English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Buraya geldi

Buraya geldi translate Portuguese

2,584 parallel translation
Biz söyleyecektik, nereden buraya geldi, sana bizzat söyleyecektik.
- Íamos contar, viemos até aqui para isso.
Ya Palo Alto'da çalındı ve buraya getirildi ya da Kitch buraya geldi ve araba burada çalındı.
Ou foi roubada em Palo Alto e trazida até aqui, ou o Kitch conduziu até aqui, e então foi roubada.
Sloan buraya geldi mi?
O Dr. Sloan passou por aqui?
Birkaç gün önce başka bir kardinal buraya geldi.
"... vós, que vos recusais a envergonhar-vos. " Um outro cardeal passou por aqui, há alguns dias atrás.
Ne yani çocuk buraya geldi ve kocaman adamı toprağa mı gömdü diyorsun yani?
O que me está a dizer? Aquele rapaz esteve aqui e colocou um tipo daquele tamanho debaixo da terra?
Buraya geldi, biraz tartıştık ve sonra her şey birden oldu.
Ela veio cá a casa, discutimos. Foi tudo tão rápido.
Buraya geldi, biraz tartıştık ve sonra her şey birden oldu.
Ela veio cá a casa, discutimos...
O biryerlerden buraya geldi, Allison.
Ele apareceu do nada, Allison.
Biri buraya geldi ve onu öldürdü mü?
Alguém veio até aqui e matou-o?
Ekibimiz Quantico, Virginia'dan buraya geldi, çünkü seninle konuşmak istiyoruz.
A nossa unidade veio de Quantico, Virginia, porque queremos falar consigo.
Buraya geldi çünkü babanın ölümünden kimin sorumluğunu olduğunu bildiğini söylüyor.
Veio para cá porque disse que sabe quem matou o seu pai.
Fisher'da Amerika'ya girebilmeniz için gerekli vize işlemleri için yardım etti ve ailen de bu sayede 4 gün önce buraya geldi.
Então o Fisher ajudou-os a arranjar os vistos para vir para a América, e a sua família chegou há 4 dias.
180 yıl önce genç bir adam teknesiyle buraya geldi.
há 118 anos atrás, um jovem chegou a esta cidade de barco.
- Bir faydası oldu mu yani? - Bak, buraya geldi ve ağzından çıkanı söyledi.
Ele veio até aqui para nos intimidar.
Buraya geldi mi?
Ele esteve aqui?
Beni iyileştirmek için buraya geldi.
Ele veio para ajudar-me a ficar limpo.
Bu adamlar buraya geldi mi hiç?
Estes tipos já cá vieram?
- Bildiğin gibi ismi Zhang Tien Bao sanılan bir suikastçi ortalığı karıştırmak için buraya geldi.
- Como sabes, um assassino faz-se passar pelo teu irmão Zhang Tien Bao causando problemas aqui.
Her zaman yaptığını yapmak için buraya geldi donanmaya hizmet.
Veio aqui para fazer o que faz sempre. Servir a marinha.
Gupta buraya geldi ve James'i sorgulamaya başladı ona işkence yaptı ama James söyleyemeden öldü.
O Gupta veio aqui, queria a informação do James, torturou-o, mas depois o James acabou por morrer.
O niye buraya geldi peki?
Ele veio aqui... mas por qual motivo?
Noel Baba gerçekten de var ve tam vaktinde buraya geldi.
A boa notícia é que o Papai Noel existe e ele chegou aqui na hora certa.
Biz evde değilken "A" buraya geldi ve tüm kremlerine steroid karıştırdı, öyle mi?
Achas que "A" entrou aqui quando não estávamos em casa e injectou esteróides em todos os teus cremes?
Bugün buraya çalışan kalpte KABG uygulaması için geldi.
Vai fazer a CABG.
Buraya Roger Hansby adında bir çocuğu kaçırmak için geldi.
Ele veio para raptar um rapaz chamado Roger Hansby.
Tamam o zaman peki kamyonet nasıl olup da buraya kadar onca yolu geldi?
E como chegou a pick-up até aqui?
Yani Reggie, güvenlik ekibini kurmak için buraya Cannon'dan bir gün önce geldi. Ama oğlu ve eşini görmek için bir kaçamak yapmak istedi.
Por isso, o Reggie veio um dia antes do Cannon, para montar a segurança, mas ele queria uma oportunidade de ver a esposa e o filho.
Dr. Juarez diye biri geldi buraya değil mi?
Esteve cá uma Drª. Juarez, certo?
Cinayet gecesi, araçlarında kurşun deliğiyle..... iki Flaman geldi buraya.
Na noite do assassinato, dois flamengos estiveram cá num carro com um buraco de bala.
Asuna buraya kendi isteğiyle geldi!
A Asuna veio até aqui por vontade própria!
Buraya muhtemelen ölmek için geldi.
Ele provavelmente veio aqui para morrer.
Geçen sene buraya beş kere geldi. Burkulmuş bilek ve morarık omuzla.
Esteve cá cinco vezes o ano passado com uma entorse no pulso e um ombro magoado.
Bir kısmımız buraya bir grup olarak geldi.
Uns quantos de nós vieram cá como grupo.
Buraya grup olarak geldi.
Viemos como grupo.
Buraya yaklaşık 2 saat önce zor bir durumda geldi.
Chegou perturbado há cerca de duas horas.
Kız kardeşim buraya onu aramaya geldi.
A minha irmã veio para cá à procura dele.
İki ölümlü buraya nasıl geldi?
Como mortais pararam aqui?
Ren Yi, buraya bir sebepten ötürü geldi.
Ren Yi, ele veio por alguma razão.
Oğlu buraya intikam almak için geldi.
O filho dele veio vingá-lo.
O buraya beni kartarmaya geldi ve şimdi ve şimdi, o tehlikede.
Ele veio cá para me salvar e agora... E agora, ele está com problemas.
- Buraya mı geldi?
- Esteve aqui?
Aslında, buraya benimle geldi.
Na verdade, ela está comigo.
Çevirdikleri işleri ifşa edebilmek için geldi buraya.
Ele voltou para tentar expor o que eles andam a tramar.
Buraya yaklaşık bir dakika önce geldi.
Chegou à cerca de um minuto atrás aqui.
O zamandan beri birçok insan geldi buraya.
- Já cá veio muita gente depois disso.
Hadi ama, kız buraya daha yeni geldi.
Ela acabou de chegar.
Buraya yeşil kart çıkartıp, güvenlik firmasından iş almak için geldi.
Ele veio cá obter o visto e arranjou um emprego numa empresa de segurança.
Gabby buraya 20 dakika önce geldi.
A Gabby veio cá há 20 minutos.
Yani diyorsun ki buraya sadece çocuğa yakın olmak için geldi.
Estás a dizer, que ela veio para cá, para estar perto da criança.
Buraya Portland'dan geldi.
Ele mudou-se de Portland para aqui.
Tam buraya geliyorduk ki, bir telefon geldi.
Estávamos prontos para sair e ele recebeu um telefonema.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]