Buraya geldiğimde translate Portuguese
658 parallel translation
Buraya geldiğimde sizden ucuz oda istedim mi?
Quando vim viver para aqui, pedi um quarto barato?
Buraya geldiğimde bana borcunuz olduğunu dahi bilmiyordum.
Ao vir aqui não sabia que me devessem dinheiro.
- Size ne yaptı...? - Amerika'da bunun anlamı, buraya geldiğimde yoktu demek.
- Em americanês significa que nâo estava cá quando cheguei.
Buraya geldiğimde deliye dönmüş bir haldeydim.
Estava desnorteado quando aqui cheguei.
Buraya geldiğimde seyyar satıcıydım.
Eu era caixeiro-viajante quando cheguei.
Buraya geldiğimde,... Saygı duyulacak bir geçmişe ihtiyacım vardı.
Quando me fixei aqui, Precisava de um passado respeitável.
Kasaba hala benim hakkımda ne hissettiğini bilmek istiyorsa buraya geldiğimde kendimi saklamam gerekirdi.
Ao saber o que a cidade ainda sente por mim, devia ter poupado esta vinda.
Jennie, benim buraya geldiğimde ne hissettiğimi bilemezsin.
Jennie, não fazes ideia do que sinto quando aqui venho.
Üç ay önce buraya geldiğimde hayatımda doldurmam gereken bir boşluk vardı.
Quando vim para aqui, há três meses havia uma parte da minha vida que necessitava de ser preenchida.
- Ben buraya geldiğimde, patrondu.
Quando cá cheguei, ele já era o chefe.
Ben buraya geldiğimde, kilise gayet iyi durumdaydı.
Quando cheguei aqui, a igreja era bem frequentada.
Buraya geldiğimde 87 yaşımdaydım.
Tinha 87 anos, quando cá cheguei.
Buraya geldiğimde 60 tane için yetkiliydim.
Autorizaram 60 quando para aqui vim.
Dün sabah buraya geldiğimde yaşadığım şaşkınlığı düşünsenize.
A única coisa, foi que foi um trabalho de amador. Se fosse eu, teria ficado com o dinheiro que ele trazia.
Buraya geldiğimde, ellerini...
Quando cheguei aqui... ele tinha as suas mãos...
Ben buraya geldiğimde hâlâ uyuyordu.
Quando sai ela estava dormindo.
Bir daha buraya geldiğimde, bütün bu zencileri tarlada çalışırken görmek istiyorum.
Da próxima vez que aqui voltar, espero ver todos esses pretos... nos campos onde eles pertencem.
Dün gece saat 11 : 00'de buraya geldiğimde okuldan ayrılan bir kız gördüm.
Quando cheguei, ontem à noite, cerca das 11, vi uma rapariga a sair da escola.
Buraya geldiğimde Bir kaç rahibe ve bir papaz gördüm.
Vi duas freiras e um padre quando cheguei aqui.
Buraya geldiğimde özgürdüm, Bryant.
Desisti antes mesmo de entrar, Bryant.
Evet. Seni gömmek için buraya geldiğimde şu sistemi bulan hesap dehası adamın elinde olduğunu öğrendim.
Quando cheguei aqui para lhe limpar o sebo, soube que estava com esse génio que criou um certo sistema.
Buraya geldiğimde her tarafta bu kâğıtlardan uçuşuyordu.
Havia papéis a voar por todo o lado quando cheguei.
Nicky ile buraya geldiğimde hiç mayo kullanmazdık.
Quando eu e o Nicky vínhamos, nunca usávamos fatos de banho.
Bu gece buraya geldiğimde neyle karşılaşacağımı bilmiyordum.
Vim cá esta noite, e não sabia o que esperar.
Buraya geldiğimde, yanımda karım ve küçük çocuğum vardı.
Quando aqui vim, estava com a minha mulher e o meu filho pequeno.
Aslında ölümü nasıl yenebileceğimi öğrenmek için buraya geldiğimde... benimle kafa buluyor olabileceğini düşünmüştüm.
Sabe, quando vim aqui para aprender a enganar a morte... achei que você estivesse a dar-me asas.
- Buraya geldiğimde arabayla ayrıldılar.
