Gitmelisin translate Portuguese
3,888 parallel translation
Onunla gitmelisin.
Tens de ir atrás dele.
- Grupla birlikte olman gerekmiyor mu? Gitmelisin.
Não deveria estar no grupo?
Bence gitmelisin.
Acho que deve sair.
Buradan gitmelisin.
Tens que te ir embora.
Sen de gitmelisin.
Tu também devias ir.
Sen buradan gitmelisin.
Tu devias sair daqui.
Bodruma tekrar gitmelisin.
Tens de voltar lá.
Eve gitmelisin.
Deverias ir para casa.
Aslında sadece benimle birlikte gitmelisin ve onunla birlikte git.
Tens apenas que ir comigo.
- Terziye gitmelisin. - Başlıklı herifi biliyorsun.
- Precisas de um alfaiate.
Gitmelisin!
Tens de te ir embora, percebes?
Öyleyse gitmelisin.
- É melhor ires, então.
Bence oraya gitmelisin.
Certo, acho que seria melhor ires até lá.
Gitmelisin.
Devias ir.
- Gitmelisin.
Devias ir.
Seni çok sevdiğimi ve bir deha olduğunu düşündüğümü bilirsin... -... ama bence artık gitmelisin.
Sabes que te adoro e que te acho um génio, mas tu tens de sair daqui.
Kendi odana gitmelisin.
Tens o teu próprio quarto.
Buradaki işimiz bitince onu ziyarete gitmelisin.
Bom, quando acabarmos aqui... faz-Ihe uma visita.
Ama şimdi gitmelisin.
Mas, por agora, deves sair.
- Eve gitmelisin.
- Tens de ir para casa.
- Daha özel bir yere gitmelisin.
Precisas de um lugar privado.
- Daha özel bir yere gitmelisin.
Precisas de um lugar privado. - Mas que raio?
Hatta bir an önce randevuna gitmelisin.
Na verdade, encorajo-a a partir para o seu compromisso imediatamente.
Bir sıkıntın, tasan olursa Dan Weaver'e gitmelisin.
Se tiveres problemas ou preocupações... devias falar com o Dan Weaver.
Gitmelisin. Benim de kendimi toplamam gerek.
E eu tenho de me recompor.
Hastaneye gitmelisin.
Devias ir ao hospital.
Şimdi gitmelisin!
Tens que te ir embora agora!
" Hemen Londra'ya gitmelisin.
Você deve ir depressa para Londres.
Yani toprağında bulunanları silahlandırıp gitmelisin.
Então, deve armar os seus homens e partir.
Sanırım gitmelisin.
Acho que deviam sair.
Hemen gitmelisin.
Vai-te embora.
- Artık gitmelisin.
Tu deves ir. Se o Hunt aparecer...
Fakat İnsan Kaynakları'na bugün gitmelisin Robbins.
Mas, Robbins, o RH precisa daquela declaração hoje.
Gitmelisin.
- Não. Tu precisas.
Gitmelisin kardeşim.
Tens de nos deixar.
- Okula gitmelisin, okula!
Mas tens que ir para a escola.
Bu yüzden, okula gitmelisin.
Por isso é que ela devia ir à escola!
Ye-Sung, okul. Okula gitmelisin, Ye-Sung.
Yesung deve ir para a escola...
Eve gitmelisin.
Devias ir para casa.
Gitmelisin.
Tem que se ir embora!
Aslına bakarsan, ileride muhtemelen bütün bu şeyler için ona gitmelisin. Hafta sonlarında kaçmak gibi şeylerle.
Na verdade, de futuro, devias ir com ele a todas essas coisas, esses fins-de-semana fora, esse tipo de coisas.
Gitmelisin.
É melhor ires-te embora. Não.
Eğer adam o yönde giderse, sende o yönde gitmelisin.
Se o homem vai para aquele lado, tu deves ir atrás.
Hastaneye gitmelisin.
Precisas de ir para um hospital.
Gitmelisin!
Tens de te ir embora!
Gitmelisin!
Embora daqui, percebes?
Mike. Gitmelisin.
Tens de ir embora.
Şimdi gitmelisin.
Agora tens que ir.
Bence artık gitmelisin.
Acho que devias ir embora.
Hayır, gitmelisin.
Não, devias ir.
Hemen gitmelisin.
Tens de ir agora.
gitmelisiniz 56
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102