English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Buradan gitmelisin

Buradan gitmelisin translate Portuguese

219 parallel translation
Buradan gitmelisin.
Tem de ir-se embora.
Sanırım bu şeyi alıp, patlamadan, bir an önce buradan gitmelisin.
É melhor pegares nisso e sair daqui antes que expluda.
Steve, buradan gitmelisin.
Steve, tens de sair daqui.
Hâlâ ortalık sakinken buradan gitmelisin Sarah.
É melhor saíres daqui, enquanto está calmo.
- Bu gece buradan gitmelisin.
- Tem que fugir hoje mesmo.
- Buradan gitmelisin.
- Você tem que sair daqui.
Bir süre buradan gitmelisin, Montreal'e ya da güvenli başka bir yere.
Acho que você devia partir. Para Montreal ou para outro lugar seguro.
Buradan gitmelisin.
Tens de sair daqui.
Buradan gitmelisin.
Temos de ir embora.
Bak, buradan gitmelisin adamım.
Tens de sair daqui, meu.
Gerçekten, buradan gitmelisin.
Tens de ir-te embora.
- Buradan gitmelisin.
- É melhor ires embora.
- Eric, buradan gitmelisin.
- Eric, tens de fugir daqui!
- Buradan gitmelisin.
- Sei quem tem barcos.
Buradan gitmelisin.
Tem de sair daqui.
Derhal buradan gitmelisin.
Esquece o brandy, irmão. Tens de sair daqui já.
Buradan gitmelisin.
Tens de partir.
Buradan gitmelisin, Pearl.
Melhor ir embora, Pearl.
Buradan gitmelisin.
Põe-te a mexer.
Bir şeyi istiyorsan, hayal etmekten fazlasını yapmalısın. Buradan gitmelisin.
Se quer algo, não deve só sonhar.
Tamam, şu anda buradan gitmelisin.
Muito bem, tens de te ir embora agora.
- Hemen buradan gitmelisin.
Agora tens de sair.
- Hayır, buradan gitmelisin.
- Não! Vai sozinho!
Buradan gitmelisin.
Você deve deixar este lugar.
Güvenlik gelmeden buradan gitmelisin.
Tens de sair já antes que o segurança apareça.
Sen buradan gitmelisin
Aqui tem.
Buradan gitmelisin. Spyder bulmak için beni rahatsız ediyor.
Deves-te ir embora, o aranha está à tua procura.
Jenny, buradan gitmelisin.
Jenny, precisamos sair daqui.
Beni dinle Mark, buradan gitmelisin.
Mark, ouve-me, devias sair daqui.
Piper geri gelmeden buradan gitmelisin.
Piper, tu tens de sair daqui antes que ele volte.
Buradan gitmelisin.
Tens de te pirar.
Arabayı almalısın ve buradan gitmelisin.
Tens que pegar no carro e sair daqui para fora.
Marta, kendi iyiliğin için... Buradan gidebilirsin, bir an önce gitmelisin.
Märta, para o seu próprio bem... você pode sair daqui, por isso, vá o mais rápido possível.
Çatışma çıkmadan önce, buradan gitmelisin.
Se começar algum tiroteio, estorvar-me-ias.
Buradan gitmeni gitmelisin, adam zır deli.
Saia daqui, o homem é doido.
Buradan bir an önce gitmelisin.
Deves levar a Hen Wen deste lugar.
Jack, buradan gitmelisin.
Não deverias de estar aqui.
Richard, buradan, İngiltere'den gitmelisin!
Richard, tem de sair da Inglaterra.
Buradan derhâl gitmelisin.
É melhor sair daqui.
- Buradan hemen gitmelisin.
Na minha casa, não.
Ama, Dana, buradan ancak zamanı geldiğinde gitmelisin.
Mas, Dana, só te podes ir embora daqui quando for altura disso.
Eğer hastalığa yakalanmadıysan, buradan hemen gitmelisin.
Se não está infectada, tem de sair imediatamente.
- Aynı şeytan yüzlü Scar gibi - Gitmelisin buradan hemen
O mal ressalta tanto Como a cicatriz na cara dele
Bence buradan çekip gitmelisin.
Acho que devias raspar-te daqui.
Hemen buradan gitmelisin.
É a sua. Só eliminando-a o vencemos!
Buradan hemen gitmelisin.
Stuart, tu tens de sair daqui.
Belki de buradan gitmelisin Ray.
Talvez seja melhor ires-te embora.
Buradan hemen gitmelisin.
Isto é ultrajante! Tens de sair imediatamente! Fora!
Buradan hemen gitmelisin.
Devem ir-se agora.
- Buradan hemen gitmelisin
Monte Olimpo - Tens que te ir embora.
Buradan gitmelisin.
Devias sair daqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]