- Saíram de carro quando eu cheguei.
Buraya ilk geldiğimde, "Belle, hasta bakıcı ol." dedim.
Da primeira vez que cá vim, disse : "Sou enfermeira."
Buraya ilk geldigimde gözlerimde soru isaretleri vardi.
Quando cheguei, os meus olhos estavam cheios de perguntas.
Buraya ilk geldiğimde aynı şeyi yapmıştım.
Eu fiz o mesmo, quando vim para cá.
Buraya her geldiğimde yağmur yağıyor.
Que tempo! Sempre que venho para o campo, é assim, chove!
- Mecburdum. Buraya birini bulmaya geldiğimde sana güvenmedim.
Quando vim para esta cidade procurar um homem, não contava contigo.
Buraya en son geldiğimde hiçbir şey yoktu.
A última vez que ali estive não havia lá nada.
Buraya ilk geldiğimde, 30 bilemedin 60 gün kalırım diye düşünmüştüm.
Quando cheguei aqui pensei que isto não duraria mais de 30 dias, talvez 60.
Bu hâlde buraya ilk kez geldiğimde birer yabancı değildik.
Quando aqui vim na primeira vez, não éramos desconhecidos.
Buraya geçen sefer geldiğimde, Vittorio beni getirmeden önce?
Sabe da última vez que eu estive aqui, antes do Vittorio me trazer?
New York'tan buraya kadar bütün yolu onun için teptim. Geldiğimde beni karşılamadığına göre, bana bir sürpriz hazırlıyor.
Foi muito mauzinho da parte dele nâo estar cá quando cheguei.
Buraya son geldiğimde bana içki almıştın.
Você ofereceu-me uma bebida a última vez que aqui estive.
Buraya ilk geldigimde...
Quando cá vim pela primeira vez, o Cap.
50 yıl önce buraya ilk geldiğimde 20 yaşındaydım.
Quando cheguei aqui, há cerca de 50 anos, tinha 20 anos.
Buraya ilk geldiğimde kızgın olduğumu itiraf edeyim.
Mas reconheço que fiquei algo zangado da primeira vez que vim aqui.
Buraya ilk geldiğimde, nasıl olur da bir insan tüm şehre karşı çıkar, diye düşünmüştüm.
Quando vim aqui antes, pensei, "Como pode uma pessoa ir contra o que se passa neste país?"
Buraya ilk geldiğimde okumaya başladım, daha birinci bölümü bitiremedim.
Eu comecei-o a ler quando aqui cheguei, e ainda nem terminei o primeiro capítulo.
Bayan Hammond, buraya ilk geldiğimde, kolay lokma olduğumu düşünmüştüm.
Sinto que devo dizer-to, Sra. Hammond. Quando aqui cheguei, acreditei que estava com sorte.
'Kötü bir hafızam var bu yüden buraya her geldiğimde sana ismimi söyleyeceğim
"Desculpe mas tenho péssima memória. " Se me permitir, sempre que voltar
Buraya ilk geldiğimde ben de senin gibiydim.
Quando cheguei aqui, via as coisas como tu vês agora.
Buraya ilk kez geldiğimde de aynı şeyi yapmıştınız.
Sabe que fez o mesmo da primeira vez que cá vim? No domingo passado.
Buraya ilk geldiğimde seninle tanışmamızın üstünden 10 yıl geçmiş, farkında mısın?
Conheço-te desde que para cá vim. Já lá vão dez anos!
Buraya polisle beraber geldiğimde bazı fotoğraflar çektim.
Quando cá vim com a polícia, tirei fotografias.
Buraya ilk geldiğimde "tuvalet nerde" diye sormuştum.
Na primeira noite que aqui vim, disse, "Onde é a casa de banho?"
Buraya ilk geldiğimde, bir başka Merv veya Johnny olmak istemediğimi söyledim.
Quando fui contratado, disse que não queria ser outro Merv ou Johnny.
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya neden geldin 73
buraya gelin 820
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadarmış 49
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya neden geldin 73
buraya gelin 820
buraya getir 71
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya geri gel 39
buraya kadar geldik 26
buraya oturabilirsin 16
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya geri gel 39
buraya kadar geldik 26
buraya oturabilirsin 16