tıklım tıklım Silly String dolu, bu da yetmezmiş gibi gittiğim her yerde beni takip eden kahrolası bir mariachi grubu var!
Tenho gavetas cheias de Silly String. Estão a ver? E tenho uma banda mariachi a seguir-me por todo o lado.
- Elimde bir tek bu var.
- É tudo que tenho.
Kitap için paramız yok ama bu son model makineye paramız var...
Não têm dinheiro para livros, mas têm dinheiro para esta...
Bu işte desteğe ihtiyacın var, kana değil.
Nesse negócio precisamos de apoio não de sangue.
Bu taraftan başka bir kasabanız var,
Por aqui, temos outra cidade,
Bu tür bir şey için altıncı bir mantıklım var.
Eu tenho um sexto sentido para este tipo de coisa,
Evet, Charlie Welsborough, Kabine Bakanı'nın oğlu bu yüzden sonuç almak için çok baskı var.
Sim. O Charlie Welsborough é filho de um Ministro. Portanto andam a pressionar por resultados.
Bu konuda önemli bir şey var.
Há alguma coisa de relevante nisto.
Hayır, bu farklı, farklı bir sahibi var.
Este é outro, pertencia a outra pessoa.
Bu işte bir iş var.
Alguma coisa se passa.
Bu sefer cinayet de var.
E desta vez foi homicídio.
Bu aralar beni aşan bir şeyler var.
Tenho algo pendente sobre a minha cabeça neste momento.
Scott Carter... bu adamda parmak izlerinden tut her şey var.
Scott Carter... este gajo tem plantas e tudo.
Pekâlâ, aslında amacım dışarı çıkmak değildi. İşin aslı bu gece gitmem gereken bir yer var ve bu konuda bana yardım edebilirsin.
Não estou a contar que fiquemos amigos, mas precisava da tua ajuda para ir a um sítio.
- Bu gece oldukça fazla gözetmenimiz var anlaşılan.
- Isto hoje está cheio de seguranças.
- Kostümleriniz bu yüzden var.
É por isto que têm de se transmorfar.
O helikopterde bu şeyi öldürmeye yetecek kadar mühimmat var.
Há munições suficientes no Sea Stallion para matar esta coisa.
Orada bu kadar çok istediğin ne var?
O que é que o faz querer assim tanto ir lá?
Bir sorunum var ve bu sorunu çözebilmemin tek bir yolu var.
Tenho um problema e só há uma forma de o resolver.
Bu sadece bilinç akışı suistimali mi yoksa anlatacağın bir şey var mı?
Isto é apenas um monólogo abusivo ou pretende provar algum argumento?
Bu da var elbette.
Isso também, claro.
Bu tesiste, zihinsel becerileri bazen İngiliz devletine faydalı olan bir tutsak var.
Existe nestas instalações um prisioneiro cujas capacidades intelectuais são de utilidade ao Governo Britânico.
Peki, bu kadının Sherlock Holmes'la ne ilgisi var?
E que tem ela a ver com o Sherlock Holmes?
Bebek AŞ'nin bu tip durumlar için bir prosedürü var.
A Baby Corp tem um procedimento para situações como esta.
Belli ki bu mekanda olmaması gereken yanlış itibarlı kişiler var.
Parece que este estabelecimento só abriga gente de má reputação.
Bu gezegen ve içindeki ışık hakkında sana öğretmem gereken bir sürü şey var.
Há tanta coisa... que preciso de te ensinar sobre este planeta. E a luz interior.
Açman gereken çekmecenin üzerinde bu sembol var.
A gaveta que queres abrir tem este símbolo.
Bu yerde bir terslik var.
Não parece correcto.
- Bu doğru değil, ben varım.
Isso é mentira. Tens-me a mim. Não tenho nada.
Çünkü sen de bu evde bu fotoğrafta var.
Porque és tu que estás na fotografia e é esta casa.
Bu şeyi kullanmak için ehliyetin var mı?
Tem carta de condução para conduzir isto?
William, sana gösterdigim bu alti fotograf arasindan Binbasi dedigin adama ait olan var mi?
William, alguma destas seis fotos que lhe vou mostrar são do homem a quem chama Major?
Ne var bu çantada?
O que está no saco?
Bu Federal Araştırma Bürosu'nda bir güzel kadına daha yer var.
Há espaço neste Departamento Federal de Investigação para mais do que uma mulher bonita.
Bu hafta 16 yeni tazminat talebi var. Geçen haftaki iki tazminat talebi de incelenip onaylandı. - Ödememiz gerekiyor yani.
Tenho 16 novos pedidos esta semana, e dois pedidos da semana passada foram processados e aprovados, por isso temos de os pagar.
Bu arabada üç takip cihazı var.
Há três dispositivos de rastreio neste carro.
Çok mühim bir mesele bu Diane. İşin içinde senin de bildiğin bir şey var ve daha fazla bir şey söylemeye lüzum görmüyorum.
Isto é extremamente importante, Diane, e envolve algo de que você sabe, e mais não digo.
William, sana gösterdiğim bu altı fotoğraf arasından Binbaşı dediğin adama ait olan var mı?
William, alguma destas seis fotografias que lhe mostro são do homem a que chama Major?
Bu akşam Metropol Mercek Altı'nda en gözde yıldızımız Superman var!
Esta noite, no Metrópolis em Foco, a nossa estrela preferida, o Super-Homem!
Mesela bu adam var.
Têm este tipo.
Tamam. Her süper kahraman gibi Superman'in de sıfır arkadaşı var ve vaktinin büyük kısmını bu yapayalnız sarayında izole hayatın tadını çıkararak geçiriyor.
Como todos os super-heróis, o Super-Homem não tem amigos e passa a maior parte do tempo a apreciar o doce isolamento deste palácio solitário.
Bu bilgilerin hepsi İnternet'te var.
Qualquer um podia ver isso online.
Bu adamın, artık her kimse yardıma ihtiyacı var, biz de yardım ettik.
O tipo, seja lá quem for, precisa de ajuda e nós garantimos que a recebe.
Bu tür özel durumlar için kullandığımız bir dairemiz var.
Temos uma suíte preparada para ocasiões destas.
Bu isimde birkaç Çin lokantası var ama...
Há uma série de restaurantes chineses com esse nome...
Bu akşam 20.30'da Rand Rıhtımı'nda bir sevkiyat var.
Chega um carregamento hoje às 20h30 ao cais da Rand.
Bu insanlara para vermek, olmadığı hâlde saklayacak bir şeyimiz var gibi gösterir.
Se lhes pagarmos, admitimos que há algo a esconder e não há.
Yani bu konuda senden daha mı çok tecrübem var?
Tenho mais experiência a combater a Mão do que tu?
- Bu insanlarla ne tür bir bağın var?
- Qual é a tua ligação a estas pessoas?
Bu işe ihtiyacım var.
Preciso dele.
Hem bağımlısın hem de psikolojik bozuklukların var, - bu yüzden çok dikkatli...
É um toxicodependente e tem distúrbios psicológicos, pelo que temos de ser muito...
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19